Bölüm 16: Bilet

47 1 0
                                    

"Parti mi? Ne partisi? Ben ne alaka?"

Duru sorduğum sorulara gözlerini devirirken ben merakla ona bakıyordum. Dediklerinden hiçbir şey anlamamıştım.

Duru oflayarak kapıya yaslandı ve bıkkınca konuşmaya başladı. "Canım benim, ne partisi olabilir? Arkadaşlar arasında bir parti düzenliyoruz işte. Üniversiteden arkadaşlarla buluşacağız. Sen de bize katılacaksın, yeni kişilerle de tanışırsın fena mı?"

Gözlerimi devirdim. "Yok Duru'cum sağol. Sizin tuhaf arkadaşlarınızla tanışma fikri pek cazip gelmiyor. Hem biz Akay'la görüşecektik."

Duru aniden "Olmaz!" diye bağırınca yerimde sıçradım. Bu kızın amacı neydi?

"Hadi ama Dora. Kırma beni."

Duru yavru köpek bakışları atmaya başladığında yatağın üstündeki küçük yastığı fırlattım. "Bu bakışlar bana hiç işlemiyor, ben bir şey yapmak istemiyorsam kimse bana o şeyi yaptıramaz!"

***

"Tanay şu saçmalığı keser misin?" Önümde dikilen Tanay kapıdan çıkmama engel oluyordu. Akay'la buluşmak için sözleşmiştik ve ben hazırlandıktan sonra Tanay aniden önümde bitmişti.

"Gitmene izin vermiyorum," dedi ciddi bir ifadeyle yüzüme bakarak. Gerçekten mi?

Tek kaşımı kaldırdım. "Pardon... da? Sen kimsin de bana izin vermiyorsun?"

O gün söylediği şeylerden beri gözlerine bakmak istemesem de bunu unutmak zorundaydım. Hiç yaşanmamış gibi.

"Tanay'ım. Senin hiçbir şeyin olmayabilirim ama bu benim için bir engel değil."

"Saçma partinize katılmak istemiyorum Tanay tamam mı? Uzun zamandır görüşemediğim Akay'la vakit geçirmek istiyorum."

Tanay gözlerinde garip bir ifadeyle başını salladı ve önümden çekildi. "Peki, gerçekten bunu istiyorsan git. Ama pişman olabilirsin."

"Ne demek istiyorsun?"

"Sadece bunu söyleyebilirim."

Ona kaşlarımı çatarak baktım ve önünden geçerek açık kapıdan dışarı çıktım. Sadece saçmalıyordu.

Kafeye girmeden önce tabelaya baktım. Evet, burası Akay'ın tarif ettiği yerdi.

İçeri girdiğimde fazla yüksek olmayan müziğin rahatlatıcı sesiyle gülümsedim. Akay hep böyle güzel yerler seçerdi buluşmak için.

İlerde oturuyordu, masanın üstünde ellerini birleştirmiş kafasını öne eğmişti. Bir şeyler düşünüyor gibiydi.

Masaya ulaştığımda kafasını kaldırarak bana baktı.

"Dora." Tebessüm etmeye çalıştı. "Otursana."

Onun bu sıkıntılı hâli Tanay'ın dediklerini aklıma getirirken moralimi bozmamaya çalışarak oturdum.

Elleri ellerime, gözleri gözlerime, saçları saçlarıma yakışan bir sen olsan...

Duman'ın şarkısı mekanda yankılanıyordu. Seviyordum bu şarkıyı.

"Eee," diye mırıldandım. "Neden böylesin?"

Gözlerini kaçırdı. "Nasılım?"

"Beni oyalamaya çalışma Akay. Söyle, ne oluyor?"

Birkaç saniye yüzüme baktı, sonra dudaklarını ısırarak ceketinin cebinden iki bilet çıkardı. Kaşlarımı çattım.

"Bu da ne Akay?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 05, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sessiz ÇığlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin