5#SEVGİLİM#

248 86 37
                                    

BU BÖLÜMDE YAZMAMA YARDIMCI OLAN
@ MRYMTPL'A ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM. ARKADAŞLAR BİR DE ARKADAŞIMIN YAZDIĞI BİR KİTAP VAR ONA DESTEK OLURSANIZ ÇOK MUTLU OLURUM...







"AFFEDENE KADAR... "

"Pardon affedene kadar derken çok beklersin canım senin yüzünden ölebilirdim ben."

"Ben bilmiyordum gerçekten bilsem böyle birşey yapmazdım"elim kaniyordu suyun altına tuttum.Buğra yanıma gelip elimi tuttu .Bense ona 'hayırdır' bakışları atıyordum. Sonra elimi kendine çekip incelemeye başladı. Sanki elim kırılmış(!)

Elimi çekip "Ya sen n'apıyorsun? Şimdi de doktorluğa mı merak sardın? Sen hiç o işlere merak sarma çünkü bütün insanları iyileştireceğine hepsini öldürürsün!" dedim ama tekrardan elimi tutmaya çalıştı ve sonuç olarak tuttu! Resmen dibime girmişti.

"Saçmalama Ada! Ne doktorluğu? Elini kestiğin için bakıyorum. Şimdi eğer izin verirsen eline bakacağım derin mı değil mi diye?" dediğinde cevap vermedim. Mal! Zaten elim elindeydi. Bir de izin istiyor(!)


Kapı açıldığında kafamı kaldırıp baktım. Kapıdan Çınar'ın içeri girdiğini gördüm. Hemen elimi çekmeye çalıştım ama elimi bırakmadı. Kesin çınar yanlış anlayacak.

" Ooo abla eve erkek atmak he? Hemen babama haber vereyim. Sonuçta bu fırsat her zaman elime geçmez."dediğinde gözlerim büyüdü. Buğra'ya döndüğümde oda şaşırmış olmalı ki mal gibi bana bakıyordu ama hâlâ elimi bırakmamıştı. "Ne erkek atması Çınar saçmalama!"

"Ya tabi tabi bende Bülent Ersoy! Geçen gün seni eve bırakan kimdi o zaman" kaşlarını alayla kaldırdı.

"Yok eve erkek atma falan biz sevgiliyiz!"

"Doğru söylüyor erkek atma falan yok. Ne! Biz sevgilimiyiz?" diye cırladığımda Çınar kulağını kapattı.

Bu Buğra ne saçmalıyordu. Acaba(!). Buğra'ya dönüp kaşlarımı çatarak baktım kısık sesle "Ne sevgilisi lan mal!" diye söylendim.

Buğra ise sadece sırıtıyordu. "Tabi sevgiliyiz..." deyip yanağımı öptü. Ne o beni mi öptü? Diğer elimle dirseğimi karnına geçirdim.

Bu sırada canım kardeşim(!) gülerek bizi izliyordu. "Çok tatlısınız da ben yine de babama söylemekte kararlıyım." dediğinde gozlerimi büyüttüm. Acaba daha ne kadar büyütebilirim? Gözlerim yakında yerinden çıkacaklar.

"Çınar ablacım, ne söyleyeceksin ayıptır sorması?" gözleri ben ve Buğra'nın arasında geziniyordu. Bana bakıp "Ablacım madem ayıptır sorması ne diye soruyorsun?" dedi ve gülmeye başladı. Pardon anırmaya! Tabi Buğra beyimiz de hiç geri kalır mı? Tabi ki de kalmaz! Buğra'ya en kötü bakışlarımı atıyordum.

" Canım kardeşim(!) sen daha ergenlikten çıkamadın mı? Ne bu tavırlar?" dediğimde gözlerini devirip "Ablacım benim daha yeni girdim ben ergenliğe. Haberin yok mu?" deyip tekrardan Buğra ile gülmeye başladılar. "Gülmeyin be! Çok mu komik?" dediğimde Buğra bana bakıp "Çınar tamam artık üzme benim sevgilimi." dediğinde Buğra'ya bakıp nefesimi dışarı verdim. Acaba bu rahatlık nerden geliyor?

Kafamı kaldırıp Çınar'a baktım ve tekrar sordum. " Canım kardeşim(!) hadi söyle artık babama ne söyleyeceksin?" dediğimde bıkmışcasına bana bakıp " Tabi ki de eve erkek attığını söyleyeceğim. Bu durumda ben ne istersem onu yapmak zorundasın. Çünkü eğer babama söylersem babam elbette ki bana inanacak. Ama ben bir şey istemiyorum. Kısacası ben her türlü biraz sonra arayıp babama söylicem." deyip telefonunu cebinden çıkardı.

SEN GELİNCE BEN (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin