BÖLÜM - 16

127 24 6
                                    

✴ ❄ ✴ ❄ ✴ ❄ ✴ ❄

MERHABA ARKADAŞLAR LÜTFEN YORUM VE BEĞENİ YAPMAYİ UNUTMAYİN...

✴ ❄ ✴ ❄ ✴ ❄ ✴ ❄

Doktor Gürcan yine tam doz ilacı Deniz'e, yarım doz ilacı ise Mira'ya vermişti.

Mira'nın ateşi sonunda düştüğünde ve acıları azaldığında bile, derisinin üzerinden kaburgaları görülüyordu ve bakışları ifadesizdi.

Revirden çıkarılmışlardı ve iki kız aceleyle barakaya koştular. Uyumaya hazırlanırken Deniz babasının minik altın madalyonunu avucunun içine aldı. Gözlerini sıkıca kapattı ve rüya görmeden uyuyabilmek için dua etti.

Ne var ki duaları cevap bulmadı.

Deniz'in ağzının üzerine kapanan parmaklar toprak kokuyordu. Gözleri hızla açıldı ve nefes almak için mücadele etti. Elleri saldırganın bileklerine gitti ama bıçağın ucunu boynunda hissettiğinde durdu.
Yerinde olsam yapmazdım," dedi ses.

Deniz kapırdamadan yattı. Asena üzerine abanmış, bir eliyle Deniz'in ağzını kapatırken diğeriyle bıçağı tutuyordu. Onun arkısında ise siluetleri ay ışığıyla aydınlanan dört kız duruyordu.
"Ses çıkarma," diye fısıldadı Asena. "Tamam mı?"

Deniz başıyla onayladı. Korku tüm bedenini esir almıştı.
"Ayağa kalk."

Deniz ince battaniyesini yana savurdu ve ayağa kalktı. Bakışları uyuyan Mira'ya gitti. Asena zihnini okumuş gibiydi.
"Sadece sen."

Deniz rahatlayarak başıyla onayladı. Akıllarında nasıl bir ceza varsa, Mira'yı bunun dışında bıraksa iyi olurdu. Kardeşi daha fazla ne kadarına dayanabilirdi ki?

Asena, Deniz'i barakaların arka tarafına doğru yönlendirdi. Tuvaletin olduğu yere gittiler ama içeri girmek yerine Asena, koridorun diğer tarafındaki su ısıtıcısının olduğu küçük odanın kapısını işaret etti.

"Oraya," diye emretti Asena.
Şaşırtıcı bir şekilde küçük odanın kapısının altından ışık geliyordu. Paslı su ısıtıcısının ardından mum ışığının sıcak parlaklığı yayılıyordu.

Deniz tüm bedeni minik odanın içine girdiğinde yana doğru döndü ve yerdeki dar deliği işte o zaman gördü.

"Devam et," dedi Asena.

Deniz deliğe bir bakış attı.Demek işbirliği yapmayan mahkûm kızlar buraya konuyor,diye düşündü.Güzel.

O kadar yıl mağarada hayatta kalmayı başardım, burada da yaşayabilirim.

Merdivenin tahta ayağını kavradı ve delikte aşağı doğru indi. Ayakları sert zemine değdiğinde kendisini bıraktı ve gözlerine inanamadı.

Burası bir zindan falan değildi, mum ışıklarıyla aydınlanmış uzun ve dar bir tüneldi. Genişliği bir metreden fazla değildi, yüksekliği ise biraz daha fazlaydı ve kemeri destekleyen kirişler süpürge sapları, ağaç dalları ve hatta mobilyalardan yapılmıştı.

Orada bir masa bacağı, şurada bir masa üstü vardı. Tamamen ilkel ve korkunç derecede klostrofobik bir yerdi fakat yine de bir tüneldi. Tam da Baraka B'nin altındaydı.

Asena ve diğer kızlar onun yanına çömeldiler.
"Peki?" diye sordu Asena.
"Bu bir tünel," diyebildi Deniz.

Kızların gülümsediklerini söylemek fâzla olurdu ancak yüzlerinde gülümsemeye oldukça yakın bir ifade vardı.

KIYAMET -  AVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin