8#ARTIK BERABER YAŞAYACAĞIZ...#

150 43 18
                                    


BİLİYORUM YENİ BÖLÜM GELMEYELİ NEREDEYSE 1 AY OLUYOR. AMA BEN YAZACAK BOŞ VAKİT BULAMIYORDUM. ÇÜNKÜ DERSLERİM ÇOK FAZLA. ÇOK YAKIN BİR ZAMANDA DA SINAVLARIM BAŞLAYACAK. AMA BEN YAZMAYA ÇALIŞACAĞIM. YAZDIĞIMDA HEMEN YAYINLAYACAĞIM.

NEYSE BEN ÇOK KONUŞTUM. OY VERMEDEN GEÇMEYİN!!

İYİ OKUMALAR....

MEDYA: ÇAĞATAY...

"Üzgünüm baba!..."

Yaptığım konuşmadan sonra babamı dinlemeden odama çıktım. Nasıl böyle bir şey yapabilirdi! Karar vermiştim. Artık bu evde kalmayacaktım.

Yatağımın üzerine oturduğumda saatin daha erken olduğunu fark ettim. Önce duşa girdim. Sonra da yatağımın üzeride bağdaş kurarak oturdum. Karnımdan sesler geliyordu. Ama bu umrumda değildi. Sadece bugün ki olayı anlamaya çalışıyordum ama olmuyordu çünkü hâlâ babamın bize yalan söylediğine inanamıyordum.

Biraz daha yatağımın üzerinde oturduktan sonra başımı yastığıma koyup uyudum.

<<<<<<<<<<<<<>>>>>>>>>>>>>>>

Sabah her zamanki gibi alarm çalıyordu. Ama okula gitmek gibi bir niyetim yoktu. Zaten ben depresyona girmişim okul benden önemli değil. Başımı tekrardan yastığıma koyduğumda bu sefer de telefonum çaldı. Bu lanet telefonları kim icat etti acaba her zaman herkesi rahatsız ediyorlar.

Söylene söylene telefonumu açtım. Arayan her zamanki gibi Melis'ti. Bu kız sabahın köründe benden ne istiyordu. Kendimle konuşmam bittikten sonra telefonu açtım.

"Ne var?" dediğimde bir süre karşı taraftan ses gelmedi.

"Melis kızım neden arıyorsun sabahın köründe?" dediğimde nihayet ses verdi.

"Bak Ada bugün okula geliyorsun tamam mı bak bugün voleybol takımı toplanıp son antremanları yapacaklar ve sende bu takımın başkanı olduğun için gelmek zorundasın. Bana da Çağatay söyledi." dediğinde kaşlarımı çattım.

"Ne Çağatay'ı kızım? O kim? Ve o seni ne ilgilendiriyor?" diye soruları sıraladım.

"Canım arkadaşım BFF'em benim sonra anlatırım ama sen hemen o yatağından kalkıp okula geliyorsun!" deyip daha cevap vermemi beklemeden telefonu suratıma kapattı camış!!!

Komodinin üzerinde duran telefonumu alıp telefondaki saate baktım. Dersin başlamasına yarım sat vardı. Kalkıp banyoya girdim. Kısa bir duş aldıktan sonra banyodan çıktım.

Dolabıma yönelip formamı çıkardım. Formamı giyindikten sonra aynanın karşısına geçip saçımı sıkıca toplayıp at kuyruğu yaptım. Açık saçları pek sevmiyorum. Gözüme rimel sürüp eyeliner çektim. Son olarak da dudaklarıma parlatıcıyı sürdüm. Ve hazırım!

Çantamı da yatağımın yanından alıp odamdan çıktım. Merdivenlerden aşağı indiğimde Çınar'ı gördüm. Elinde de küçük bir bavul vardı. Nereye gidiyor bu çocuk? Merdivenlerden koşarak inerek Çınar'ın yanına gittim ve kolundan tuttum.

"Çınar yavrum yolculuk nereye? Bu bavul ne? Bensiz tatile mi çıkıyorsun?" ben konuşurken Çınar benim yüzüme bakmıyordu. Sonra elindeki çantayı bırakıp arkasına döndü. Sonra da yüzüme bakmadan bana sıkıca sarıldı. Ben daha ne olduğunu anlamadan Çınar'ın ağzından küçük bir hıçkırık kaçtı. Ne yani ağlıyor muydu?

"Çınar, ablacım ne oldu? Biri birşey mi dedi?" dediğimde hâlâ ses vermiyordu.

Çınar'ı kendimden ayırıp yüzüne baktım. Gözleri kızarmıştı.

SEN GELİNCE BEN (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin