İşte Karşımda

178 14 0
                                    

IŞIL
Narkozun etkisinde olduğumu düşündüm ama defalarca gözümü açıp kapadığımda hayal olmadığını fark ettim.Göz göze geldik ve kısa bir süre sonra odadan hızla çıktı.Arkasından öylece bakmıştım.Dalıp gitmiş olmalıyım ki doktorun sesiyle irkildim.

''Kendini nasıl hissediyorsun bakalım''

''B-ben gayet iyiyim,dışarı çıkmak istiyorum,insanları,kuşları,ağaçları,insanları ayrı görmek istiyorum,ben yıllardır göremedim doktor.Her şeyden mahrum kaldım,içim parçalandı,gecelerce

hıçkıra hıçkıra ağladığımı hatırlıyorum. Şimdi müsaade ederseniz gitmek istiyorum''

Doktor tabikide izin vermedi birkaç gün daha kalmam gerektiğini söyledi,tamamen toparlanmam içinmiş.Sabredemezdim birkaç gün daha.Önümde bu kadaryapmam gereken  şey varken olmazdı.Başımı önüme eğdim.Doktor bunu bir kabullenme olarak görüp zafer edasıyla odadan çıkarken Alya biraz daha yaklaştı bana.Yanı başımdaki koltuğa oturup umutla gözlerimin içine baktı.

''Alya o kimdi?''

''Anlamadım,kimden bahsediyorsunuz''

''Alya kimden olabilir az önce elimi tutan o adamdan işte,Alya ben onu gördüm,rüyamda hani bir gece düşmüştüm ya sandalyeden,işte o gece ben onu rüyamda gördüm, ya aynısıydı,rüyama girdi resmen.''

''Ben bilmiyorum Işıl Hanım,ama o hastanedeki doktorlardan biri ve sizin görmediğiniz bunca süre boyunca size yardımcı oldu. Ameliyatınıza giren doktorlardan biriside o,belki de o yüzden tutmuştur elinizi.Yani bilemiyorum neden hemen umuda kapıldınız ki?''

''Bilmiyorum Alya,bilmiyorum. Ama o her kimse onu bulacağım.''

Biraz daha sohbet ettikten sonra Alya'yı eve gönderdim. Temizlik yapıp evin düzenini baştan sona değiştirmeliydi. Ben artık görebilen bir kızdım.Oda saf hemen 'tamam' dedi umutla eve gitti.Alya odadan çıktıktan kısa bir süre sonra hemşire odaya girdi.Şöyle bir inceledikten sonra konuşmaya başladım onunla.En az yarım saat dil döktüğüme yemin edebilirim.En sonunda ikna oldu ve formasını giydim,oda normal olarak hastahane elbisesini giydi.Hızla çıktım odadan hemen bir doktor yanaştı yanıma,beni tanıyacak diye çok korktum.Bir kaç tane dosyayı elime tutuşturup o dosyalardaki hastalara bakılması gerektiğini söyledi.Başımla onaylayıp gördüğüm ilk hemşireye verdim belgeleri.Buraya hep görmediğim zamanlarda geldiğim için çıkış hakkında zerre kadar fikrim yoktu.Bir tane hemşireye çıkışı sorduğumda garip garip bana baktı ve eliyle kapıyı gösterdi.İyice saçmaladım,gözümün önündeki kapıyı görmedim.Birde komik duruma düştüm.Ama umrumda değildi, tek düşündüğüm şey oydu.Kapıya doğru koştum ve o sırada biriyle çarpıştım.Başım göğsüne denk geldiği için yüzünü ancak yere düştüğümüzde fark edebildim.Bu oydu elimi tutan,rüyalarıma giren,deniz mavisi gözleri olan adamdı.O kadar uzun süre öyle kaldık ki yapmam gereken her şeyi unuttum.Hızla toparlandı ve ben öylece kalakaldım.Bir anda dışarı hızlı adımlarla yürümeye başladı.Yerimden doğrulup bende arkasından gittim ama koşmaya başlamıştı ona yetişmem imkansızdı.Bir hayalin mi peşinden koşuyorum diye düşünmekten kendimi alıkoyamadım.Bir an durdu ve ben hızla koşmaya başladım.Tam tekrar koşmaya başlayacaktı ki kolundan tuttum,ben kolundan tutunca irkilip kolumu ters çevirdi ve ben ona sırtım dönük bir şekilde önüme bakıyordum.Nefesini iliklerime kadar hissettim.İrkildim.

''Kimsin sen''

''Beni birisiyle karıştırıyorsunuz,üzgünüm kolunuzu bir anda tuttuğum için alışık değilim insanların gelip gizlice kolumu tutmasına''

Deliricektim,ukalaydı.

Kolumu hızla çekip önüme döndüm,işte şimdi şartlar eşitti,gözlerimi gözlerine diktim.

Dudaklarımız o kadar yakındı ki bu kadar ukala olmasaydı onu öpebilirdim.Of ya ben neler diyorum daha yeni görmeye başladım ve sırf rüyalarımda görüyorum diye idda ettiğim bir adama gelmiş hesap soruyorum.Gözlerine uzun uzun baktım,bu bakışlarda bir şeyler vardı.Bir samimiyet,bir özlem,bir sevgi...

Boğazımdan derin bir hırıltı çıkarıp hızla uzaklaştım ordan,yüzüme çarpan soğuk havayı hissettim,derin derin çektim içime,etrafa bakınmaya başladım.Biraz başım ağrıdı ama bunca zamandır neler neler kaçırmışım böyle.Zaman her şeyi değiştirmiş.İnsanları,doğayı,çevreyi.

O adamı düşündüm.Hastaneden bir aşkla çıktım ama evin yolunu bilmiyordum.Nerde oturduğuma dair bile zerre kadar fikrim yoktu.Elimi cebime atıp yürürken elime bir şey geldi.Cebimden çıkarıp baktığımda telefon olduğunu fark ettim.Ama benim telefonum değildi bu çünkü telefon kafam kadardı.Benim telefonum küçücüktü,yani dokunduğum kadarıyla.Ama Alya'nın numarasını ezbere biliyordum.Öğretmişti bana.Gözlerimi kapattım ve numarayı tuşladım.O sırada yanımdan bir çift geçiyordu.Önlerini kesmek gibi bir saçmalık yapıp kadının kulağına bir şeyler fısıldadım önce şaşırdı ve boş gözlerle bana baktı.Sonra telefonu alıp Alya'yı aradı.

İşte!!

Plan işe yaramıştı..

Şeftali KırmızısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin