Sultan II. Abdülhamid, Osmanlı İmparatorluğunun en kuvvetli padişahlardan biri olduğunu tarih önünde bizlere göstermiştir. Aslında onun devrilmesiyle Avrupalıların ne büyük Sevinç yaşadığını anlıyoruz. Sultan Abdülhamid Han, zekası ile Osmanlı İmparatorluğunu adeta şaha kaldırmış ancak dış nifaklar sayesinde tahttan Sürgün edilmiştir.
Bugün, bize bir hayal olarak görülen bu Hadise, Abdülhamid Han tarafından korkusuzca yerine getirilmiş ve Osmanlı'nın yüzünü dünyaya göstermiştir.
1897 yılında, Amerikan deniz kuvvetlerine ait Bancroft isimli savaş gemisi, İzmir limanına izinsiz bir şekilde yanaşması üzerine, Abdülhamit Hanın talimatı ile İzmir limanında ki Topçularımız tarafından bombalanmak suretiyle, savaş gemisi kaçarak geri dönmüştür. Amerika zayıf gördüğü Osmanlı'dan böyle bir tokat yiyince bir süre kendine gelemez.
1901 yılının başında Başkan Roosevelt kendince bunun bir hakaret olduğunu ve bu olaya karşı cevap verilmesi gerektiğini düşünerek, Osmanlı'ya Savaş açılması gerektiğini Beyaz Saray'a Bildirir. Ancak yardımcıları ve meclis tarafından uyarılarda bulunulduğu halde Başkan Roosevelt, Osmanlı'nın deniz gücünün Yeterli olmadığı kanaatine varmış, ancak Osmanlının kara gücünün dünyada hiçbir devlette bulunmayan bir enerjiye sahip olduğu ve Amerika'nın bu güce yetmeyeceğini başkana bildirirler.
Amerika'nın asıl niyeti ise zayıf gördükleri Osmanlı Devletini etkisi altına almak ve asıl amaçları olan misyoner okullarının daha fazla faaliyette bulunma haklarının artırılmasını istemektir.
Ancak hiç beklemediği böyle bir darbe karşısında sinirlenen Başkan Roosevelt, 1904 yılında Osmanlıyı denizden bombalamak için büyük bir filo göndermiş, ancak Sultan II.Abdülhamit Han'ın bitmek tükenmek bilmeyen zekası ve kurduğu oyunlar sayesinde, Amerika sürekli labirent içinde dolaşmakta ve Sultan her seferinde vakit kazanmaktaydı. Beyrut'un bombalanacağı düşünürken Osmanlı oyalama taktikleri ile Amerikalıları oyalar.
Ardından şartların daha da ağırlaşmasını istemeyen Abdülhamid Han, diplomatik ve zekice bir çözüm bularak misyoner okullarının kapitülasyonlardan faydalanmasını kabul eder. Ancak Amerika'nın İstanbul'da Büyük-elçilik açma isteklerini reddedilir. İstanbul'da bulunan orta elçilik devam eder, buna neden olarak devletin yeni bir elçilik yaptırmaya imkanın olmaması gösterilir. Sonuç olarak Sultan II.Abdülhamit Han' ın üstün zekası sayesinde, tırmanan krizi çözüme ulaştırarak ortadan kaldırması, onun büyüklüğünü göstermiştir.
Osmanlı Devletinden hiç beklemediği bir darbe alan Amerika ise bu süreçten sonra adımlarını daha dikkatli atmıştır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tarihte Gizemler
Non-FictionDünya tarihinde yaşanmış gizemli olayların bir araya geldiği yegane kitap.. Keyifli okumalar.. Tarihimiz de ve dünya tarihinde yaşanmış en gizemli olaylar tüm heyecanıyla devam edecek..