Gizemli Çocuk

124 5 0
                                    

Multimadia: Kumsal'ın kaçırıldığı ev

Gözümü açtığımda sabah olmuştu ve her şeyin siyah renkle döşenmiş olduğu bir yatak odasında tek başımaydım. Oda aşırı derecede siyahtı. Böylesine siyah renk kullanan birinin kıyafetlerini gerçekten merak etmiştim. Yataktan doğrulup dolabın kapağını açtığımda odanın siyahlığının aksine renkli kıyafetler bulunduğunu gördüm. Dolabı sessizce kapattıktan sonra. Dolabı boydan boya kaplayan aynadaki kendime baktım. Dünki kıyafetlerimleydim ve saçlarım kabarmıştı. Ev aşırı derecede sessiz olduğundan ürkek adımlarla odadan çıktım. Aşağı kata inen merdivenlere bakılırsa villa tipi biyerdi. Aşağının salonu olduğunu farketmemle yine siyah renkte dizayn edilmesi oldukça ilgimi çekmişti. Beni buraya getiren her kimse ona karşı direnip, bağırıp çağırmadan gitmenin yolunu bulucaktım. Okuduğum kitap veya filmlerde hep direnen kişinin sonu hayırlı olmuyordu. Ben bunları düşünürken evin kilitli kapısı açılıp içeriye okul bahçesine beni izleyen çocuk girdi. Elindeki poşetlere bakılırsa yiyecek bişeyler almıştı. Beni gördüğünde "Günaydın Soykan iyi uyudun öğlen olmak üzere" dediğinde duvardaki büyük saate kaydı gözlerim. Kahretsin, saat 11:15 annem meraktan ölmüştür. Sakin olmaya çalışarak "Derdin ney senin beni neden buraya getirdin?" diye sordum. "Çünkü benim olmanın vakti geldi" diye cevapladığında sinirlenmiştim. Ama bunu belli etmemeye çalıştım. Kapıyı kitledikten sonra poşetleri alıp on adım ilerideki mutfak olduğunu düşündüğüm odaya girdi. Bende ardından ilerledim. "Kahvaltıda özel olarak istediğin bir şey yoksa yumurta yapıyorum?" diye sorduğunda "Ben kahvaltı yapmayı sevmem" diye yanıtladım. Elindekilerı bırakıp buzdolabının üstünde kartı duran pizzacıyı arayıp iki büyük boy pizza istedi. Ah pizzaya gerçekten hayır diyemezdim ama bu durumda yiyebileceğimi pek sanmıyordum. Telefonu kapattıktan sonra poşetten kola çıkardı. İki bardağa doldurduktan sonra bardakları alıp salona doğru ilerleyip önden benim geçmem için yol verdi. İkimizde salona geçtiğimizde siyah deri koltuklara oturduk. Daha fazla duramayıp "Neden senin olmamı istiyorsun? Bu şekilee bir yere varamazsın. Ben başkasına aşığım ve annem beni çok merak etmiştir." dediğimde bir süre öylece beni seyretti. Yarım saniye kadar sonra "Merak etme Selin'le konuştum, biraz zor oldu ama annene onunla kaldığını ve bu durumunu toparlamak için birkaç gün daha onda kalacağını söylettirdim. Rahat ol Soykan" diye yanıtladı. Adam her şeyi düşünmüştü. "Ama ben daha kim olduğunu bilmediğim bir adamla birlikte kalmam" diye direttim. O sırada kapı çaldığında "Akşam tanışacağız Soykan bugün fazla sorun çıkartma" diyerek kapıya ilerledi ve pizzalarımızı alıp geldi. Sakin olmalıydım, akşam tanışacağız dediğinde aklıma iyi şeyler gelmese de ben istemediğim sürece bana yanlış bir şey yapmasına izin vermezdim. Pizzadan büyük bir dilim ısırıp ardından kolasını yudumlarken onu izledim. Kumraldı, kahverengi gözleri ve kirli sakalları vardı. Giydiği mavi tişört onun kaslarından boğulmak üzere gibi duruyordu. Onu incelediğimi farkedince sırıttı. Bembeyaz dişleriyle gerçekten güzel bir gülüşü vardı. Yinede beni o şekilde yakaladığı için kızarıp pizzamdan küçük bir ısırık aldım. Muhteşem olmuştu. Sessizliği bozmadan öylece pizzamızı bitirdik. "Film izlemek ister misin?" diye sorduğunda olumlu anlamda başımı salladım. Kapı kitliydi ve dışarıya açılan pencerelerde güneşten parladığı için farkettiğim güvenlik sistemi vardı. Kaçamayacaksam hiç değilse canım sıkılmasın diye düşündüm. Ah ama önce duş almalıydım. Kesinlikle şuan kabarmış saçlarımla savaştan çıkmış gibi görünüyordum. "Şey önce banyoyu kullanabilir miyim?" diye sorduğumda o sırıtışı yenilendi. Ne diye gülüyor anlamıyordum. Belkide sakin kalışımdan pay biçiyordur. Ama ben duygusal anlamda değil mantıksal olarak haraket eden biriydim. Daha tanımadığım biri kaçmaya çalışırsam bana zarar verebilir diye düşündüğümden böyleydim. Beyimiz neyse ki başını olumlu anlamda sallayıp banyoya kadar eşlik etti. Sabah uyandığım odanın banyosunda yıkanacak olmak içimi rahatlatmıştı. Banyodan bornozla çıkıp onun hayal dünyasındaki çıplak kızlardan olmak istemiyordum. "Bu banyoyu kullanabilirsin, sen cafedeyden evinden birkaç parça kıyafetini kullanman için ödünç alıp buraya getirmiş olabilirim. Yatağın kenarındaki sırt çantasının içindeler. Rahatına bak, ben aşağıdayım. Bu arada pembe iç çamaşırlarında çantada ve oldukça ilgimi çektiler" diyip piç gülüşü yaptı. Buna karşılık gözlerimi devirdim ve o kas yığınını iteleyerek dışarı çıkardım ve kapıyı kitledim. Üstümdekileri çıkarıp, banyodaki küveti ılık suyla doldurup içine girdim. Bu çocuk neyin nesiydi böyle. Beni bir kez bahçede gördü diye neden böyle bir şey yaptı anlam veremiyordum. Adını bile bilmiyordum üstelik. İnstagramda takma ad kullanıyordu. Neler olduğunu bilemem ama tuhaf bir şeyler olduğu kesindi.

DOLUNAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin