Bölüm 10

88 6 0
                                    

Gözlerimi açtığımda güneş içeriye ışıklarını saçıyordu. Yataktan kalkıp akşamdan
giydiğim Savaşın tişörtünü çıkarıp kendi tişörtümü giydim. Yatağı düzeltme gereği duymadan çıktım odadan. Sabah olduğu için kimse yoktu henüz. Elemanlar temizlik yapıyordu. Boynundaki dövme en az kendisi kadar garip olan, hiçbir işin ucundan tutmayan kumral kızın yanına ilerledim. Beni erken fark edip yüzünü bana çevirdi. Sürdüğü kırmızı rujla gerçekten çok dikkat çekiyordu.
"Savaş" dedim yanına gider gitmez.
"Savaş geldi mi?" diye ekledim.
"Hayır, 4-5 saate gelmesi lazım ama."
Kız tam bir kızdı. Hani böyle çok imrenilen, konuşması, fiziği, yüzü her şeyi mükemmel olan kızlardan..
Fiziği demişken kızı baştan aşağı suzmeyi ihmal etmemiştim. Dizlerinin baya üstünde siyah dapdar etek, göğüs dekoltesi olan bir bluz giymişti. Düşüncelerimden sıyrılıp kıza baktım, kızda beni inceliyordu. Bundan rahatsız olup
"Burada kahvaltı oluyor mu?" diye bir soru yonelttim.
"İsteyenlere dışarıdan söylüyorlar."
"Sen burada çalışmıyor musun yanı?"
"Burada çalışıyorum. Ama garson olarak değil."
Tek kaşımı kaldırdım.
"Adın ne?"
"Elif. Neden ki?"
"Hiç, merak ettim. Bende Gizem." deyip elimi uzattım. Uzattığım elime garip bir bakış atıp samimiyetsiz bir gülümseme ile elimi sıktı.
"Şimdi ben şurada oturuyorum, kahvaltı söylettirip gönderir misin" dedim Savaşların her zaman oturduğu masayı işaret ederek. Elif başını onaylar şekilde salladıktan sonra masaya oturdum. Bana bu rahatlık nereden geliyordu hiçbir fikrim yoktu. Ama zaten 2 yıl boyunca her gün her saat her dakika bunu düşündüğüm için artık bunu düşünüp kafayı iyice yemek istemiyordum.
Anı yaşamalıydım. Tamam herkese büyük bir ihanet etmiştim sayılırdı. Ama bu olayda benim suçum %25 di.
Bir karartı hissedince başımı kaldırdım. Garson çocuklardan biri tabakları masama koyuyordu.
~~~~
Kahvaltım biteli saatler olmuştu. Hatta Elif, Savaş için "4-5 saate gelir" deyişinin üstünden de 7 saat geçmişti. Neredeyse birazdan akşam olacaktı. Ne Bora vardı ne de Savaş. Deniz 2 saat önce gelmişti burayı hic beğenmediğini söyleyerek hatta birazda beni sorguya çekerek kuzenlik yapmıştı. Sanki dün onun ne yaptığını bilmiyordum. Bende ona biraz bağırmıstım ve hafif bir kavga etmiştik. Sonra ona gitmesini söylemiştim o da lafımı ikiletmeyip gitmişti. Ben ise burada beklemenin gereksiz olduğunu biliyordum. O yüzden oturduğum yerden çıkış kapısına ilerledim . Çıkış kapısına ilerlerken aklıma, dün gördüğüm duvar yazısı geldi.
'BİR GÜN MUTLAKA...'

ÖNYARGI 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin