Multimadia: Begüm
Canımı öyle bir yakıyor ki, tamam diyorum daha kötüsü olamaz. Kendime gelmeme fırsat vermeden bir başka olayla paramparça oluyorum. Kalbim bin parçaya ayrılıyor. Gözüm körleşiyor etrafımı göremiyorum. Kapkaranlık, sonu görünmeyen bir yola giriyorum. Işık arıyorum ama bulamıyorum. Yanımda sevdiğim bir sürü kişi kolunu uzatıyor, tutuyorum ama hiçbiri beni bu karanlık yoldan çıkaramıyor. İlayda, telefona öylece bakakaldığımı farkedince elimden alıp göz gezdirdi. Ne olduğunu anlamasıyla "Oha" diye tepki verdi. Beni bu hâle getiren şey o dalga konusu yaptığımız sarışın kızın Serhat'ın yanağından öptüğü fotoğraftı. Demek bahsettikleri sevgilisi buydu. Adı Begüm. Gerçekten güzel bir kız. Güzelliğinden öte hayalimi yaşayan kız. İlayda'nın elinden telefonu almamla diğer resimlere de girdim. Bir sonraki resimde de Serhat ona sarılmıştı ve Merve denen bir arkadaşı çekmişti resmi. Hepsinin canı cehenneme. Gözümden akan bir damla yaşa engel olamadım. Hemen ardından diğerleri de akmaya başladığında masadan kalktım. Kızlara bir şey demeden oradan ayrılırken. İkiside kalkmaya yeltenince "Lütfen gelmeyin düşünmeye ihtiyacım var" diye ısrar ettiğimde geri oturdular. Aldığım kıyafetleri çantama koyup, çantayı sırtıma takarak alış veriş merkezinden çıktım. Gördüğüm ilk taksiye atlayıp eve gittim. Hızla içeri girdiğimde annem evde değildi. Odama girdim ve kapıyı kapattım. O sıra dış kapıyı açık bıraktığım aklıma geldi ama şuan bir şey umursamıyordum. Resmen gözüm dönmüştü ve nefes almakta zorlanıyordum. Bir çeşit sinir krizi gibi bir şeydi bu. Elime ne geçtiyse fırlattım. Parfüm şişelerini kırarken elimde boydan boya kesik oluştu ve kan akmaya başladı. Bir süre umursamadan sinirimi eşyalarımdan çıkardıktan sonra kırık camların üstüne çöktüm ve elimi başıma dayayıp öylece durdum. Şuan gerçekten nefes alamıyordum ama almak içinde çabalamıyordum. Belkide nefes almak istemediğimdendir. "Bu canımı yakan şey gitsin artık dayanamıyorum" diye haykırdım. Git gide yok ediyordu beni bu his. Kırık camların üstünde oturduğumdan kalkmaya çalıştığımda her yerimde çizikler oluşmuştu. Yerler kan gölüne dönerken telefona uzandım ve Kaan'ı aradım. Ama daha "Yardım et" diyebilmemle birlikte bilincimi kaybettim. Şimdi ruhumdaki karanlık gözlerimin kapanmasıyla da tamamlandığında gözümün önünde Serhat'ın yüzü belirdi. Yeşillerine baktığımda o kızın yüzünü gördüm. Bilinç altım benimle oyun oynuyordu. Birkaç saniye sonra bayılmış olacağım ki duyduğum seslerle birlikte Serhat'ın yüzü de silindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOLUNAY
Teen FictionBaba sevgisi görmemenin eksikliğiyle büyüyen ve erkeklere güveni olmayan bir kızın hikayesi. KUMSAL SOYKAN. Yeni okulundaki sarışın yakışıklıya aşık olup hayal kırıklığına uğrayacağını nerden bilebilirdi ki ? Ve tekrar gizemli bir yakışıklının yaral...