Merhabalar. Nasılsınız? Bende iyiyim.
Multimedya Zeynep'in kıyafeti. ;))) Kısa olarak düşünün. Sonu aceleye geldi inş beğenirsiniz. Ve sonunda bazılarınız çiftimizi sevgili oldu olarak algılayabilirsiniz ama daha öyle bir şey yok! Sizi seviyorum :))
Bu bölüm @shule492'ye gidiyor. Umarım beğenirsin :))
Üzerimdeki krem uzun elbise uçuşurken, saçlarımın da onlardan farkı yoktu. Dalga seslerinin hışırtılı sesi kulağımı yalayıp geçiyordu. Gözlerimi denizle gökyüzünün birleştiği çizgiye dikip, martıların öterek üzerimden geçtiğini hissettim.. Mavilik.. Sonsuz mavilik gözlerimin önünde en berrak haliyle duruyordu.
Önüme gelen saçlarımı arkama itsemde rüzgar onları sertçe eski yerlerine koyuyordu. Çıplak ayaklarımın altındaki sıcak kumu sonradan hissetsem de sonrasında, ayaklarımı iyice batırdım. Bu hissi çok seviyordum.
"Güzelim?.."
Kulaklarımda yankılanan sesin geldiği yöne baktım. Sarı kumların üzerinde krem kaprisi, beyaz yazlık gömleği ve dağılmış saçlarıyla karşımda Kerem'i gördüm. Bir kolunu yere yaslamış ağırlığını oraya vermişken bacaklarını uzatmıştı.
"Kerem?" Kerem gülümseyerek bana gel işareti yaptığında hızlı adımlarla yanına ulaştım. Dizlerimin üzerine çöküp gülümsemesine en içten bir şekilde gülümsedim. "Sen ne zaman geldin?"
Önüme gelen buklemi eline alıp kulağımın arkasına sıkıştırarak avucunu yanağıma yasladı. "Seni özledim."
Alt dudağımı dişlerimin arasına alıp kafamı yana eğdim. Kerem küçük çaplı bir kahkaha attığında ben de ona uyup kıkırdadım. Sonra aklıma gelen düşünceyle gözlerimi büyütüp ıslak kumdan çamur olmuş ellerimi Kerem'in önüne getirip avuçlarımı açtım. Sayılamayacak kadar küçük deniz kabuklarıda çamurlaşmıştı.
"Bunları buldum." dedim ona iyice yaklaşırken.
"Bunlar harika."
Kafamı hızlıca aşağıya yukarıya sallayıp kabukları Kerem'in koca avuçlarının içine döktüm. "Senin olsun."
Alnıma usulca bir öpücük kondurduğunda beni kolları arasına aldı. "Seni seviyorum güzelim."
Derin bir nefes aldım. "Bende seni seviyorum."
***
Sırtımdaki yastığı dikleştirip yatağımın başlığına tutunan lambayı açtım. Yüzümü ellerimin arasına aldım. Göz ucuyla saate baktığımda büyükçe ofladım. 05:16.
Kaç gündür buna benzer rüyalar görüyordum. Ve bu rüyalar beni Kerem'den uzaklaştırıyordu. Daha doğrusu ondan utançla kaçmamı sağlıyordu. Gerçi aynı kafede çalışıyorduk, ne kadar kaçabildiysem?
İçimde büyük bir ağırlık vardı. Kerem'e olan hislerim çok değişmişti. Arkadaşlıktan çok daha başka bir şey.. Kabul edemediğim, etmek istemediğim bir duygu.
Ayaklarımı hızlıca haraket ettirip sinirle bağırdım.
"Yok öyle bir şey!"
Bir hafta önce kafeyi açmıştık. Kerem arada sırada mutfağa girip pancake yapıyor, bazen yanıma gelip müşterilere bakıyordu. Ve bunları yaparken sürekli gülümsüyordu.
Açılışta annem ve babamda gelmişti. Onları Kerem'le tanıştırdığımda ilk okulda yaptığım gösteride bile o kadar heyecanlanmamıştım. Ama dualarım işe yaramıştı ki babam Kerem'i sevmişti. Annem zaten giderken sürekli Kerem'in ne kadar yakışıklı ve dürüst bir çocuk olduğunu söyleyip durmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eksik Parça [ZeyKer]
Hayran KurguZeynep saf, temiz, yardımsever ve herkese çok çabuk inanan masum bir kızken, Kerem ona karşın kirli, insanları sevmeyen, insanlara güvenmeyen birisi. Eksik parçasını tamamlayan bir kızı gördüğünde bakalım hayatı nasıl olacak?