-Çivril Işıklı Göl -

16 2 0
                                    

Eve geldiğimde kardeşlerim uyumuştu. Annemleri uyanıktı hala,beni bekliyorlardı. Onlara pazar akşamı döneceğimi söylemiştim.onlarda uyumayıp beni beklemişlerdi.onlara Konya'dan getirdiğim şekerleri ve meşhur Konya sarmasını ikram ettim.bi de orda aldığım süs eşyalarını gösterdim.annemler aldıklarımı beğenmişlerdi.bi müddet öylece oturduk.annem; kızım yat uyu yol yorgunusun dinlen biraz hem yarın işin var, dedi.bende tamam dedim.sonuçta yol yorgunuydum. İhtiyacım vardı dinlenmeye. Annem sağolsun ben gelmeden yatağımı düzeltmişti.yatağıma girip kendimi uykunun kollarına attım.yarın iş vardı ve dinlenmeliydim....
Sabah yine erkenden kalkmıştım. Annem kahvaltımı hazırlamış bana sesleniyordu.hemen yanına gittim."Günaydın " dedim anneme,O da "günaydın" kızım dedi.sarıldım boynuna öptüm annemin. benim canım annem, ne çok seviyordum onu. aslında kız çocukları için babalarına düşkün derler ,fakat ben tam tersiydim.anneme düşkündüm.annemin sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım."kızım hadi kalvaltını et,servisin gelmeden." bende "tamm annecim ediyorum kahvaltımı" dedim.ve başladım kahvaltımı yapmaya.normal de pek bi şey yemezdim kahvaltıda ama aç açına da gitmezdim işe. Yine her zaman ki gibi Haydar abi 7:50 de geldi.bende servise binip işime gittim.genelde hep bu saatlerde gelirdi.bende ona göre çıkar,beklerdim kapıda.ta ki o gelene kadar. Bi kaç günlük tatil yaramıştı bana.öyle ki iş bile sıkıcı gelmiyordu.bugünlerde Zelal' le bi programımız vardı.Çivril Işıklı Göle gidecektik. Haftasonu diye kararlaştırdık.daha önce internetten araştırmıştık orayı, nasl gidilir, nerdedir orda neler var hepsini bir bir araştırmıştık. çok duymuştuk oranın ismini.bizde merak edip gitmeye karar verdik.haftasonu gidecektik.Zelal iş yerinden kızlara da anlatmıştı gideceğimizi.hani gelmek isteyen varsa gelebilir diye.başta bi kaç kişi gelicez dedi. Sonra gelmekten vazgeçtiler.bana kalsa onlara teklif etmesek daha iyiydi. Sonuçta bir dedikleri, bir dediklerini tutmayan insanlardı.Ama gel de Zelal e anlat. Bir başımıza gitmemizi istemiyordu.sonuçta her şey olabilirdi orda. Bense onun tam tersini düşünüyordum.iki kişi yeter ve artardık orası için.hem çok kişi gitme taraftarı değildim hiçbir zaman....
Haftasonu gelmişti.ben erkenden kalkıp Zelal'lere gitmiştim. Sonuçta gideceğimiz yer uzaktı o yüzden erken gitmek en mantıklısıydı. Gittiğimde Zelal hazırdı.çok beklemeden çıktık evden.ve garajın yolunu tuttuk.oraya gittiğimizde bütün otobüsler yan yana dizilmiş, kim hangisine binecekse biletini alıp oraya biniyorlardı. Benle Zelal üzerinde Çivril yazan otobüsün yanına gittik.ordaki şöföre Işıklı Göle gideceğimizi söyledik. O da bize "oraya direk gidemem sizi merkezde indiririm.bi minübüse atlar gidersiniz dedi." bizde tamam dedik.Sonra bize bi yer gösterdiler oraya oturduk.biraz heyecanlıydım. Bu benim otobüsle ilk yolculuğumdu.ve ilk yolculğumda Zelal'leydim.gerçi tüm ilklerini Zelal' le yapıyordum.bu da onlardan bitanesiydi.yol boyunca aralarda yemek için bi şeyler dağıtıyorlardı.Yol bi saat sürmüştü.şöför merkez de bizi indirip yolu da tarif etmişti.otobüsten indiğimizde Şöför' ün dediği gibi sol yöne sapmıştık.Önümüze küçük bi çarşı çıkmıştı.ordaki bi dükkâna girip gideceğimiz yeri sormuştuk.onlarda bize yolun sonunda oraya giden minübüsler olduğunu söylemişlerdi.neredeyse yarım saat yürümüştük.ama deymişti. Sonunda minübüsü bulmuştuk.ve gideceğimiz yere kadar götürmüştü.
Oraya geldiğimizde hiç beklediğimiz bi manzarayla karşılaşmadık.her taraf harabeydi.oysa biz internette bakarken farklı görmüştük. Gölün manzarası güzeldi ama bakımsız kalmıştı oralar.hiç ilgilenilmemiş gibi. Sanki o kadar yolu boşuna gelmiştik.Zelal bu durumdan şikayetçiydi.benim için bi önemi yoktu.çünkü gelmiştik bi kere hemen geri dönmek olmazdı.Zelal ben gibi düşünmüyordu.mümkünse hemen gitmek o harabe olan yerden gitmek istiyordu.öğlene kadar etrafı gezindik.Zelal Bade'nin fotoğraf makinesini getirmişti.o sayede bol bol fotoğraf çekmiştik.gittiğimiz yer tam olarak bi köydü.hatta traktörler iş makineleri vardı.acıkmıştık yiyecek bi şeyler bulmalıydık.Fakat yanımızda hiçbir şey getirmemiştik.Nasılsa orda balık lokantası var diye getirmemiştik. Tabi geldiğimizde de o balık lokantası harabe olmuştu.etrafta bi şeyler buluruz ümidiyle köye indik.penceresinden dışarıya bakan bi teyzeyle karşılaştık.ona yiyecek bulabileceğimiz bi yerler sorduk.o da bizi evine davet etti.onun güzel teklifi için teşekkür ettik.ama evine gitmedik.onun yerine yiyecek bi şey ler bulabileceğimiz bi yer göstermesini istedik.sağolsun teyze bize o konuda yardımcı oldu.gidip kendimize yiyecek şeyler aldık.gölün kenarına gelip aldıklarımızı yedik. Ne yazık ki minübüsler her saat başı geçmiyordu ordan.belirli saatleri vardı.bizde o saati denk getirmeye çalıştık.yiyeceklerimiz hemen yiyip,köyün girişine gidip minibüsün gelmesini bekledik.bi minibüs geldi.tam da köy kahvesinin önünde durdu.biz minibüse girdik fakat kahvedekiler bize bakıyorlardı.sanırsın insan görmemişler o derece,nedense pek takmıyodum bu tür şeyleri Zelal'in aksine :)ne garip bi yerdi burası bi kez daha anlamıştım.çok geçmeden minibüsçü geldi ve bizi Çivril garajına bıraktı.garaja geldiğimizde otobüs 10dk önceden gitmişti.Bize biraz bekleyin bir sonrakine gönderelim dediler.bizim için çok geç olurdu bu.biraz acelemiz var bize bi ayrıcalık yapsanız dedik.onlarda sağolsun bizi ordan birinin arabasıyla yolladılar. otobüse yetiştirmek için. Adam bizi otobüse yetiştirmek için son sürat gidiyordu nerdeyse.yaklaşık 10 dk sonra otobüse yetişmiştik.adama minnettardık.bizi hemencecik yetiştirdiği için.otobüs durunca o bizi getiren adam şöförle konuştu.bize bi yer ayarlaması için.yalnız otobüs tıklım tıklımdı. Yer yoktu beni şöförün olduğu yere koydular Zelal de arkalardaydı.durumumuz içler acısıydı.Zelal nerdeyse yanlışlıkla bi çocuğun üstüne düşüyordu:).bense bi minderin üstünde şöförün hemen yanındaydım. sanki ani frenle camdan dışarı fırlamam an meselesiydi.yol boyunca diken üzerindeydim.bi yandan da halime gülüyordum.Allah 'tan otobüs yavaş gidiyordu.yoksa dengeli bi şekilde yerimde duramazdım.yerim rahat olmadığı için dağıtılan şeyleri de pek yiyemiyordum.yaklaşık bi buçuk saatin sonunda Denizli ye gelmiştik.bizim için çok eğlenceli bi gün olmuştu.mutluyduk İkimizde.böyle kaçamaklar iyi geliyordu bize. Hayatın sıkıcılığından kurtuluyorduk.her ne kısa süreli de olsa bize iyi geliyordu bunlar......

Gülümse KaderineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin