Gençler öncelikle ben şimdiden söyleyeyim.. Lütfen bölümün sonunda bana küfür etmeyin dsknsakkaqlöaql. ZeyKer çok yakında kavuşacak. Size sadece Kerem Zeynep'e nasıl tekrar ona güvenmesini sağlayacak onu göstermek istiyorum diğer bölümlerde. Maksimum 23-24 bölümde ayıks mkdelskq. Keyifli okumalar :))
"Açmıyor mu?"
Telefonu sinirle koltuğa fırlatıp kafamı iki yana salladım. "Açmıyor." koltuğa oturup başımı ellerimin arasına alarak derin bir nefes aldım. Ardından Yağmur çalan telefonuyla ayağa kalkıp açtı.
"Alo canım? İyiyim Zeynep'teyim. Aldın mı bir haber?" merakla onu izlemeye başladım. "Şaka mı yapıyorsun? İnanamıyorum. Peki tamam. Ne zaman? Anladım. Gerek yok görüşürüz."
Telefonu kapattığında heyecanla Yağmur'un kolunu tuttum. "İyi değil mi?"
"Zeynep.." üzüntüyle onu izlemeye devam ettim. "Kerem'in annesiyle babası.. Trafik kazası geçirmiş ve.. Hayatlarını kaybetmişler."
***
Taksiden indiğimizde hızlı adımlarla kapının önündeki Can'ın yanına ulaştım. Ayağa kalktığında kapıya vurmak için bir hamle yapsamda Can buna engel oldu. "Kimseyi içeri almıyor."
Kafamı iki yana sallayıp onu dinlemeyerek zile bastım. Sonuç olumsuz bir şekilde sonuçlanırken derin bir nefes alıp arka tarafa dolandım. Camekanlı kapıya son kez bakıp dualar ederken kapıyı ittirip açılmasına gözlerimi büyüttüm. Bugün şanslı günümdeydim.
Yavaşça içeriye girdiğimde karşılaştığım salonda gözlerim Kerem'i aradı ama bulamadı. Oflayarak koridora çıktığımda yukarıdan gelen kırılma sesleri ürkmeme neden olmuştu. Tedirgin bir şekilde yukarıya doğru çıkıp sesin geldiği yöne doğru yürümeye başladım. Bu sefer kırılma seslerinin yerine hıçkırık sesleri almıştı.
Kapıyı yavaşça açtım. Kerem yerde oturmuş, bacaklarını kendine çekmiş ve kollarını dizlerinin üzerinde birleştirmiş ağlıyordu. Etrafta cam kırıkları varken onlara aldırış etmeden Kerem'in yanına çöktüm. Elimi koluna koyup kafasını kaldırmasını sağladım.
"Kerem.."
Kafasını geriye koyup sesli bir nefes aldı. "Zeynep git."
Ağlamamak için kendimi zor tuttum o an. Elimi ittirip tekrar kafasını kollarının arasına haps etti. "Kerem lütfen i.."
"Zeynep git dedim! Kalbini kırmak istemiyorum." diyerek bağırdığında onu dinlemek yerine kollarımı vücuduna sarıp burnumu boynuna gömdüm. Sesini çıkarmayışı işime gelmişti.
Onu anlamak istiyordum ama aynı anda iki acıyı yaşamak kolay değildi. Bu çok kötü bir şey olmalıydı. Ve Kerem ailesiyle o kadar tartışmışken, biran olsun onlarla güzel vakit geçirmemişken kaybetmesi..
"Git Zeynep." dedi ağlayışının arasında. Ondan ayrılıp elimi yanağına koydum. Ağlamaktan kan çanağı olmuş gözlerinin içine bakıp gözlerimin dolmasına izin verdim. Bu acı onu hemen değiştirmiş olamazdı öyle değil mi? Ailesiyle sorun yaşayıp boynumda ağlayan Kerem nereye gitmişti? Bu o olamazdı.
"Sen nasıl istersen." gözümden akan yaşları elimle silip ayağa kalktım. Kapıyı açıp bir süre bekledim.
Ardından Kerem'in sözleri duyuldu. "Bir daha karşıma çıkma."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eksik Parça [ZeyKer]
FanfictionZeynep saf, temiz, yardımsever ve herkese çok çabuk inanan masum bir kızken, Kerem ona karşın kirli, insanları sevmeyen, insanlara güvenmeyen birisi. Eksik parçasını tamamlayan bir kızı gördüğünde bakalım hayatı nasıl olacak?