Ertesi gün erkenden kalkmıştım.bi an önce sınav yerinde olmalıydım.yine her sınavda olduğu gibi heyecanlıydım.oraya gidene kadar yolda bütün duaları okudum nerdeyse. içimden "Allah'ım bu sınavı da geçeyim alayım ehliyeti "diyordum.benim çok önemliydi bu ehliyet.Almalıydım bi an önce....
Sınav yerine geldiğimde herkes ordaydı. Müfettişlerin gelmesini bekliyorlardı.Tam zamanında gelmiştim.arkadaşlarıma baktığımda hepsinde tatlı bi heyecan vardı.benim aksime :) ben yine yalnız gitmiştim oraya kimse gelmemişti benle, zaten hepsinin de işi vardı.ama yinede insan sevdikleri yanında oldu mu mutlu oluyo.onların desteklerini bekliyo çoğu zaman. Her zaman bunun eksikliğiyle yaşadım.tabi sonra alışıyo insan o yokluğa.fakat birilerinin ailesinin gelip destek olduğunu gördüm mü içim gidiyordu.dayanamıyordum onların o güzel manzarasına. İçimdeki o küçük kız çocuğu ağlıyordu o manzara karşısında.zamanla alışacaktım belkide ailemin hafta sonları çalışmalarına.bi an düşüncelerimden sıyrıldım.müfettişler gelmiş sırayla herkesi alıyorlardı. Sıra bana gelecekti ve çoğu kişilerde kalıyorlardı. Arabaya binmeleriyle dönmeleri bir oluyordu.Bu da biz bekleyenleri etkiliyordu.içinden dualar ediyorum Allah'ım sen yardım et diye. bitmiyo bu gergin bekleyişler.en sonunda sıra bana gelmişti. Son dualarımı okudum.bu kadar heyecan fazlaydı.altı üstü bi araba sürecektim.tabi gelde kalbime anlat bu durumu :) kendisi sanki yerinden çıkcakmış gibi atıyordu.durumum içler acısıydı. Ve sonunda arabaya bindim.ilk önce müfettişlere selam verdim.iki müfettiş bi de bizi çalıştıran hocalarımız vardı.selam verdikten sonra sınav kağıdımı ve nüfus cüzdanımı uzattım onlara. Onlar nüfus cüzdanımla sınav giriş kağıdıma bakarken ,bende emniyet kemerimi takıp, koltuğumu rahat bi şekilde ayarladım.birden ; " hadi başla" dediler.bende "tamam" dedim.İlk olarak arabayı çalıştırdım.el freni indirdim.Debriyaj ve frene basıp vitesi bire aldım.koltuğun saklandığını hissettiğimde gaza basıp düz devam ettim.buraya kadar herşey çok güzeldi.taki ben köşeyi dönene kadar.ben köşeyi döneceğim zaman karşıdan bi araç geliyordu.ben o gelince durmak zorunda kaldım. Ve duruncada vitesi bire almam gerekiyordu bende unuttup almadım. Almayınca kaldım maalesef.sonra inmemi istediler hocam direksiyona geçti bense arka koltukta ağlamaya başlamıştım.zoruma gitmişti bu durum.hemen çantamı alıp gitmiştim ordan.Gaye hanımın üzülme bi daha ki sefere geçersin demesine izin vermeden hemde.o an gözüm hiçbir şey görmüyordu. Bi an önce gitmek istiyordum ordan arkama bile bakmadan.belki öyle atlatırdım o sıkıntıyı.Eve gitmek bile gelmiyordu içimden.ama mecbur gidecektim ve o acıyı, kaybetmeyi tekrar yaşayacaktım.Yolda gelmeden gözyaşlarımı sildim.bi de onların neden ağladın demeleriyle uğraşamayacaktım.Eve geldiğimde babam evdeydi. Ona anlatmak zorunda kaldım.o da "bi şey olmaz bi daha ki sefere geçersin" dedi. Bende "İnşaallah" dedim.tabi nerden bilcem o heyecanım yüzünden hiç geçemeyeceğimi. O sevdiğim hayalime veda edeceğimi.Hatta o hayal kırıklığının hayatıma mal olacağını bilemezdim.O günlerde Gaye hanım beni aramıştı."bu hafta sınav var istersen özel ders alabilirsin"demişti.bende tamam demiştim.1 saat özel ders alacaktım. o gün de hocalardan Tahir hoca kalmıştı.o da bana göre iyi biriydi.ne zaman onla araba sürmeye gitsem, yolda dertlerini sıkıntılarını anlatırdı bana.ben her ne kadar bana niye anlattığını anlayamasamda, dinlerdim onu . yaşı 40 45 arasıydı.iyi biriydi.ailesini o geçindiriyordu.çocuklarının dertlerini anlatır dururdu bana.onla iyi bi arkadaş olmuştuk.bazen azarını işitirdim.sürekli araba kullanırken cesur olmamı söyler dururdu.bazen de canı sıkılır "zahidem" türküsünü söylerdi.bi keresinde; "ben hep söylüyom hadi bi kere de sen bi şarkı" demişti.tabi bende o hüner ne gezer.ben asla birinin yanında şarkı söyleyemezdim.Tahir hocanın yanında söylerken de bi kaç kelime söyleyip bırakmıştım.çünkü kendimi biliyordum.o da sırf ben biraz daha rahat süreyim diye söylüyordu.ama nafile. Onunlayken 1 saatin sonuna gelmiştik.artık ondan sonra direksiyon sınavlarına katılmış hepsinden de kalmıştım. O heyecanım yüzünden. Hatta bi keresinde Zelal'i götürmüştüm şans getirsin diye.nasılsa annemi babamı götürümeyeceğime göre onu götürmek mantıklı gelmişti.gerçi Zelal; "sana faydam değil zararın dokunur desede" pek takmamıştım.sonuçta kendimi yalnız hissetmeyecektim.
Gerçi Zelal'in gelmesi sınavdan sonra kalmama engel olmamıştı.ben yine kalmıştım.sadece o beni teselli etmeye çalışıyordu öyle bi durumda.insan çok sevdiği bi şeyi kaybettiğinde ne kadar üzülüyorsa, ben de o kadar halime üzülüyordum.benim için çok zor bi durumdu.hayatın bi anlamı kalmamıştı.tükenmiştim. en güzel hayalime veda etmiştim.gözyaşlarım eşliğinde. İnternetten araba modelleri bile beğenmiştim.ya mini cooper alacaktım ya da jeep wragler alacaktım.o zamanlar jeeplere daha çok merakım vardı.hatta resmini indirip benim arabam diye yazıp koymuştum telefon ekranına.benim için çok zor olmuştu. Kendimi o kadar kaptırmıştım ki ehliyet alacağıma, belki bi nevi hırs yapmıştım farkında olmadan.o olaydan sonra hem maddi hem manevi zararım olmuştu .kendimi bi türlü toparlayamamıştım.dünyanın sonuydu benim için.her ne kadar başkaları için böyle olmasada benim için böyleydi. Yani herkesin derdi başka benim başkaydı.insanlar sevgilisinden ayrılınca depresyona girerdi.bense en çok istediğim hayalime veda ettiğim için.benim önceliğimdi o hayal fakat olmadı işte. belki kendimi boşuna yıprattım ama insanın zoruna gidiyo bi yerde.neden ben diyosun.bu kadar isterken neden. İnsan bi yerden sonra isyan ediyo yaşadıklarına.ama unuttuğum bi şey vardı aslında. Hayatta her şey takdiri ilahi.olmuyorsa hayırlısı değildir o yüzden olmamıştır.tabi ben bunu biraz geç anladım.....