59. Bölüm

87 10 0
                                    


Bağzıları-Ellerin   dinlemeye değer bir şarkı

Yusuf'tan çıkan eşsiz fikirle yıl sonu balosu Buğra'nın kafesinde yapılmaya karar verildiğinde çok sevinmiştim. Onun mekanı hem çok güzel hem de oldukça genişti. Üstelik tanıdık olduğu için daha rahat olacaktık. Güneş, Nida ve Gülse ile çıktığımız alışverişte aldığım elbiseyi çok beğenmiştim. Tabi ısrarla nasıl bir şey olduğunu görmek isteyen sevgilime göstermemiş, onu birazcık sinirlendirmiştim. Sonuç olarak elimde bu akşam beni alacak olan ve gönlü alınması gereken bir sevgilim var. Onun bana tatlılıkla kırgın bakacağından adım kadar eminim. Ne zaman bana kızsa gözlerini benden kaçırır ve yüzünü asar. E ben de bin bir tatlılıkla suçluysam eğer gönlünü almaya çalışırım. O boş triplerden hoşlanmadığımı bilir. Eğer haksız yere bana yüzünü asarsa asla gönlünü almaya çalışmam. Alttan almam. Boş tavırlar benim çekebileceğim bir şey değil. Bunu bildiği için asla saçma triplere girmez. Aynı şey benim içinde geçerli. Saçma sapan şeylere tavır almam.

Üzerime tam oturan elbiseyle bir kez daha döndüm aynanın önünde. Beyaz dantelden straplez bir elbiseydi ve mütevazı olamayacağım bana çok yakışmıştı.

 Beyaz dantelden straplez bir elbiseydi ve mütevazı olamayacağım bana çok yakışmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

 Uçuşan eteklerinde parmaklarımı gezdirdim. Dokusu içime tarif edemediğim bir mutluluk yayıyordu. İçimde kocaman bir heyecan vardı ve bu heyecanın tek nedenini Deniz olduğunu biliyordum. Belki fazla uçuk ama beni nasıl bulacağını çok merak ediyordum. Beni beğenmesini deli gibi istiyordum. Başka kimse umurumda değildi ama onun beğenmesini istiyordum.

"Ada çok güzelsin!" Annemin sözleriyle ona dönüp heyecanla gülümsedim. Annem hayran olmuş gözlerle bana bakıyordu. Yanında duran Gülse de annem gibi bakıyordu bana. Kalbim küt küt atıyordu ve bunu kulaklarımda duyabiliyordum. Bu kadar heyecanlanmam normal değildi biliyorum ama nedensizce heyecanlıydım işte. "Anne ya çok heyecanlıyım ben!" Annem gülerken gelip önümde durdu ve omuzlarıma düşen saçlarımı düzeltti. Saçlarımı salık bir şekilde tepemde toplamış birkaç tutamı da serbest bırakmıştım. "Sakin ol kızım balo sadece." Gülüp başımı eğdim ve kendime baktım. "Ben Deniz için heyecanlıyım. Sence beni beğenir mi?" Annem minik bir kahkaha atıp başını salladı. "Eminim hayran olacak sana!" Sonra yalancı bir kaş çatmayla baktı gözlerime. "Sakın sınırları aşayım demesin yoksa fena olur. Deniz'e güveniyorum ama o da bir erkek! Ve onların ne yapacağı hiç belli olmaz!" Gözlerimi devirip güldüm. "Anne yapma ya! Erkek düşmanı gibi konuştun!" Annem kollarını önünde birleştirip tepeden bana baktı. "Erkek düşmanı değilim Ada ama erkeklere güvenmediğim doğru! Özellikle de en deli çağında olan genç erkeklere. Senin gibi güzel bir kızın olunca ne demek istediğimi anlarsın kızım!" Annemi şimdi de anlıyordum aslında. Haklıydı erkeklere güven olmuyordu ama tabi ki genelleme yapmak da büyük bir hataydı. Erkeklerin hepsi güvenilmez değil ki? Mesela benim canımın yangını... Deniz ben istemesem bana elini bile sürmeyecek kadar onurlu biri. Onun bana asla isteğim dışında dokunacağını düşünmüyorum. Bunu annem de biliyor ama yine de bir anne olarak uyarmak istedi sanırım.

BİZ GENCİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin