1.BÖLÜM "İZMİR"

1.6K 130 31
                                    

(Multimedia Sena havaalanındayken)

***

Gözlerimi sıkıcı bir güne daha açtığımda Yeliz hanımın bana verdiği odada olduğumu anladım.Yeliz hanım,oğluna baktığım ve evinde yatılı olarak çalıştığım kadın.3 ay önce okullar kapandıktan ve yurttan çıktıktan sonra burda yatılı olarak çalışmaya başlamıştım.

İhtiyaçlarımı halledip üzerime günlük kıyafetlerimi de giydikten sonra mutfağa gittim. Mutfakta Serpil teyze kahvaltı hazırlıyordu.Serpil teyze 6 yıldır burda çalışıyormuş ve çok tatlı bir kadın.Yanağına sulu bir öpücük kondurup "Günaydın Serpil teyze" dedim."Sanada günaydın deli kız"dedi ve masanın üzerinde duran zarfı işaret ederek "Sana gelmiş,kimden acaba?"diye sordu."Bilmiyorum" diyerek yanıtladım.

Zarfı elime alıp kimden geldiğine baktım.Gönderen kişinin adını görünce tokat yemiş gibi oldum.Annem göndermişti.Babamdan boşanınca velayetimi almak istemeyen annem...
Mektubu yalnızken okumam gerektiğini düşünüp odama geri döndüm.

"Sena'm
Canım kızım biliyorum beni sevmiyorsun,görmek istemiyorsun ama lütfen kardeşin için geri gel yavrum.Telefonlarımı da açmıyorsun kardeşin kötü durumda her an hayatını kaybedebilir.Seni ne kadar çok sevdiği biliyorsun.Senin desteğine,yanında olmana ihtiyacı var.Hiçbir şey için geç kalmış sayılmazsın kızım.Hem baban olacak o adam da yakında hapishaneden çıkıyormuş.Seni bulup sana zarar vermesini istemiyorum.Umarım dediklerimi dikkate alırsın yavrum.Seni bekleyeceğim...

Annen..."

Mektupta yazanları dolan gözlerimin getirdiği bulanıklık yüzünden zar zor okuduktan sonra yatağın kenarına koydum.İstanbul'a geldiğimden beri Ege'yle de hiç konuşmamıştım.Hasta olduğunu biliyordum ama bu kadar ciddi olduğu aklımın ucundan dahi geçmemişti.

2 yıl önce annemle babam boşandıktan sonra velayetimin babamda olmasından dolayı babamla buraya gelmiştik.Başını belaya sokup hapse girincede dedemle yaşamaya başlamıştım.Ege'nin hasta olduğunu da o söylemişti.Dedem babamın hapishanede yaralandığını duyunca kalp krizi geçirmişti ve kurtaramamıştık.Dedem ölmüştü ama babam turp gibiydi.Bi ara durumu kritikleşse de tekrar eski haline dönmüştü.Dedem öldükten sonra bir yurda yerleşip okuluma kaldığım yerden devam etmiştim.3 ay önce de okulumu bitirince burda Yeliz hanımın evine yatılı olarak çalışmaya başlamıştım.

Sağlık meslek lisesini bitirmiştim ama üniversiteye gidememiştim.Yalnızdım.Ne kalacak bir evim ne de yiyecek yemeğim vardı.Neyse ki Yeliz hanım bana çok destek oldu ve sıkıntılı günlerimi atlamamı sağladı.
Yüzümü yıkayıp odaya geldiğimde aklımdaki tek şey Ege'ydi.Yarın İzmir'e dönüp kardeşimin yanında olmam gerekiyordu.Bunun için Yeliz hanımın yanına gidip istifa ettiğimi söylemeliydim.Odamdan çıkıp Yeliz hanımın çalışma odasının önüne gelince kapıyı çalıp bekledim.İçerden "Gel" sesini duyunca kapıyı açıp içeri girdim.Yeliz hanım çalışma masasında oturmuş önündeki dosyaları inceliyordu.Beni görünce "Günaydın Sena'cım bir şey mi oldu?" diye sordu."Sizinle konuşmam gereken bir konu var Yeliz hanım" diyerek yanıtladım sorusunu.Çalışma masasınun önündeki siyah deri koltuğu işaret edip "Otur konuşalım o zaman" dedi.Koltuğa oturup olanları anlattım."Geçmiş olsun canım yapabileceğim her hangi bir şey var mı?" diye sordu."Teşekkür ederim ama yapabileceğiniz bir şey yok" diyip koltukta huzursuzca kıpırdandım ve "Ben yarın İzmir'e dönmeye karar verdim bu yüzden işten ayrılmak zorundayım" diyerek tamamladım."İşten ayrılman ne kadar üzücü olsa da yapabilecek bir şey yok.Bu arada maaşını akşama kadar yatırmış olurum ve bir şeye ihtiyacın olursa mutlaka haberdar et beni."diyerek uzun bir konuşma yapmış oldu.
Yeliz hanımın odasından çıktıktan sonra Ayaz'ın yanına gidip onu uyandırdım.Beraber kahvaltı ettikten sonra son günümüz olduğu için doyasıya eğlendik.Akşama doğru parktan eve dönünce Ayaz çok yorulduğu için hemen uyumuştu.
Odama gidip valizimi hazırladıktan sonra ılık bir duş aldım.Alarmı da kurduktan sonra bu işi daha fazla erteleyemeyeceğimi anladım ve Aras'ı aradım.
Karşı taraftan bir "Alo" sesi duyunca bu sesin Aras'a değilde bir kadına ait olması şaşırtıcıydı."Kimsiniz,Aras nerde?" diye sordum."Ha Aras mı? Duşta o" diye bir cevap almak sinirlenip telefonu kızın suratına kapatmam için yeterli olmuştu.
Aras'la 1.5 aydır beraberdik.Her ne kadar birbirimize aşık olmasak da bu birbirimizi aldatabileceğimiz anlamına gelmiyordu.Madem beyefendi beni aldatıyordy bende ona haber vermeden giderdim o zaman.Yorgunluğuma yenik düşüp Aras'ı kafamdan atarak uyumak için yatağa girdim.

İNTİKAMIN TOZ BULUTLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin