DOLUNAY

SIR

Multimadia: Kumsal

Arkamı döndüğümde edebiyat hocamızı gördüm. Tam gözlerimin içine baktığı için ürkmedim değil. Çok tuhaf görünüyordu. Bana bakarken öylece daldığı sırada "Bişey mi oldu hocam?" diyerek kendine gelmesini sağladım. Kekeleyerek "Ah, hayır ben sadece şey size bakmıştımda neyse gidiyim afiyet olsun" diyerek aceleyle uzaklaştı. Bugün bu adamda bir tuhaflık vardı ama hayır olsun. Zilin çalmasıyla bizde ayaklanıp sınıfa ineceğimiz sırada koridorda annemle karşılaştım. Fazla dalgındı ve boş koridorda 5 kişi olmamıza rağmen beni farketmeyince yanına gittim. Bir anda korkudan havaya sıçradı. "Korkma anne, noldu sana benim Kumsal" dememle boynuma sarıldı "Kızım ben yanına seni görmeye gelmiştim seni sınıfta bulamadım" dedi. "Kantinde birşeyler atıştırıyorduk" dediğimde telefonu çaldı. Şirketten aradıklarını söyleyip beni öptükten sonra gitti. "Annen mi Kumsal, güzelliğini kimden aldığın belli oldu" diyen Selin'e gülümsedim. Ardından İlayda "Babası da kim bilir ne kadar yakışıklıdır" diyip kıkırdadı. Ben ciddi kaldığımda "Bir sorun mu var" diye sordu ikisi birden. Ben babamı hiç görmemiştim ki. Annem öldüğünü söylemişti. Trafik kazasında hayatını kaybetmiş. " Babam hayatta değil" dediğimde ikisininde yüzü düştü İlayda " Özür dilerim, şey ben bilmiyordum gerçekten affedersin" diyip sarıldı. Ardından bize katılan Selin ile birlikte üçlü sarılma merasiminden sonra sınıfa girdik. Ders edebiyattı ve hoca oldukça dalgındı. Yorgun olduğunu, ders işlemeyeceğini ve bizi serbest bıraktığ ını söyledi. Arka sıraları birleştirip ben, İlayda, Selin, Mert, Serhat hep beraber şişe çevirmece oynamaya karar verdik. İlk soru sırası ben ve Mert'e geldiğinde klasik kimi seviyorsun sorusuna marus kalınca hiçkimse diye geçiştirdim. Sıra Serhat ve bana gelince ona "Hiç aşık oldun mu?" diye sordum. "Ne olucam be gelici geçici şeyler" diye yanıtladı. Bu çocuk kelimenin tam anlamıyla koca bir ÖKÜZ. Ders boyu böyle klasik sorularda devam ettik. Teneffüste bahçeye çıktığımızda yaşıtım bir çocuk tarafından fena şekilde kesildiğimi farkedince kızardım. İlgi çekmeyi sevmezdim. Çocuk tenefüs boyu bana bakmaya devam edince dayanamayıp sınıfa girdim. Zaten girmemle ders zilinin çalması bir oldu. Sıkıcı ders saatleri sonucunda nihayet çıkış zili çaldı. Bizimkilerle vedalaşıp eve doğru yürümeye başladım. Bizim sokaktan geçen edebiyat öğretmenimi farkettim fakat o dalgın olmalı ki beni görmedi. Acele edercesine arabasına binip gitti. Boşverip eve çıktım. Annem film seyrediyordu. Onu öpüp odama geçtim. Formalardan kurtulup banyoya girdim. Ilık su vücudumu dinlendirirken müzik açtım. Müzik olmadan asla banyo yapmayan biriyim. Banyodan sonra siyah iç çamaşırlamı ve üstüne ayıcıklı pijamamı giyip uzandım. O sırada telefonum titreyince kayıtlı olmayan numaradan gelen mesaja baktım. "Merhaba Kumsal SOYKAN"