40.Bölüm

178 12 10
                                    


Ada Ecrin Deniz

Evden kaçarcasına çıkıp arabaya bindiğimden bu yana iki saat geçmişti. Ve biz bu iki saat içinde önce Deniz'lere gidip ona da bir çanta almıştık, sonra da Antalya çok uzak olur diye Nevşehir'e gitmeye karar vermiştik.

Yol boyunca elimi bir an bile bırakmamıştı. Benim için endişelendiği o kadar belliydi ki bu ona daha da aşık olmama neden oluyordu. Yolda ki konuşmalarımızı hatırlayınca gülümsemeden edemiyordum. Bu çocuk beni seviyordu. İlk defa birisi beni seviyordu.

"Kadının haşatını çıkardın yalnız ha! Korktum bir an senden!" Derken yüzündeki pis sırıtış dalga geçtiğini gösteriyordu. Gülüp başımı sallamıştım bunun üzerine. "Sanırım sinir patlaması gibi bir şey oldu." Zaten hiç bırakmadığı elimi biraz sıkınca gülümsemiştim. Bir eli direksiyonu diğeri benim elimi tutuyordu. Ve ben ortada birbirine kenetlenmiş ellerimize her bakışımda içimin sonsuz bir mutlulukla dolduğunu hissediyordum. Bugün her ne olmuşsa bile onun yanında çok mutluydum.

Yol boyunca sürekli konuşmuştuk ama konu bir kereden fazla bugün olanlara gelmemişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yol boyunca sürekli konuşmuştuk ama konu bir kereden fazla bugün olanlara gelmemişti. Ona merak ettiğim abisini sorduğumda gülümsemiş ve gözlerime bakmıştı.

"Abim benden dört yaş büyük. Ama ikiz gibi büyüdük. Ben kendimi hep onun sağ kolu gibi hissederdim. Bilirsin işte şerif ve yandaşları gibi falan!" Öyle bir gülmüştüm ki yüzü kızarmıştı. Demek sevgilim kovboylara özeniyordu küçükken. Yakışır ki...

"Niye Amerika'ya gitti ki? Burada da okuyabilirdi!" Dediğimde omuz silkmişti. "Sanırım o hep farklılık peşinde olan birisi olduğu için. Her zaman bizden farklı olmuştur o. Evet, bizi çok severdi, bizi korurdu ama hep başka yerlere gitme hayalleriyle büyüdü." Başımı sallayıp camdan dışarıyı izledim o öyle deyince.

"Peki, nasıl birisi abin? Senin gibi sert yapılı biri mi?" Gülüşü cevabın beni şaşırtacağı anlamına geliyordu, biliyorum.

"Sen bana sert diyorsan abime ne dersin bilemiyorum. O çok nasıl denir .... Katı birisi! Kendi kuralları vardır! Ama yakınlarına karşı da benden bile daha yumuşaktır. Güneş mesela! Abime istediğini yaptırabilir. Abim ona asla hayır demez!"

"Vay be! Film karakteri gibiymiş!" Bu onu güldürmüştü.

"Film karakterleri kadar da yakışıklı!" Kaşlarımı kaldırmıştım. "Sen daha yakışıklı değil misin?" Başını iki yana salladı. "Hayır, sanırım annemler tüm malzemeyi ona boşaltıp dipte kalanı Güneş'le bana paylaştırmışlar." Gülüşüm arabanın camlarını titretmişti resmen. Bir açıklama ancak bu kadar komik olabilirdi.

"Deniz, bazen seni tanıyamıyorum biliyor musun?" Kaşları çatılırken yoldan başını çevirip kısa bir bakış attı bana. "Neden?" Omuz silktim. "Bazen çok sert oluyorsun. Konuşurken bile sesin dümdüz çıkıyor. Ama bazen de Cem'den bile komik oluyorsun!" Gülüp gözlerime baktığında ben ona biraz daha aşık olmakla meşguldüm.

BİZ GENCİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin