BÖLÜM 2

163 5 0
                                    

"Ayşe abla 7 poğaça!" dedim neşeli gibi gözükmeye çalisarak.
"Hayret bugün 6 demedin." dedi o da benim gibi. Poğaçalarını satmak isteyen bir pastanenin sahibi ya da biz buradan çıktıktan sonra arkamizdan dedikodumuzu yapacak bir mahalle ablasi degildi o. Onunla guzel dertleşiliyordu. Onura baktim, yine içimi ısıtacak bir gülümseme ile bakti bana. Dükkanın içi sicak olmasina ragmen ellerimizi birakmiyorduk ikimizde.
"Tekrar deniyecegiz Savaş için." dedim bir umutla...
En az benim kadar umutlu gulumsedi Ayse abla.
"Olucak! Hatta bir gun benim poğacalarimi yiyecek olursa, buraya getiriceksiniz O'nu." dedi poşete poğaçaları koyarken. Salih amca şen bir sesle karısına seslendi.
"Karışmasana gençlerin işine Ayşe."
Ayşe abla bize bakıp gulumsedi.
"Hadi bakalim size bol şanslar!" dedi ben parayi uzatirken. Ona gulumsedim.
Kaldigim yurdun hemen çaprazında bir pastane oldugundan hep burdan alirdik sabahleyin pogacalari. Hicbir sey anlatmamistik geçmişle, lisemizle, Baranla, Gizemle ilgili....
Savaşin aci cektigini biliyordu yalnizca. Zeki bir kadindi ve biz ona anlatmadan anlamisti. Benide Onuruda evladi gibi görüyordu. Salih amcada öyle.
"Bora 'bugün gelmeyin' diye mesaj atmis şimdi." dedi Onur. Hayretle ona baktim.
"Neden?" dedim sanki umutlarim bir anda sonuvermisti. Onur kafasini 'bilmiyorum' manasında salladi.
"Hava çok güzelmiş. Madem bizde şurada oturalim." dedim çimenleri gostererek. Elimden tutunca gulumsedim. Birkaç gun sonra resmen 1 yil olucakti. Ama hala elimi tuttugunda ilk kez tutmus gibi seviniyordum. Lise aşkım, ilk aşkım.
Ben bunlari dusunurken
"Aşkım?" diye seslendi bana. Kafami kaldirdim.
"Bora arıyor" dedi ve telefonunu acti
"Efendim abi?" diyerek yanimdan kalkıp dolanarak konusmaya basladi Onur. 20 saniye kadar sonra yanima geldi. Merakla ona baktim.
"Yanlarına gitmemizi istiyor Bora." dedi.
"Neden ki?"
"Bilmiyorum ama 'Esinde gelsin' dedi."
Şaşkınlıkla kalktim yerimden ve Onurla yavaş yavaş yürümeye başladik.
~~~
30 dakika sonra gittik Boralarin yanina.
Boraya şaşkınlıkla bakiyordum. Savaş bu defa yoktu. Bora elleriyle 'oturun' işareti yapinca Onurla ayni zamanda oturduk.
"Ne oldu?" dedim
"Esin" deyip boğazini temizledi.
"Savaşı zar zor eve yollattım. Dün Ece denilen kız yine geldi. Hadi gelmelerine artik alışığız, ama 10 dakika geçti geçmedi tekrar geldi ve saçma sapan konustu. Biz erkeğiz, sen kız. Nasıl söylesem, biz konuşursak ağır konuşabiliriz." dediğinde ona bakmaya devam ediyordum. Bakışlarımdan rahatsız olmuş olucakki kaşlarını bir sonuç bekler gibi yukarı kaldırdı.
"Bora!" diye yüksek sesle konuşmaya başladım.
"Ben o kızdan nefret ediyorum. Neden bilmiyor gibi konuşuyorsun?"
Onur elimi tuttu.
Bora;
"Kızım ben sana duygularini sakla o kıza karşı demiyorum ki. Bağır çağır, umrumda değil." dedi.
"Ne zaman geliyor buraya?" dedim, saatini kast ederek.
"Birazdan."
~~~
Ece masamıza doğru gelirken yüzü düştü.
"Bora! Savaş nerede?" dedi.
Hiçbirimiz tepki vermediğimizde
"Savaş 'gel' dedi bana, yoksa bugün gelmeyecektim." diye ekledi. Onurunda Boraninda yüzü değişik bir şekle girince
"Ece sen şu masaya gelsene benimle!" deyip masadan kalktım.
Oturduğumuzda birbirimize düşman gibi bakıyorduk. Sanki tek lafımızda saç baş girecektik birbirimize.

"Dün saçma sapan konusmussun yine" dedim. Kaşlarını kaldırdı.

"Saçma sapan mı?"

"Evet."
"Canınızı mı yaktı?"
"Ne dedin bilmiyorum bile Ece." dediğimde tek kaşını kaldırdı.

"Artık hayatımızdan çıkıp gitsen iyi olacak." dedim

"1 ay sonra Gizemin ikinci yılı çünkü Ece. Bu seni dahada üzecek. Tamam seni sevmiyorum belki ama, en azından Gizeme biraz saygın varsa gidersin." diye konuştum gözlerinin içine bakarak. Gizem derken içim daha da acımıştı. Uzun zamandır adını söyleyemiyordum ki.

"Bak Esincim bu zamana kadar hayatıma bir çok kişi girdi. Ama-.." deyip biraz duraksadı.

"Bunu söylememem canınızı yakacak ama,bu en başından beri belliydi. Gizem sadece bir aracıydı. Bu Savaş ve Gizemin hikayesi değildi. Savaş ve benim hikayemdi. Yaşanmışlıklar umrumda değil artık."

Cümlesini tamamladığında ayağa kalkıp ona bağırmamak için derin bir nefes aldım.

"Aradaki farkı anlamıyorsun. Savaş Gizemi seviyordu. Karşılıksız değildi senin ona olan aşkın gibi." deyip gitmek üzere arkama dönmüştüm ki aklıma gelen bir şeyle geri döndüm.

"Umarım anlaşılır olmuştur senin için."

ÖNYARGI 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin