punishment

28.2K 861 354
                                    

Onu ne zaman görsem kalbim yerinden çıkarcasına atıyor, benimle konuştuğu hatta bana baktığı zamanlarda bile kan yanaklarıma hücum ediyor ve kendimi kontrol edemez hale geliyorum. Belki bunlar yanlış, ona karşı hislerim ve onu bu kadar çok arzulamam.. Ama tek bir dokunuşu benim için tüm yanlışları silip doğruya çevirebilirdi.

Spor salonundaki akşam nefesinin tenimi yakması, parmaklarının vücudumu ateşe vermesi ve sözcüklerinin kalp atışlarımı hızlandırması her gün, her saat, her dakika ve her saniye katlanabileceğim bir şeydi. Bacaklarımı onun beline sarmış olmam ve onun büyük avuçlarının kalçalarımda olma düşüncesi bile yutkunmama yeterken, onu iliklerime kadar hissettiğimde ne hale gelebilirdim bilmiyorum. O gün gelene kadar sürekli yazmaya devam edebilir ve onun yatağındayken ne tür bir tutkuya kapılacağımı düşünebilirdim.

Yazıyı yolladıktan sonra bilgisayarı kapatırken yükselen minik melodiyle ekrana geri döndüğümde yazının hemen üstündeki mesaj kutusuna baktım. Normalde yazılarıma hiç yorum gelmezdi, okuyan var mıydı onu bile bilmiyordum ta ki Harry öğrenene kadar. Mesaj gelmesi ayrı bir olaydı, endişelendiriyordu.

HamletS: Yazdıkların konusunda tutkulu olman hoşuma gidiyor kedicik, inan sana dokunmanın bundan pek aşağı kalır yanı yok.

Mesajı okur okumaz yüzüme yayılan gülümseme, bunun kim olduğu hakkında sağlam bir tahminim olduğu içindi. Onun da aynı şekilde hissetmesi içimi rahatlatıyordu, her anlamda.

HamletS: Ama ödevini internetten kopyalaman pek hoşuma gitmedi, umarım bunun hakkında yarın konuşabiliriz.

V-endessa: Tabi Bay Styles, nasıl isterseniz.

Dudağımı ısırıp bilgisayarın kapağını kapattığımda aptalca  ödev umurumda değildi, yazımı okumuştu ve o da beni istiyordu. Yani bana dokunmaktan hoşlanıyordu ve bu bir şekilde bu anlama geliyordu ve ben çıldırmak üzereydim.

Yastığı yüzüme bastırıp çığlık attığımda delicesine zıplamak istiyordum. Dylan O'Brien beni hamile bırakmış gibi mutlu ve heyecanlı hissediyordum. Tanrı'm gerçekten salakça bir durumdaydım. Annemi odama çekmemek için zıplamayı kestiğimde bir an önce uyuyup yarının gelmesini istiyordum.

♡♡♡

"Bayan Sober, bir dakika bekleyin lütfen." tüm ders üzerimde olan bakışlarının ardından sesini duyduğumda Paige'e el sallayıp sınıfın kapısını kapattım. Arsız gülümsememi yüzüme yerleştirirken üzerimde amigo üniformam olduğuna şükrettim. Kısa bir eteğin altında küçük bir şort vardı ve bu ikimiz içinde işleri kolaylaştırırdı.

Yanımdan geçerken parfümünün kokusu başımı döndürürken arkamdan duyduğum kilit sesi gülümsemem genişlemişti. Kalbim maraton koşarmışçasına atarken hemen arkamdaki varlığıyla içim ürpermişti.

"Ödevini internet almış olman," kalçalarımdaki baskıyla midem kasılırken heyecandan her an parendalar atabilirdim. "beni hayalkırıklığına uğrattı Venesa. Bunun bir bedeli olmalı." fısıltısı dudaklarımı ısırmama neden olurken elini belime yerleştirdi ve masasına doğru ilerletti. Biraz sonra soğuk metalin üzerine oturduğumda bacaklarımın arasına yerleşmişti.

Parmakları belimde ve kalçamda geziniyordu, bana bu kadar yakınken neden hala dudaklarının tadına bakmıyor olmadığımı merak ediyordum.

En iyisi merakımı gidermekti.

Dudaklarına uzandığım sırada geri çekildi. Kaşlarımı çattım, ne yapmaya çalışıyordu?

Bu sefer o dudaklarıma uzandığında kendimi öpücüğüne hazırlamıştım ama dudaklarımız arasında olan milimler kapanmak bilmiyordu. Eğer bir çeşit oyun oynamaya çalışıyorsa hiç sırası değildi çünkü alt taraflarım şaka kaldıracak durumda değildi.

"Venesa," parmakları bacaklarımın arasında çizgi şeklinde hareket ederken dudaklarımın arasından bir inleme kaçtı. Odada yankılanan sese karşılık gülümsediğinde kendisini tamamen geri çekildi. Masanın üzerinde titreyen bir vücutla kalakalmış ona bakarken kapının kilidini açtı ve gülümsemeye devam etti. "akşam bloğuna yazmayı unutma."

Komikti,madem o beni böyle cezalandırmak istiyordu, benimde kendime özel yöntemlerim vardı.

dirty blog :: stylesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin