Sinir Bozucu Olan Hanımefendiye anti olan arkadaşlarımmm.. Selam. Uzunca bir aradan sonra yeni bölüm. Hele şükür.. İnşallah beğenirsiniz. Pek içime sinmedi ama neyse.
#abvsinirbozucuhanımefendi
#hilehurdaylakeremimizizayıflattın"Fark etmeden, fark etmeden, fark etmeden, senin olmuşum... Fark etmeden, fark etmeden, fark etmeden, senin olmuşum..."
Elimin tersiyle sildim, ıslak yanaklarımı. Derin bir nefes aldım bütün düşüncelerimi yok etmek adına. Etrafıma bakındım. Şarkı hala etrafta yankılanırken, mekanın yavaş yavaş boşaldığını gördüm. Gözlerimi kapatıp kafamı masaya yaslayarak hıçkırıklarımın arasında kayboldum.
***
Yerimde biraz kıpırdandım. Kanepenin üzerinde yatıyordum ve uyumaya çalışıyordum. Aklım Zeynepteydi. Yanımdan ayrıldıktan sonra peşinden gitmek istedim ama buna yüzüm olmadığından vazgeçmiştim. Şimdi de içim içimi yiyordu.
Elimde çevirdiğim telefonumu açıp rehberden Bıdıkı bularak aramaya başladım. Meşgule verdi. İçim biraz da olsa rahatladığında derin bir nefes alarak gözlerimi kapattım. Bir süre sonra geriye telefonumun zil sesiyle araladığımda gözlerimi, ekrana baktım. Zeynep arıyordu.
Rahat bir nefes verip, telefonu açtım. "Alo Zeynep? Nerdesin sen!"
"Alo beyfendi?"
Kaşlarım giderek çatıldığında karşıdaki yabancı erkek sesinin kimin olduğunu sıralamaya başladım aklımda ama cevap bulamadım. "Sen kimsin? Zeynep nerde?"
"Zeynep hanım baya içti. Şimdi de gitmemekte ısrar ediyor ama mekanı kapatmak zorundayız. Bende sizi son aramalarda bulunca..."
Saate baktım o sırada. Gece yarısını geçmişti. "Neresi orası?" diyerek ayağa kalkarak arabamın anahtarını ve cüzdanımı elime alarak kapıyı açtım. Kafenin adını ve adresini aldığımda çoktan arabama binmiş, yola koyulmuştum. Uzun bir süre sonra kafenin önüne park ettiğimde arabamı, hızlıca inip mekana girdim. Yerleri silen, masaları düzelten, bardakları toplayan adamlara baktığımda hepsinin erkek olması sinirimi bozarken, masayı toparlayan erkekle göz göze geldik. Sağ tarafını işaret ettiğinde, oraya baktım. Zeynep... Bıraktığım kıyafetlerle, makyajı akmış bir şekilde kafasını masaya bırakmış boş boş bakıyordu. Çocuğa başımı sallayıp Zeynep'in yanına ulaştım.
"Zeynep?" Kafasını kaldırmadan kaşlarını çattı. "Güzelim kalk hadi."
"Rüyada mıyım? Yoksa sen gerçek misin?"
Gülerek omzuna dokunduğumda irkilerek doğruldu ve elimi ittirdi. "Gerçeğim."
Gözlerini kıstı ve burnundan soluyarak bana baktı. "Git burdan."
"Zeynep mekanı kapatıyorlar. Seni bekleyemezler. O yüzden kalk hadi."
Etrafına baktıktan sonra ellerini masaya yerleştirerek ayağa kalktı. Cüzdanımdan çıkarttığım bir miktar parayı masaya bıraktıktan sonra cüzdanımı geri cebime bıraktım. Titrek bir nefes alıp masanın arkasından çıktı ve bir adım atacakken yerinde sendeleyip düşecekken hemen ona yaklaşıp belinden tuttum. Kollarımı sertçe tuttu ve gözlerini sımsıkı kapattı. "Seni istemiyorum."
"Seni burdan götüreyim ondan sonra istememeye devam edersin."
Bir şey demesine fırsat vermeden onu kucağıma aldım. İtiraz etmeden kollarını boynuma dolayarak derin bir nefes aldı. Bu hareketiyle kokumu içine çektiğini anladım. Dudağım yukarı kıvrıldı. İçim karıncalanırken onu arabaya bindirip emniyet kemerini bağladıktan sonra kendi tarafıma geçip arabayı çalıştırdım. "Sürekli beni buluyorsun ve ben bundan nefret ediyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eksik Parça [ZeyKer]
FanfictionZeynep saf, temiz, yardımsever ve herkese çok çabuk inanan masum bir kızken, Kerem ona karşın kirli, insanları sevmeyen, insanlara güvenmeyen birisi. Eksik parçasını tamamlayan bir kızı gördüğünde bakalım hayatı nasıl olacak?