TANIŞMA

465 121 63
                                    

Sabah kalktığımda duşa girdim. Duştan çıktıktan sonra hemen siyah dizimin bir karış üstünde olan deri eteğimi, beyaz gömleğimi ve siyah converselerimi giydim. Saçma maşa yapıp aynanın karşısına geçip eyeliner ve rimelimi sürüp aşağı kahvaltıya indim. Merdivenlerden inerken kardeşim Çınar'ı gördüm.

"Günaydın Ablacım" diyerek sırıtmaya başladı. Ben duyduğum şeylere şaşırırken bir anda kendime geldim. "Sana da günaydın canım" dedikten sonra koşarak aşağı inmeye çalıştım. Aşağı ineceğim zaman kolumu tutan bir çift elle durmak zorunda kaldım. Ne isteyeceğini bildiğim için hiç sormasını beklemeden telefonumu çıkarıp verdim. Kocaman bir sırıtışla beni itip aşağı kahvaltıya indi. Bende beklemeden hemen aşağı kahvaltıya indim.

Mutfağa girdiğimde babamı görünce yine annemin ölümü geldi aklıma. Annemi 5 ay önce kaybettik. Annem öldükten sonra babam hiç bıkmadan bize her sabah kahvaltı hazırlıyordu ve hâlâ hazırlamaya devam ediyor. Annem öldükten sonra babamın başka bir kadınla evleneceğini düşünmüştüm. Ama babam benim düşüncelerimi yanlış çıkardı.

Babamın sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım. "Hadi Ada kahvaltı et kızım. Biraz daha öyle dikilirsen hem aç kalacaksın hem okula geç kalacaksın." Babam masayı göstererek cümlesini bitirdi. Bende masaya döndüğümde Çınar' ın kahvaltı masasıyla savaşa girdiğini gördüm. Gülerek yerime geçtim. Kahvaltıda hiç konuşmadık. Kahvaltıdan sonra babamla vedalaşıp evden çıktım.

Melisler evin karşısında oturdukları için hemen karşıya geçtim. Melis' in de evden çıktığını gördüm.

"Günaydın Melis" dedim gülümseyerek "Sana da günaydın Ada" dedi. Otobüs durağı eve biraz uzaktı. Bu yüzden yürümemiz uzun sürdü. Yolda aniden Melis bana dönünce çok önemli birşeyler dicek sanmıştım.

"Ada biliyormusun bu dönem okula bir sürü meteorlar yağacak acaba hangi sınıftalar?" Melis'in dediklerine gözlerimi devirdim. Bu kız gerçekten akıllanmayacaktı. Bende Melis'e dönüp "Canım daha akıllanmadın mı? Yok hani ne zaman uzun süreli bir sevgilin olacak. Saatlik sevgili mi olur kızım?" Melis bana uzaylı görmüş gibi bakıyordu. "Canım benim senin gibi sap gibi dolaşmaktan iyidir." Melis haklıydı. Ben bu zamana kadar hiç kimseyle bir ilişkiye girmemiştim. Erkeklerin yalan söylediğini yani kızları kandırdıklarını düşünüyorum. Aslında güzel bir kızdım. Zaten geçen dönemlerde benden hoşlandığını söyleyen birileri vardı. Ama ben aşka inanmadığım için hiç kabul etmedim.

Bu konuşmamız otobüs durağına gelince bitti. Otobüse bindiğimizde tek bir tane boş koltuk vardı. Tabi ki de Melis koşarak boş koltuğa oturdu. Bu duruma sadece güldüm.

Otobüs hareketlendiginde dengemi kaybettim sonra kendimi yere düşerken gördüm. Ama son anda bir kol elimden tutup kendine çekti. Kafamı kaldırdığımda iki adet koyu kahve gözleri karşımda gördüm. Ve o sinirle çatılan kaşları. "Biraz dikkat etsene ezdin resmen beni." dedi alayla. Biraz kızararak "Şey.... Ben.... Ö-özür dilerim. Araba birden hareketlendiginde dengemi kaybettim. Kusura bakma." söylediklerim karşısında dudakları alayla kıvrıldı. "Kusura bakmayın hanım efendi bundan sonra otobüs hareketlendiginde size haber verir." Benimle dalga geçiyordu bu çocuk. Üstünden kalkmaya çalıştım. Ama o kollarını daha da çok sıkarak bunu engelledi. "Ya aptal mısın? Bıraksana beni!" diye cırladım. Hâlâ sırıtmaya devam ediyordu. "Yok güzelim böyle iyi. Hem itiraf et yattığın yer çok rahat ben öyle herkesi baklavalarımın üstüne yatırmam." söylediği şeyi yeni anladığımda bacağına tekme atıp üstünden kalktım. Kalktığımda 3 tane kaslı çocuk gördüm. Sırıtarak bana bakıyorlardı. Bunlar kim diye düşünürken iki kişinin otobüsten inmesiyle boş yere oturdum ve kulaklığımı çıkarıp şarkı dinlemeye başladım.

SEN GELİNCE BEN (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin