6# ÜVEY ANNEM! #

216 75 44
                                    

MEDYA: ÇINAR (ADA'NIN KARDEŞİ)..

Veee yeni bir bölümde tekrardan karşınızdayım....

İyi okumalarrrr....

~1 HAFTA SONRA~

Yine her sabah çalan lanet alarmın sesiyle uyandım. Babam hâlâ yurtdışından gelmemişti. 1 hafta boyunca Çınar ile uğraşmak zorunda kalmıştım. Hep eniştem diye ortalıkta geziniyordu. Buğra da zaten bana kardeşini anlattıktan sonra beklemeden çıkıp gitmişti. Okulda da hiç görmemiştim.

Saate baktığımda okul saatine 30 dk kalmıştı. Yatağımdan kalkıp hemen banyoya gidip kısa bir duş aldıktan sonra çıkıp saçlarımı kuruttum. Dolabımdan formamı çıkarıp giyindim. Son olarak da aynanın karşısına geçip gözüme eyeliner çektim ve çantamı alıp aşağıya indim. Çınar ortalıkta yoktu. Onun odasına gidip onu kaldırmaya çalıştım. "Çınar kalk hadi! Okula geç kalacaksın!" dedim ama beni duymuyordu. Daha doğrusu tepki vermiyordu.

"Çınar!"

"Hı?"

"Kalk hadi okula gideceksin!"

"Tamam sen çık ben kalkarım."

"Çınar hadi kalk ya! Biliyorum ben çıktıktan sonra kalkmıyorsun! Okula da gitmiyorsun!" dediğimde başını kaldırmadan tek gözünü açtı.

"Ya abla ben çok hastayım. Ölücem galiba. Beyaz ışık görüyorum." dediğinde gülecek gibi oldum ama ciddiyetimi koruyarak gözlerimi devirdim.

"Hemen şimdi kalkmazsan üstüne su dökerim." dediğimde hemen yataktan fırladı.

"Aaa ışık gitti. Abla bir de unutmadan bugün Duru'nun doğum günü oraya gidicem geç gelirim haberin olsun." dediğinde tek kaşımı kaldırarak "Duru kim Çınar?" dediğimde sırıtarak bana baktı. "Sevgilim abla. Çok güzel bir kız abla ya birbirimizi de çok seviyoruz. Ona ne hediye alsam bilmiyorum ama çok güzel bir hediye bulucam." dediğinde başımı sallayıp odadan çıktım. Saate baktığımda koşarak evden çıktım. 10 dk kalmıştı. Melis'i bugün babası bırakacağı için Melis'i çağırmadan otobüs durağına gittim. Hemen otobüse binip okula gittim.

Okula geldiğimde ders çoktan başlamıştı. Dersimiz fizik olduğu için derse girmedim. Bahçeye baktığımda kimse yoktu. Boş bir bank bulup hemen oturdum.Bankta benden başka kimse olmadığı için yayıldım. Kafamı da arkaya atıp gözlerimi kapattım. Hava esiyordu ama çok soğuk değildi. Hemen yanımdan gelen hareketlilikle irkildim. Kafamı çevirdiğimde büyük bir ayıcık gördüm. Acaba kimindi? Aman canım kimine kimin banane!

"Beğendiysen senin olabilir." ses arkamdan geliyordu ve bu seste tanıdıktı. Kafamı arkaya çevirdiğimde karşımda Burak'ı gördüm. "Burak senin dışarıda ne işin var? Neden derste değilsin?" dediğimde ayıcığı banktan kaldırıp kendisi oturdu. "Duyduğuma göre çalışkan bir öğrenci derse girmemiş bende nedenini sormaya geldim." dediğinde gülümsedim. Burdaki çalışkan ben oluyordum.

"Derse geç kaldım bu yüzden de derse girmedim. Bu arada bu oyuncak ayı kimin?" dediğimde gülümsemesi silindi. "Annem bir adamla birlikteymiş. Ciddi düşünüyorlarmış. Yani evleneceklermiş. Adamın da 1 kızı ve 1 oğlu varmış. Oğlu için bir hediye bulamadım ama kızı için bu ayıyı aldım. Ama sen çok beğendiysen senin olabilir." dediğinde başımı olumsuz anlamda salladım. "Hayır saol. Sen nasıl annenin başka bir adamla olmasını kabulleniyorsun?" dediğimde derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.

"Zaten kabullenemiyorum. Sonuçta daha babam öleli 5 yıl oldu ama işin sonunda annemin mutluluğu söz konusu. Bu nedenle anneme istemediğimi söylemedim. Annem evlendikten sonra da o adamın evinde kalacakmışız. Her ne kadar istemesemde annem adama onların evinde kalacağımızı kabul etmiş. Bana bu durumda pek söz düşmüyor. Eğer annem mutlu olacaksa ben her şeye razıyım. Çünkü annem de artık mutlu olmayı hak ediyor." uzun konuşmasının ardından sadece başımı salladım.

SEN GELİNCE BEN (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin