16

154 8 8
                                    

Ağlaması yavaşladığında yanıma gelip sarıldı.
"Biliyordum. İçimde hep yaşadığına dair bir umut vardı." dedi. Sımsıkı sarılıyordu bana. Herkeste önyargı birazda olsa olurdu ama Esin bunu en aza indirmeyi basaranlardandı. Dediklerime inanmış sabırla dinlemişti. Tabi bu beni atfettiği anlamına gelmiyordu.
"Neden?" dedi uzun sureli sessizlikten sonra
"Neden bize öldüğünü söylediler, iki koca yıl hepimiz acı çektik?"
Soruları çok mantıklıydı. İçimde zaten hep varolan ailemin beni kandırıyor hissi daha da ortaya çıkmıştı.
"Eğer sana ne bileyim Hilale, Eceye falan söyleselerdi Savaşa söylersiniz diye demişlerdi bana ben sorduğumda." dedim. Yan tarafımda bulunan sandalyeye oturmuştu.
"Cevapların hiç tatmin edici değil."
Yemin ederim birinin bunları söylemesini bekliyordum sanki. İki yıl boyunca bende ailemin bana verdiği cevapları tatmin edici bulmamıştım, sonra kendi kendimi azarlamıştım. 'Onlar senin annen ve baban ne yapsınlar iyiliğini istiyorlar iste, sadece biraz pinpirikli davranıyolar hepsi bu' diye.
"Peki...-" dedi Esin,
"Hiç Savaşla konuştun mu? Senden sonra çok çabaladı. İllaki hastane hastane, karakol karakol seni aramıştır."
Esinin dedikleri çok doğruydu ama bilmiyordu ki garibim, Savaşla aramızda yaşanan 6 gün önceki meseleyi. Ona buraya gelişimden itibaren her şeyi anlattım, Boranın benden nefret edişini, Savaşın dediği can yakan şeyleri...
Esinin tepkisi sadece şu olmuştu.
"Ay çok garip ya!"
"Savaş dimi?" dedim.
"Hayır, bana öyle geliyorki sanki kandırılmışsın. "
"Bana da öyle geliyor."
"Savaşı çağırıp konuşsak çok mu saçma olur?" dedi utana sıkıla. Yok çok mantıklı olur, çocuk çok seviyor ya beni. Koşa koşa gelirdi zaten.
"E herhalde yani." dedim, yüzüm iyice düşmüştü.
"Bir tek Baran biliyordu yani ölmedigini?" dedi.
"Onu da bilmiyorum."
"Ben çagırıcam Savaşı bence o da dinlese anlayacak. Ya Gizem yanlış anlama ama onunda bu iste parmağı var gibi." dedi. Bunu söylemek ne kadar doğru bilmiyorum ama Savaşa annemden daha da çok güveniyordum.
Esin yanımdan kalkıp Savaşların masaya gitti. Baya bi ısrar etti sanırım çünkü 1-2 dakika durdu orada. En son Savaşta Onurda ayağa kalkıp masamıza yürüdüler. Savaş hepsinin arkasından geldi. Esin yanıma oturdu Onur da onun yanına. Haliyle Savaşa benim karşım kaldı. Herkes oturduğunda Esin konuştu.
"Savaş, Gizemi affet veya affetme. Bize yardım etmen lazım."
Esin abartmıstı sanki biraz. Belki de bir bildiği vardı, belki Savaşı çok bu şekilde abartarak ikna etmişti. Savaş benden tarafa bakmıyordu. Allahım bir insan nasıl olurda hiç yaşanmışlığımız yokmuş gibi davranabilir? Nasıl hiç sevmemiş gibi, nasıl sarılmamışız gibi ?
"Söyle." dedi Esine bakıp.
"Gizemin ölmediğini biliyor muydun?"
Sorduğu sorunun saçmalığına bak diye içimden dusunurken Savaşın verdiği tepkiye baktım. Ayağa fırladı.
"Ne saçmalıyorsun sen ya?"
Esine çemkiriyordu resmen. Demek ki Esin bir şeyi biliyordu. Ama Savaşta haklıydı, sonuçta o kadar acı çekmişti. Aklıma sürekli neden hala Boranın gelmediği geldi. Ben buraya geleli 1 saat kadar olmuştur, Ela bir arabada da değildi. Saniyesinde gelip bana bağırıp çağırması lazımken gelmemişti. Acaba gerçekten bir şey mi olmuştu?
Savaşa odaklandım tekrar.
"Ulan ölmediğini bilsem niye 2 yıl acıdan kıvranayım buralarda?"
Bu bana acı çektirmek için kurulmuş bir cümle..
"Haklısın." dedi Esin.
"Pekii ilk öldüğünü öğrenince hangi hastaneye gittin veya polise ifade verdin mi?"
Sanki Esin tüm dönen oyunları biliyormuşta ortaya çıkarmak ister gibi soruyordu sorularını. Bende anlamaya çalışıyordum.
"Gitmedim." dedi Savaş.
"Hicbir yere gitmedim, savaşmadım senin için. " dedi bana dönerek. Hala canımı yakmaya çalışıyordu.
"Onun için değil, kendi adına da bir ifade vermen gerekiyordu!" dedi Esin konuşmama izin vermeden. Allahım ne olur Savaş arkamdan bir işler çevirmiş olmasın.
"Vurulma anından sonra ne oldu?" dedi Esin yanıt alamayınca.
Savaş iyi sabretmişti valla. Ağzını açmış cevap verecekken yanımıza telaşla bir adam geldi.
"Savaş bey, Bora sizi çağırıyor. Hastanedelermiş."
Savaş soğukkanlılığını bozmamıştı ben telaşa kapılmıştım Esin ve Onur normaldi,. Savaş yine ölümcül bakışlarını atıp kalktı masadan. Simdi arkasından gitmem mi mantıklı olurdu yoksa tepede beni Boraya ve Elife rezil ederken ki söylediklerini düşünüp durmam mı?
Onurda Savaşın arkasından gittiğinde Esine baktım.
"Hadi bizde gidelim." dedi dünden razı kalbim kabul edip bedenimi ele geçirdi ve beni yürütmeye başladı. Dordumuz Savaşın arabasına binmistik. Onur öne, Esin ve ben arkaya. Savaş her zamanki gibi hızlı kullanıyordu arabayı. Hastaneye 5 dakika içinde vardığımızda Savaş telefonu çıkardı ve birini aradı. O kişi Bora idi. Acil servise Savaş ilerlediğinde ucumuzde onun peşinden gittik. sedyede yatan Elayı gördüğümde şok oldum. Savaşla aynı anda yanında durduk. Ela "Gizem" diye bir çığlık attı. Sevinç çığlığı. Gülümsedim. Acaba ona söylemişler miydi öldü falan diye? Yok canım öyle bir şey olsa hortlak görmüş gibi bakardı. Bakışları gayet normal. Savaş
"Nolmuş benim güzeller güzelim?" deyince Savaşa baktım. Doğum gününde baktığı gibi bakıyordu Elaya. O zamanda bu bakışına aşık olmuştum.
Ela dudaklarını büzdü.
"Midem çok bulandı sabah. Öğretmenlerime söyledim buraya geldik." dedi. Varlığını su an fark ettiğim bir kadın iki erkek vardı. Aslında rahatlamıştım çünkü Elanın basına daha kotu bir şey geldi sanmıştık hepimiz. Savaşta benimle aynı düşünceye sahip olucakki
"Yenge biz çıkalım madem. Ela dinlensin, buralardayım." dedi, yengesi ise kafa salladı. Savaş Boranın omzunada dokunduktan sonra dışarı cıktı. Bende Elaya yine dayanamayıp minik burnunu sıktırdım. Annesi ve babasına da geçmiş olsun dedikten sonra Esin ve Onurla birlikte ayrıldık yanlarından. Dışarıda Savaşın yanında duran bir hemşire gördüm. Yanlarında durduk evet cidden yanlarına gidip dinledik onları.
Hemşire yardımcı olabilir miyim diye sormuştu sanırım. Savaşta tesekkur ediyordu su an. Bizim geldiğimizi gören o genç güzel hemşirenin yüzü düşmüş yanımızdan gitmişti. İnsanlar ne garip ama değil mi?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 26, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ÖNYARGI 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin