50 yıl önce bir Cumartesi gecesi meydana gelen ve 9 genç dağcının anlaşılamayan ölümleri ile sonuçlanan hadise, Ural Dağlarının bir kösesinde unutulmaya bırakıldı. Taa ki 1990 senesinde Rusya'nın yeniden yapılanma dönemine kadar... Sır, 1990 yılında arşivden çıkartıldı. Araştırmalar başladı. Ancak ölenlerin yakınları için, bırakın esrar perdesinin kalkmasını, aralanmadı bile...
Ekibe hastalığı sebebiyle katılamayan Yury Yudin seneler sonra olayın incelendiği bir televizyon belgeselinde "eğer hayatım boyunca cevabı alınacak tek bir soru sorma şansım olsaydı; bu soru 'o gece arkadaşlarıma ne oldu?' olacaktır" demekteydi.
Soldan Sağa: Lyudmila Dublinina, Rüstem Slobodin, Alexander Zolotaryov ve Zina Kolmogorova.
Herşey Böyle Başladı
Yury Yudin ve Ural Politeknik Enstitüsü'nden 9 öğrenci, 28 Ocak 1959 günü, iki hafta sürecek bir gezi için Ural dağlarında yolculuğa başladılar. Yolculuk, kuzeyde bulunan ve son yerleşim yeri olan Vizhay'a kadar planlanmıştı. Ekibin başında oldukça tecrübeli bir dağcı olan Igor Dyatlov vardı. Heyetteki herkes daha önce de zorlu tecrübelere katılmış olan çetin insanlardı. Yudin daha seferin başında rahatsızlandı ve ekibin gerisinde kaldı. Böylece ekip, 2'si kadın, 7'si erkek toplam 9 kişiden oluştu.
Kayakçılar 2 Şubat günü Otorten'i geçerek Holat Syahl tepesine ulaşmayı başardılar. Ekipten kalan fotoğrafları ve günlükleri inceleyen müfettişlere göre, saat 5'de çadırlarını kurarak kamp yeri oluşturdular. Kayakçıların bu bölgeyi neden tercih ettikleri belli değil... Çünkü grup 1,5 km. ileride dağ eteğindeki ormanlık bölgeye kamp kurmuş olsaydı, böylece iklimin sert etkilerinden de kendini koruyabilecektiler. Böylesi bir noktayı seçmiş olmaları bir şeylerden endişe ettiklerini düşündürmektedir.
Yudin'e göre bunun sebebi, Dyatlov'un orman içindeyken etraflarındaki orman örtüsü nedeniyle tepeyi gözden kaybetme korkusu olmalıydı.
Keşif seferi için Enstitü'den ayrıldıkları sırada Dylatlov, Otorten Dağı'ndan Vizhay'a döndüklerinde durumları hakkında telgraf çekeceğine söz vermişti. Bu işin muhtemel tarihi 12 Şubat olarak planlandığı için o güne kadar kimse grubun durumundan endişe etmediler. Hatta Dylatlov, Yudin'e bir kaç gün gecikme olabileceğini de söylemişti. Ancak 20 Şubat'tan sonra alarm çanları çalmaya başlayacaktı. Enstitü ve kayakçıların yakınları, öğrencilerin aranması için polis ve askerî yetkililerden yardım isteyeceklerdir. Bölgeye askerî keşif uçakları ve helikopterler gönderildi.
Müfettiş raporlarına göre, çadırlar içeriden yırtılmıştı. Öyle ise içindekiler panikle dışarı çıkmış olmalılar. Ama neden?
Cesetlere Ulaşılıyor
Öncü arama ekipleri 6 gün sonra 26 Şubat'ta kamp yerine ulaşabildiler. Yekaterinburg'dan gelen telgrafta ekip başkanı Mikhail Sharavin "yarıya kadar yırtılmış ve içi kar ile dolmuş çadıra ulaştık. İçi boş, ancak grup ayakkabılarını bile çadırda bırakarak burayı terk etmiş" diye yazmaktaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tarihte Gizemler
Non-FictionDünya tarihinde yaşanmış gizemli olayların bir araya geldiği yegane kitap.. Keyifli okumalar.. Tarihimiz de ve dünya tarihinde yaşanmış en gizemli olaylar tüm heyecanıyla devam edecek..