İyi geceler Vietnam!
-Lucifer Reis
Aslında o Good morniiing Vietnaam!
Ama bu bizim hikayeye göre uyarlanmış versiyonu idare edin asdfhjkl
Neyse İyi Okumaaar :)))
°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°Bugün size malzeme çıkmaz bayanlar ve baylar.Çünkü saat 4 de annemler işe gittiğinden beri götümü devirip uyuyorum.
Sonrada 7 de kalkmış biraz telefon biraz televizyon biraz cass ile vakit geçirmiştim.
Cass'i yıkamıştım mesela.Üstüm başım ıslanmıştı ama en azından cass güzel kokuyordu.Üstümü değiştirdikten sonra aşağı indim.
Sonra da Barkın'nın öldüğünü falan düşündüm.Mesaj yok ısrarlı aramalar yok.Gelmediğine göre de ya kuzeni onu kaçırıp işkence ediyordu yada ölmüştü.
Sonra çıka geldi tabi.Elinde peçete ve sümüklü burnuyla.Dün ben tahmin ettim ama değil mi?
"Rüzgar çarpmış geberiyorum." dedikten sonra benim az önce oturduğum beyaz üçlü kanepeye kendini attı.
Yüksek bir ihtimal ateşi vardı ve boğazları ağrıyor olsa gerekti.
"Artislik yapacağım diye birgün geberip gideceksin Barkın." dedim.
"Bana bir çorba falan yapsana be hadi" dedi.
Tek kaşımı kaldırarak ona baktığımda itiraz ederek en acıklı sesiyle
"Hadi ama hastayım ben" diye kendini bana acındırdı.
Tabi biz 3 aylık bir süre çıktığımızda bile hastalanmıştı.Annesi evde yoktu.Ama hizmetlileri ona bakması için görevlendirmişti.Barkınsa hizmetlileri sevmiyordu ve beni çağırmıştı.Zaten ev görkemli ve ihtişamlı olmasının yanından birde kocamandı ve 7-8 tanede hizmetli vardı.Bende hasta olduğunu duyunca uçarak gitmiştim yanına.
Odası da kocaman ve siyahtı.Yatak döşek yatıyordu ve etekleri kol kadar olan 4 tane 20 li yaşlarda hizmetli etrafında toplanmış şurup murup bişeyleri içirmeye çalışıyorlardı.Tabi o zamanlar beyaz atlı prensti.
"Açılın ona ben bakacağım" diye odaya ani ve gürültülü bir giriş yapıp hizmetlileri kovmuştum odadan.
Berbat görünüyordu ve kucağında kocaman peçete kutusu,elinde karşısındaki plazmanın uzaktan kumandasıyla, maç izliyordu.
Aşçılardan mutfağı ödünç alarak tavuk çorbası yapıp kendi ellerimle içirmiştim.
Ona büyük büyük anneannemin tarifinden de ayrıyetten hazırlayıp içirmiştim.Rezalet bir tadı vardı biliyordum çünkü annemde bana yapardı.
Ona içireceğim diye 40 takla atmıştım resmen.Başında 1 saat kadar oturmuştum sonra masal bile okumuştum lan.Zıbarsın diye.
En sonunda uyuyunca.Elime telefonunu aldım.Hani oyundan başka resim bile olmayan telefonunu.Onu uyurken çekip beyaz iphonunun duvar kağıdı yapmıştım.Sonra yine piçliğini yapmıştı hatırlarsanız .
Hasta haline acıyıp tavuk çorbası yaptım ve önüne koyup eski yerime oturdum ardından televizyonu izlemeye başladım.
"Sen yedirsen olmaz mı? Hani bir kere bakmıştın o zamanki gibi?" dedi.
Hasta haline yine ve yine acıdım ve kendi ellerimle yedirdim.Şurupları burnunu tutarak zorla içirdim.Ve yine o meşhur anneanemin tarifini de yaptım.Hastalanınca iyice mızmız oluyordu.Tekrardan ayrı bir uğraş sarf ederek içirdim.
Sonra uyudu mal.
Annemler mi?
Saat daha 10'du annemler gece vardiyasında olduğuna göre 12'de geleceklerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Erkeklerin Piçlikleri 2
NonfiksiKolay sinirlenebilen,inatçı,aşırı derece olmasada egolu,şanslı görünse bile şansla alakası olmayan.Bu benim.Nasıl görünüyorsam oyum.Değişmem. Ve buda benim hayatım.Nereye gidiyor bilmiyorum ama sanırım başımı belaya sokmayı çok iyi biliyorum. Ha bir...