DOLUNAY

HASTANE

-KAAN'IN AĞZINDAN-

Okula yeni gelmiştim. Akınla sohbet ederken çantamı sınıfa bırakıp geleceğimi söylemiştim. Sınıfa doğru ilerken Kumsal'ı çok özlediğimi farkedip geçerken sınıfından gizlice ne yaptığına bakmak istedim. Tam o sırada bir oyunun içerisindeydi. Adını bilmediğim çocuk, Kumsal'ın aşık olduğu piçe "Kumsal güzel kız mı? Onunla çıkmak ister miydin?" diye sorunca yumruğumu sıktım. Bu ukala ters bir yanıt verip benim kızımı üzebilirdi. Daha ben böyle düşünürken gevşek çocuk "Ne işim olur abi ya" dediğinde sinirden ilerleyip çöp kovasına tekme attım. Bu çocuk kendini ne sanıyordu böyle? Her ne kadar zor olsada Kumsal'ın yanında olmak istedim. Sınıfa girdiğimde Kumsal yoktu. İlayda'nın yanına gidip "Kumsal nerde?" diye sorunca tersleyip "Napacaksın Kumsal'ı ?"diye sordu. Keşke Selin hanım okula erken teşrif etmiş olsaydı. Bu kıza iki saat laf anlatmak zorunda kalmazdım. Sakince "Arkadaşımla konuşmam gereken şeyler var" dediğimde sonunda "Tuvalete gitti" diyerek yanıtladı. Koşar adımlarla sınıftan çıkıp tuvaletin kapısına gittim. Daha gitmemle Kumsal'ın kapıda bayılmasını görmem bir oldu. Benim bakmaya kıyamadığım kıza şerefsizin teki acı çektiriyordu. O çocuğa bunun hesabını soracaktım. "Kumsal aç gözlerini Kumsal" dediğimde Kumsal yanıt vermeyince kucaklayıp okuldan çıkardım. Çıkarken bir çok kişinin sorularına marus kalsam da bayıldı diyerek geçiştirip arabama doğru ilerledim. Kumsal'ı arka koltuğa bindirip şoför koltuğuna geçtiğim sırada İlayda gelip hiçbir şey söylemeden ön koltuğa oturdu. Emniyet kemerini taktıktan sonra "Bende geliyorum sür çabuk hastaneye" diye diretince hızla aabayı çalıştırıp en yakın hastaneye acilden giriş yaptım. Doktorlar onu bir odaya aldığında İlayda'yla beklemeye başladık. Bir saat sonra odadan doktor çıkınca koşarak yanına gidip "Kumsal iyi mi doktor?" diye sorduğumda "Son zamanlarda fazla üzüntüden bünyesi zayıf düşmüş. Şimdilik korkulacak bir şey yok. Ama bu durumu devam ederse ciddi şekilde zarar görebilir" diyip uzaklaştı. İlayda'yla beraber odaya girdiğimizde Kumsal baygındı. Hemşireye nedenini sorunca "Bünyesi zayıf düştüğü için serum taktık. Yarım saate uyanır" dedi. Kumsal'ın yanına gidip saçlarını okşadım. Daha sonra İlayda'ya "Sen burda kal, benim küçük bir işim var sonra hemen gelicem" diyip hastaneden çıktım. Hızla okula sürdüğümde bahçede iki dingille beraber oturan o gevşek çocuğu gördüğümde yanına gidip suratına bir yumruk patlattım. Çocuk acıyla inlerken ikinci yumruğuda suratına indirdim. Yanındaki dingiller korkmuş olacak ki seslerini çıkartmadılar. Çocuğu baya hırpataldıktan sonra müdürün sesiyle durdum. Müdür ve müdür yardımcısı çocuğu pansuman yaptırmak için birkaç görevliyle hastaneye yolladığında beni de müdürün odasına çıkarttılar. Bir güzel azarladıktan sonra olayın sebebini sordular. Ama aramızda geçen konular diyip geçiştirerek konuyu anlatmadım. Buna karşılık 15 gün uzaklaştırma yedikten sonra odadan çıktım. Şuan bunları düşünücek vaktim yoktu. Saate baktığımda Kumsal'ın uyanmak üzere olduğunu farkedince okuldan ayrılıp hastaneye sürdüm. Gittiğimde Kumsal hâla baygındı. İlayda'yla beraber 5 dakika kadar oturduktan sonra Kumsal yavaş yavaş gözlerini açmaya başladı.