Ben yine geldim gençler akkxkskd.Devamını getirmek istedim o gittikten sonra neler oldu falan hayırlısıyla ağlamadan bitirebilirim bölümü inş.
••••••••••••••••••••Koca bir yaz geçmişti.Ağlayarak kendimi bitirdiğim koca bir yaz bitmişti.Bir yandan unutmaya çabalamıştım bir yandan kafamı dağıtmak için bir sürü yere gitmiştim.
Olmamıştı.Ne yaparsam yapayım sanki bir uçurumda yürüyormuşum da manzaraya daldığım için yüksekliği unutmuş gibiydim.Düşeceğimi biliyordum adım gibi.Ama yinede manzara çok güzeldi ve ben o manzarayı en iyi yerden,en uç köşeden seyredebilmek için yürüyordum.Dengemi kaybedeceğimi bile bile.
Kötü yanlarını düşünmek istiyordum.Soğumak istiyordum.Ama ne zaman kötü bir yanını düşünmeye çalışsam aklıma,o soğuk kış gününde titreyerek bahçeye çıktığı ve ağaçların altında karlarla bütünleşmiş donmak üzere olan küçük kedi yavrusunu kapüşonlusuna saklayıp okula aldığı gün geliyordu.Fark etseydim bende alırdım aslında ama benden önce davranmıştı.
Daha sonra kediyi gizlice personel odasına götürdüğünü görmüştüm.Ama kimse fark etmemişti büyük ihtimalle.Kimse yüzü varken karnındaki ufak kıpırdayan şişkinliği fark etmiyordu.
Sık sık yemekhanede çıkan tavuk gibi süt gibi şeyleri plastik bir kapta kediye götürüyordu.Etrafı kontrol bile etmiyordu personel odasına girerken.Yakalansa ve kedi beslediği öğrenilse ceza alırdı.
Ama o kadar rahattı ki kimsenin ona dikkat edeceğini düşünmüyordu. Demiştim hayalet gibiydi.Havalar ısındığında da gizlice bahçeye çıkarıp yemeklerini,bulduğu ağacın altına koymaya başladı.Bir diğer sokak hayvanlarına birde onun beslediğine bakıyordum arada büyük fark vardı.Bazen etrafta kimse yokken gidip kediyi bende severdim.
Çoğu zaman onunla oynarken görüyordum onu pencereden gizlice bakıyordum.
Çok iyi anlaşıyorlardı.Diğer kızlar ay pistir o bitlidir diye yaklaşmıyordu bile.İşte onsuz ilk okul günümde kedi hala ordaydı.Azıcık zayıflamıştı.O kadar kötü olmuştum ki gördüğümde.Bütün anılar teker teker canlanıyordu kafamda.Ben silmeye çalıştıkça.
Artık her öğlen onun yaptığı gibi kediye yemek götürüyordum oynuyordum o ağacın altında onunla.Bana da alışmıştı iyice.
Bazen diğer kedilerle kavga ediyordu.Boynunu kötü yaraladığı zaman veterinere götürmüştüm.Kış geldiğinde annemin alerjisi olmasına rağmen ve de evde bir köpek olmasına rağmen almıştım eve.Kış boyunca bizim evde kaldı ama farkediyordum sürekli pencerelerdeydi gözü.
Onun evi burası değildi.Okulun bahçesini özlüyordu.Bahar geldiğinde istemeye istemeye de olsa geri götürdüm.Ona bir şey olduğunda bana da dokunuyordu.Çok benimsemiştim çünkü ondan bana kalan tek parçaydı.İsmi yoktu.O acaba ne diye çağırıyordu diye hep merak etmiştim ama sormaya korkmuştum.Sen o kediyi nerden biliyorsun beni mi izliyorsun deyip terslerse diye.
Evet çünkü gizli yapıyordu.Böyle sorması muhtemeldi.O senenin son günü veda etmek için kediyi aradığımda yoktu ve ben çıldırmak üzereydim.Her yere baktım her yere.Yoktu.
Artık ağlamak üzereydim.
En sonunda gördüm ve peşinden koşmaya başladım parkın oralardaydı.Parkı biraz daha geçmiştim ama o kadar hızlı koşuyordum ki çarptığım insanların haddi hesabı yoktu.Dalga seslerini duymaya başladığımda yavaşladım.Kediyle aramda yirmi metre kadar vardı ama durmuştum.
Çünkü kedinin koşarak gittiği yer ağaçların arasında unutulmuş denizin tam karşısında eski bir banktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Erkeklerin Piçlikleri 2
Non-FictionKolay sinirlenebilen,inatçı,aşırı derece olmasada egolu,şanslı görünse bile şansla alakası olmayan.Bu benim.Nasıl görünüyorsam oyum.Değişmem. Ve buda benim hayatım.Nereye gidiyor bilmiyorum ama sanırım başımı belaya sokmayı çok iyi biliyorum. Ha bir...