4 #AFFEDENE KADAR#

234 92 37
                                    

OY VE YORUMU UNUTMAYALIM PİLİSSS!!!

Kapak için BİRKEDİMASALİ arkadaşıma çok teşekkür ederim. Ellerine sağlık

~MELİS'TEN DEVAM~

Ada bana git dedikten sonra kesin kavga çıkacağını anlamıştım. Bu yüzden hemen Burak'ın yanına gittim.

Sınıfa çıktığımda Burak sırasında oturuyordu. Yanına gittiğimde kafasını kaldırıp bana baktı. Gözlerinden sinirli olduğu çok belliydi. "Burak hemen gelmen lazım!" dediğimde ayağa kalkıp "Ne oldu Melis?" dedi. O da benim gibi telaşlanmıştı. Çünkü ben normalde hiç ciddi konuşmazdım. Sadece gerekli olduğu yerlerde konuşurum.
"Burak gel hadi! Ada yine kavga ediyor!" dediğimde kaşları çatıldı. "Kavga mı ediyor? Kimle?" hemen cevap verdim. "Evet kavga ediyor. Buğra ile." hemen beni kenara çekip sınıftan çıktı.

Kantine indiğimizde kimse yoktu. Ama Ada da yoktu. Burak bana dönüp "Nerde?" dediğinde "Bilmiyorum buradaydı. Belki bahçeye çıkmıştır." dediğimde bu sefer bahçeye çıktı.

Bende bahçeye çıktığımda etrafa baktık ama yine Ada yoktu. İşin kötü tarafı Buğra da yoktu. İnşallah Ada'ya bir şey yapmamıştır.

Bahçede göz gezdirdiğimde boş bir bankta oturan Çağatay'ı gördüm. Hemen koşarak yanına gittim. Beni gördüğünde "Naber Melis nasılsın?" dediğinde cevap vermeden "Ada nerde!?" diye bağırdım. Bana anlamamış gibi bakmaya başladı. Devam ettim " Ada diyorum ne yaptı senin o pis arkadaşın benim arkadaşıma!?" dediğimde kaşlarını çattı. "Ne diyorsun Melis ben Ada'yı hiç görmedim bugün. Zaten Buğra ile konuşmuyorum." dediğinde biraz bekledim nefes alıp tekrar sordum. "O zaman Buğra nerde?" dediğimde "Bilmiyorum. Ama çok önemliyse öğrenmeye çalışırım." dediğinde kafamı olumlu anlamda salladım. "Tamam ama çabuk ol lütfen. O Buğra 'yı bir görürsem öldürecem." dedim. Çağatay kafasını salladıktan sonra cebindeki telefonu çıkardı. Kısa bir süre sonra konuşmaya başladı. " Alo?" biraz bekledikten sonra "Nerdesin lan sen!?"diye bağırmaya başladı. " Hemen bahçeye gel. Hemen bir daha demem." der demez telefonu kapattı. Sonra da banka oturdu. Bana bakıp "Melis hadi gel otur Buğra şimdi gelicek " dediğinde başımı olumlu anlamda sallayıp banka oturdum. Biraz geçtikten sonra Burak da yanımıza geldi. Çağtay'ın yakalarından tutup"Nerde lan o piç!?" diye bağırmaya başladı. Çağatay Burak'ı itti. "Bir sakin ol be! Gelicek şimdi."dedikten sonra yine yanıma oturdu.

Biraz geçtikten sonra Buğra sırıtarak bize doğru geliyordu. O gelir gelmez Burak ayağa kalkıp "Nerde, lan Ada!? Ne yaptın ona!?" diye bağırmaya başladı. Buğra sırıtışını bozmadan konuşmaya başladı. "Ne o arkadaşınız beğenmiş mi asansörü?" dediğinde gözlerimi açabildiğim kadar açtıktan sonra gidip yakasından tutup kendime çektim.

" Ne yaptın sen? Onu asansöre mi kilitledin sen!?" diye bağırdığımda hâlâ sırıtarak kollarımdan tutup itmeye çalıştı. Ama ben yakalarını bırakmamakta haklıydım. "Kızım ne olmuş Buğra ÖZTÜRK'e bulaşmanın bedelini ödedi deyince var gücümle bağırıp "O astım hastası gerizekâlı!" dediğimde herkes donmuş bir şekilde bana bakıyordu. Beden başka okulda hiçkimse Ada'nın astım olduğunu bilmiyordu. " Nereye götürdün hemen söyle çıkartmamız lazım hemen onu!" dediğimde donuk bir şekilde bana bakıp "A-altkataki a-asansörde"demişti. Gözleri kızarmış ve dolmuştu. Şimdi de duygu sömürtüsü yapacaktı. Alt kata indiğimizde hemen asansörün önüne geçip seslendim ama içerden bir ses gelmiyordu. Arkama döndüğümde Buğra bana bakıyordu.

"Ne bakıyorsun? Anahtarları ver hadi!"dediğimde "ta-tamam al" deyip anahtarları bana verdi. Kapıyı atıktan sonra Aday'ı yerde hareket etmeden görünce korkup çığlığı bastım. "Ada!Ada uyan!" diye bağırdım ama ses vermedi. Arkama bakıp "Ya ne olur adayı kurtarın!"dediğimde Burak hemen gelip Ada'nın yanına çöktü. Nefes alıp almadığını kontrol ettikten sonra bana bakıp "İlaç yanında mı varsa eğer getir hemen!" dediğinde koşarak sınıfa çıktım.

SEN GELİNCE BEN (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin