3.BÖLÜM "AMELİYAT"

944 104 32
                                    

( Multimedia da Barın var )

***

Düşünmek insanı yorardı.Ve ben çok yoruluyordum.Bazen anı yaşamak gerekir,düşünmeden.

Bana böyle bi şans hiç sunulmamıştı.Düşünmeden yaşamak yoktu benim için.Bu benim için bir istek değil,zorunluluktu.Ben hep yalnızdım.Asla da şikayet etmezdim.Yalnızlık benim ruhumdu.İnsan ruhundan vazgeçer miydi hiç?

Yaklaşık yarım saattir ameliyathanenin kapısında kardeşimin o iğrenç hastalığın pençelerinden kurtuluş yolu olan ameliyatın bitmesini bekliyordum.

Adını bilmediğim kocam olmayı istediğini söyleyen adam parayı vermişti.Karşılığında bedenimi,ruhumu,benliğimi almayı da es geçmemişti.Ameliyathanenin kapısı açılıp içinden Mert bey çıkınca hemen ayaklanarak yanına gittim.Ben daha soru sormadan telaşımdan anlayarak "Ege gayet iyi,uyanınca odaya alabiliriz" dedi.Bişey sormama gerek kalmamıştı.Cevabı içimdeki yangına serpilmiş su gibiydi.

Annem,kafeteryaya indiği için hala bu güzel haberi alamamıştı.
Ona haber vermek üzere bende kafeteryaya indim ama görmeyi beklediğim yüz kocam olmak isteyen adamın yüzü değildi.Ona böyle diyordum çünkü hala adını bilmiyordum.Beni fark edince yanına gitmemi işaret etti.Ayaklarım benden bağımsız hareket ederek sanki yolu biliyormuşcasına onun yanına doğru ilerledi.

"Merhaba" diyerek sandalyeye oturdum.Kafasını sallamak dışında başka bir yaşamsal faaliyet sergilemedi."Neden çağırdın beni?" Sessizliği bozan taraf hep ben oluyordum.

"Konuşmamız lazım" dedi onaylatmak istiyor gibi.Kafamı salladım."Babaannem bu evliliğin aşk üzerine kurulu olduğunu bilmeli ve sen sakın pot kırma" çocuğuna öğüt verir gibi yapmam gerekenleri anlatıyordu."Adını bile bilmediğim bir adamla aşk evliliği yaptığıma onu inandırmamı nasıl bekleyebilirsin ki benden?" Söylediklerim gayet mantıklıydı.Benden böyle bişeyi bekleyemezdi.

"1 haftamız var" dedi tane tane konuşarak."1 hafta sonra babaannemle tanışacaksın ve tanıştıktan 2 gün sonra da nikah kıyılacak" dedi.Hayır diyemezdim.Seçme şansım kalmamıştı.Ege'nin hayatına karşılık ortaya kendimi koymuştum.Bu işin geri dönüşü yoktu."Adım Barın,25 yaşındayım ve İstanbul'da seni eski sevgilinin elinden kurtardım.Bu da tanışma hikayemiz" diyerek sonlandırdı açıklamasını.

Bazen sözler kafanızın içinden çıkmak için kanat çırpardı.Benim sözlerimin kanadı kırıktı.Eksiktim.Şuan ne söylesem boştu.Kafamı salladım.Düşüncelerimin kafamdan çıkabilmek için önce iyileşmeleri lazımdı.

***

"Kendini nasıl hissediyosun ablacım" Ege uyanmıştı.Onu sıkmak istemiyordum ama nasıl olduğunu bilmem lazımdı."İyiyim abla ama uykum vay" böyle tatlı tatlı konuşması içimi eritiyordu.Annem bana kaş göz işareti yaparak "Hadi biz çıkalımda Ege dinlensin" dedi.Odadan çıkınca koridorda bulunan sandalyeyi işaret edip "Oturalım,konuşmamız lazım" dedi.Orasını anlamıştım ama oturmaya ne gerek vardı.

"Ameliyat parasını nasıl buldun?" İşte bu beklediğim bir soruydu ve ben sınavıma çalışmıştım."Nişanlım bize yardım teklifinde bulundu ve bende kabul ettim" cevabım onu oldukça şaşırtmış görünüyordu."Bir nişanlın olduğunu bilmiyordum" olası bir şeydi bilmemesi."Nişanlımla ilgili ne biliyorsunuz da bunu da bileceksiniz" konuşmamızı bölen kalın ve tok erkek sesinin kime ait olduğunu biliyordum.Kafamı çevirip ona bakınca onun da bana bakıyor olduğunu fark ettim.Daha da yakınlaşarak bir elini belime yerleştirdi ve bana bakarak gülümsedi.Annem "Keşke tanışmamız böyle olmasaydı" diyince sinirlenmiştim."Tanışmanıza gerek yoktu" cevabım netti.Beni istemeyen kadın neden şimdi benimle ilgileniyordu.Ben yokmuşum gibi davransa olmaz mıydı?

İNTİKAMIN TOZ BULUTLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin