SERSERİ KIZ

-13-

Sabah evi dolduran siren sesleriyle uyandık. Tahminim gibi polis. Tabii olacağı bu. Yakın zamanda işlemediğimiz adam yaralama kalmadı. Gelme sebebi yaralama falan değilse kesin Gözde yüzünden geldi . Hadi bakalım neler olacak acaba. Hemen çekmecemi açtım . Evde n'oldu diye soranları aldırmıyorum bile bıçak setimi ve tüm suç aletlerini sepete koyup arka odanın camından sallandırdım ve yere değecek kadar aşağı inince ipi bıraktım. Evde bulunmamaları gerek.

" Polis arama yapacak işimiz Tanrı'ya kaldı gençler . Gözde şş kalksana lan öküz gibi uyuyorsun polis geldi diyorum yakalanıcaksın diyorum. "

Evin her bir köşesini arayıp bizi götüreceklerini bildiğim için evi düzene sokma gereği duymadım sadece üzerime adam akıllı şeyler giydim yoksa karakollarda geceliklerle gezineceğim. Çok hızlı davranıyordum . Ayaz ve Deniz'e de olabilecek herşeyi hızlıca özet geçtim biz giyinirken polis arabaları evin önünde bişeyler yapıyorlardı ama kime ne! Klasik aptal polisler işte. Kemerimi takarken bir yandan mutfağa koşuyordum. Mutfağa vardım ve kemerimi taktım. Sürahiye su doldurdum Gözde'nin uyuduğu odaya koşup suratına su döktüm ve sürahinin plastik olmasının verdiği mutlulukla kapağını kafasına attım sürahinin kendisinide gelişi güzel fırlattım üstüne . Ayaz'ların yanına giderken bağırdım.

" Gerizekalıı kalk polis diyorum poliis !!! "

Hazırdım saçımı öylesine bir topuz yapacaktım ki kapı alacaklı gibi çalmaya başladı. Kapıyı açtım ve elime aldığım bi tokayla topuzumu yaptım polislerin birkaçı odalara dalarken birkaçı da bizi dışarı çıkardı. Sorunsuzca arabaya bindik. Ama 3 kişi bindik Ayaz ben ve Deniz. Gözde'den haber yok.

***

Karakola geldik ve hepimizi bir odaya tıktı. Deniz korkuyordu. Ayazda onu teselli ediyordu. Saçımı toplarken toka avcumun içindeki Murat'ın açtığı yaraya takıldı. Şu an çok acıyor. Ben elimin acısıyla gözümün önünü görmeyerek odayı turluyordum. Birden 'pat!' diye kapı açıldı.

Polis : Ayla Çetin benimle geliyorsun. Eski suçların ortaya çıktı bakalım şimdi ne yapacaksın .

Pis pis sırıttı. Ayaz ve Deniz'de birşey çıkmadı herhalde.

" Peki ya Ayaz ve Deniz ? Onlar serbest değil mi ? " dedim. Tanrım yalvarırım serbest bıraksınlar !

Polis : Onlara da bakılacak. Ama sen benimle geliyorsun. Lafı uzatma düş önüme!

" Kıza bağırma ! " dedi Ayaz.

" Tamam sevgilim sakin . " dedim ve tekrar polise döndüm. " Peki bizi neden buraya getirdiniz ? " dedim.

Polis : Sizin evin adresine ihbar aldık. Şimdi benimle sorgu odasına kadar gelmek zorundasın az laf çok iş hadi derhal düş önüme .

Polis bu sefer daha sakindi. Ayaz ve Deniz'e öpücük attım. Sorgu odasına giderken aklım hala Gözde'de idi. Acaba ona ne oldu ?

Odaya geldik.

Polis : Söyle bakalım . Murat Tunç'un vücudunda neden hasarlar bırakıp göle attın? Ha, bu arada . Suç ortağını da bulduk. Sen dert etme . Tek yanmayacaksın.

"Peki Murat noldu he ! O şerefsize ne oldu ! Onun sabıkası var lan ! Onu niye içeri tıkmadınız ! Bide bizimi ihbar etmiş ! Ah şurdan bi çıkayıım !!!" Dedim. Şerefsiz bide utanmadan bizi ihbar etmiş ! Tanrım cinnet geçiriyorum. "

Polis : Bana sesini yükseltme . İstersen burdan çıkmanın ikinci bir yolunu tercih et , ne dersin ?

" Neymiş o ikinci yol ? Senide öldürüp buradan sevinçle çıkmam mı ?" Dedim.