Bölüm-10 //Ayrı Dünyalarda, Farklı Farklı Kafalarda..

2.5K 133 23
                                    

Ta ta tadaaam!

Merhabalar.. Multimedyaya bakınız :)) Karşınızda hayattaki tek aşkım Eser.. Hikayemizde de Zeynep'in kuzeni olarak geçiyor. Aranızda belki sevenleriniz vardır. Gelin sarılak. Canım kardeşlerim, ne yazık ki Eserciğimiz Cansel gibi çirkefe gitti. Aman neyse o mutlu olsunda. Gerçi Kerem için aynı şeyi diyemem. Konu nerden nereye geldi.. Hoşçakalın..

Keyifli Okumalar..

"Zeynep?"

Ali'nin keyifli yüz ifadesi gözlerimin önündeyken içimde volkanlar patlıyordu. Yüzüne kusup, onu bir güzel pataklamak istiyordum.

"Kızım? Zeynep.."

Şu sırıtışa bak. Cehenneme kadar yolun var. Bok kafalı. Ne diye geldiysen? Kesin bu burda olduğumu biliyordu. Yoksa o ömrü boyunca annesi ve babasıyla misafirliğe gitmekten nefret ederdi. Başka bir açıklaması yok bunun.

"Zeynep! Annecim hoş geldin desene misafirlere."

Annemin kızgın ses tonunu nihayet işittiğimde uyuşan ayaklarımı haraket ettirip zoraki bir şekilde gülümseyerek bayanın yanına ulaşıp elini sıktım. "Merhaba." Aynı şekilde adamında elini sıktıktan sonra Ali'nin önünde durdum. "Hoşgeldiniz."

Uzattığı elin ucunu tutup salladıktan sonra babamın yanına oturdum. Babamın yanına iyice yaklaşıp kolunu tuttum. Ali'nin olduğu tarafa bakmıyordum. Lakin bakarsam altıma yapabilirdim. Tipe bak.

"E geçelim sofraya artık."

Bence iyiydik böyle. Kalkmayalım ya.

Neden böyle diyordum? Çünkü oturma düzenimiz tam bir kabus gibiydi. Babam baş köşede, annem karşısındaki köşede, Ali'nin annesi ve babası -Ahu ve Fevzi- karşımdaki iki kişilik yere ve yanımda.. Ahh.. Ali!

"Bizde şirketimizi ileride Zeynep'in üstüne yapmaya karar verdik." dedi babam çayını eline alırken.

Şirketi üzerime yapmak mı? Ailem sabah sabah çıldırmış olmalıydılar. Ne yapayım ben işime yaramayan şirketi? "Hehe. Baba ne gerek var. Ben kim şirket sahibi olmak kim?" dedim patatesleri parça pinçik etmeye decam ederken.

"Öyle deme kızım. Yarın öbür gün bize bir şey olduğunda kim bakacak şirkete? Hem yaptığın bir şey de yok."

"Orası öyle."

Sessizliğin ardından babamlar iş hakkında muhabbete geçmişlerdi. Bende kahvaltıma odaklanmış patatesimi ağzıma atacakken elimin titremesiyle çatal elimden düştü. Bir bu eksikti diye geçirdim içimden. Yere eğilip düşen çatalımı alacakken elime bir sıcaklık temas etti. Fark ettiğimdeyse bunun Ali'nin eli olduğunu gördüm. Çatalı hızla bırakıp boğazımı temizleyerek yerimde dikleştim. Soğuk suyu bitirdiğim gibi babama gülümsedim. "İzninizle. Kuzenime söz verdim. Çıksam iyi olur. Tanıştığıma memnun oldum."

Hızlı adımlarla kimsenin bir şey demesine izin vermeden sofradan kalkıp dış kapının önüne geldim. Askıda duran lacivert montumu giyip spor ayakkabılarımı da ayağıma geçirip kapıyı açtım. Tam çıkacakken iğrendiğim ses buna engel oldu.

"Zeynep?"

Gözlerimi devirerek arkamı döndüm. "Ne?"

"Nereye böyle? Daha sohbet edecektik." dedi piç bir sırıtışla. Yanıma gelip kapıya dayandı.

"Sanane? Hem.. Hem neden geldin ki? Biliyordun di mi burda olduğumu?" dedim kısık bir sesle.

"Seni İzmir'de bulamayınca buraya geldiğini duydum. Sonra annemlerinde size geleceğini duyunca fırsat bu fırsat deyip geldim. Nasıl ama? İnsan sevdiği için her şeyi yapar derlerdi de inanmazdım."

Eksik Parça [ZeyKer]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin