SERSERİ KIZ

-10-

Ayla ÇETİN ..
Medya:Ayla Çetin.

Dönmüştük. Nihayet ki dün gece dönmüştük. Deniz bana geleceğini söylemişti. Eli kulağında her an gelebilir.

" Ah, canım nasılsın geç otursana şöyle ! "

" Geliyorum Ayla Abla. "

" Buyur güzelim otur ."

" Ayla Abla ben konuya uzatmadan girmek istiyorum ,.. - cümlesini böldüm.

" Peki canım ama önce bekle istersen bir kahve yapayım."

" Iyi olur. Bol köpüklü olsun." deyip şirince gülümsedi Deniz.

" Peki güzelim. "

Ben mutfakta kahve yaparken Deniz'in telefonu çaldı. Telefon mutfaktaydı . Kahvenin altını kısıp telefonu ona götürdüm . Ekranda "Aşkım" yazıyordu. Cenk olmalı. Çok tatlılar. Bende Ayaz'ı arayayım. Uzun zamandır görüşmüyoruz. Geldiğimden bile haberi yok.

- Alo ! Aşkım. Ayaz seni çok özledim.

+ Ayla sen iyice modernleşmişsin. Ashlie Parlen vb. Ünlü isimlerin adının geçmediği ortamınız dahi herşey o sokakta güzeldi sizin için. Ben Ayla Çetin'in sevdim. Ruh hali her zaman değişebilen. Şirkette Airylenna , ortamda Ayla olan serseri kızı sevdim. Şimdiki sosyete güzeline gönlümü açamayacağım. Görüşürüz.

- A- ayaz dinle .. -

Ayaz telefonu kapattı .

Deniz yanıma gelince afalladım ve kahveyi yere döktüm. Sonra ise nefret ettiğim şeyi yaptım. Hiç sık yapmadığım ve yapmayı istemediğim birşey. Lanet olsun ! Ben ağlayarak odama koştum ! AĞLAYARAK ! Deniz bir yandan Ayla Abla , sakin ol vb. laflarla bana seslenmeye çalışırken yerleri temizliyordu. Kafamı yastığa gömdüm ve daha çok ağlamaya başladım. Kahve yapmak ,- kız kardeşim bile olsa - ünlülerle takılmak , bir hafta ara sokağa girmemek ve yoğunluktan sigarayı bırakmak gibi bir çok laned olası şey yapmıştım. Bunlar hayatıma değişiklik katsada ben buydum. Serseri Kız Ayla. Değişmemeliydim. Ne olursa olsun değişemezdim. Millet beni böyle tanıdı. Seven böyle sevdi. Ben çok değiştim. Eski Ayla'ya geri dönmeliyim !

Çekmecemi açıp bıçak setimi yokladım hepsi yerindeydi. Neşter hariç ! Kahretsin. Yenisi gerekecek !

İşime yarayacak bir tanesini kavradıktan sonra bileğime ard arda 5 tane fazla derin olmayacak şekilde faça attım. Tanrım, acıyor. Bunu yapmayalı bayağı olmuştu. Acısına ve yere damlayan kanlara aldırmadan tuvalete ilerledim. Her tarafta sigara aradım. Sonunda bir tane buldum. Sigarayı ağzıma yerleştirdim. Ayağımdaki terlikleri yere sürte sürte mutfağa ilerledim. Deniz bana 1 saniye baktı ve yine işine odaklandı. Sigaramı yakmak için ocağa eğildiğimde Deniz'den küçük çaplı bir çığlık koptu.

" A ayla ablaa !! N n'aptın sen ! "

" Koluna damlayan kan için özür dilerim Deniz'ciğim ." dedim ve ocakta sigaramı yakıp Deniz'e eğildim. İşaret parmağımın ucuyla kolundaki bir damla kanı silip karşısındaki tekli koltuğa oturdum. Sigaramı içerken Deniz'in temizlediği yere diktim gözlerimi.

" Hani sen ağlıyordun ? " diye bir sesle irkildim. Bu Deniz'di.

" O bir anlık küçük çaplı bi komaydı. Yaptıklarım yüzünden kendimi cezalandırıp uzun süredir yapmadığım şeyi yaptım . " dedim sigaramı işaret ederek.

" Kendini deşmeklemi cezalandırdın !?"

" Ne yapsaydım ? "

" Çok acıyor mu ? "