29. Bölüm

204 16 3
                                    


Gözlerimi ondan çekemezken Gülse'nin sesini duydum. "Ay hadi şurada resmimi çekin!" Deniz bana sırıtıp kızlara bakınca ben de gözlerimi ondan alabilmiştim. Kızlar yine resim çekinmenin dibine vuruyorlardı. Elimizi bırakıp onların yanına giden Meriç de onlara katılmıştı. Bu beni gülümsetirken Deniz'e baktım. O da bana bakıyordu. Utanıp bakışlarımı kaçırdığımda güldüğünü duydum. Ama bakamadım gözlerine. Ne kadar öyle fazla utangaç birisi olmasam da iş Deniz'e gelince değişiyordu. Çünkü bir tebessümü bile utanmama neden oluyordu. Önüme dönüp köprüde yürümeye devam ederken peşimden geldiğini biliyordum. Sonra ne oldu bilin bakalım? Deniz elimi tuttu.

Deniz benim elimi tuttu!

Tamam, bu bir ilk değil ama böylesi ilk işte. Böyle sevgiliymişiz gibi tutması ilk. Heyecandan öleceğim zannederken sesini duydum kulağımın hemen altında.

"Sakin ol tatlı cadı. Sadece elini tuttum." Yanaklarımın yanmaya başlamasıyla kızardığımı anladım. O yüzden başımı ona hiç çevirmeyip önüme bakmaya devam ettim. Allah'ım hala elimi tutuyordu. Bir an aklıma arkada ki kızlar gelince gerildim. Onların karşısında böyle olmamız ne kadar doğruydu? Üstelik Güneş böyle acı çekerken bizim onun karşısında el ele tutuşmamız nankörlük gibi geliyordu bana. O yüzden Deniz'e döndüm. "Kızlar var!" dediğimde bana baktı. "Ne olmuş?" Sıkıntıyla dudaklarımı dişledim. "Güneş'e çok ayıp oluyor. Bırak elimi!" Başını iki yana salladı. "Kimseye ayıp olduğu yok!" deyip elimi daha da sıkıp beni kendine yapıştırınca şaşırmıştım.

Arkadan gelen gülme sesleriyle arkama dönünce hepsinin de bize bakıp güldüğünü gördüm. "Bir de sevgili değiliz diye çemkirmiyor mu adamın biri? Biri beni öldürsün!" Nida'nın imalı sesiyle ona ölümcül bir bakış attığımda hiç oralı olmadı. "Zaten sevgili olmayan insanlar el ele tutuşur!" Gülse konuşunca şaşkınlıkla ona baktım. Ben ondan böyle bir tepki beklemiyordum. Daha çok ölüm saçan gözlerle bana bakmasını ve Deniz'in elini bırakmamı söylemesini bekliyordum. Ama o sağ olsun beni çok şaşırttı. "Ay rahat bırakın şunları ya!" Son yorum Güneş'ten gelince derin bir nefes aldım. "Meriç'e dikkat edin!" dediğimde üçü birden kıkırdadılar. "Tamam, canım. Siz romantizminize devam edin lütfen!" Nida'ya gözlerimi devirip tekrar önüme döndüğümde Deniz'in bana bakıp güldüğünü gördüm.

"Gülme!" Başını salladı ama hala gülmeye devam etti. Sinirle elimi çekmeye çalıştığımda ise elimi daha da sıkıp parmaklarımızı iç içe geçirdi. "Bundan sonra bu eli hiç bırakmayacaksın!" Kaşlarımı kaldırdım. "Bu bir teklif mi?" Güldü. "İstiyorsan öyle olsun." Dudaklarımı büzüp dilimle olumsuz bir ses çıkardım. "İstemem. Ben daha etkili bir şeyler isterim."

"Daha romantik demek istedin sanırım!" Omuz silktim. "Eh biraz da öyle!" Dediğimde gülüp elimi bıraktı ve kolunu omzuma sarıp beni kendine iyi yapıştırdı. "Elini ver!" Dediğini yapıp omuzumun üzerinden sallanan elini tuttuğumda memnun bir şekilde gülümsedi. "Bana alışıyorsun tatlı cadı. Bu hoşuma gidiyor!" Gülmemek için dudaklarımı sıkıp önüme döndüğümde güzel manzaraya baktım. Köprü gelen geçen dolayısıyla biraz sallanıyordu ve bu biraz içimi bulandırıyordu.

"Pişt! Çifte kumrular! Durun da resminizi çekelim!" Nida'nın eğlenen sesiyle durduk. Deniz Nida'ya bakıp gülünce gözlerimi kıstım. Biraz kızsa olmaz mıydı ya! "Çek bakalım!" dediğinde Nida gülüp telefonunu kaldırdı ama Deniz cebinden kendi telefonunu çıkartmış, ona uzatmıştı bile! "Benimkiyle çek!" Nida onun telefonunu aldığında Deniz bana bakıp sırıttı. "Bu ilk resmimiz mi olacak tatlı cadı?" Başımı salladım. "Evet, sanırım!" dediğimde gülüp bana yaklaştı. "O zaman çok güzel olmalı!" deyip şakağım ve alnımın arasını öptüğünde gülümsedim. Tam o sırada Nida'nın sevinç dolu çığlığı duyuldu. "Ay çok güzel çıktınız ya! Bozmayın sakın!" Şaşkınlıkla Deniz'e baktığımda gülüyordu. O beni öperken mi çekmişti? Gülüp kameraya baktığım sıra Deniz iki kolunu da bana sarıp o da kameraya baktı. Nida durmadan resmimizi çektiği için iki dakika da bir sürü resmimiz olmuştu.

BİZ GENCİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin