Medyadaki sevimli kızımız IU *-*
"Immghh...N-nerdeyim ben?"
"Chanyeol? Chanyeol iyi misin dostum?"
"Kai n-ne oldu bana?"
"Y-yine bir kriz g-geçirmişsin Chan. Şu anda hastanedesin."
"Buraya nasıl geldim? En son Eunji ile kafedeydik."
Kai söyleyip söylememekte tereddüt yaşasa da konuştu.
"Seni Eunji getirmiş buraya. Aslında yanında olmak istedi ama yorulduğu için eve gönderdim onu"
"Iyi yapmışsın."
Kapının açılmasıyla Kai gelene baktı. Gelen Eunji'ydi. Elinde koca bir çiçek demetiyle beraber.
"Aahh. Chanyeol uyanmışsın. Kendini nasıl hissediyorsun? Iyisin değil mi?"
Chanyeol kıza minik bir tebessüm bıraktı.
"Iyiyim Eunji. Çok teşekkür ederim senide boşu boşuna uğraştırdım."
"Saçmalama Chanyeoool."
-----DIT DIT DIIT(telefon sesi)-------
Çalan telefona bakan Kai yutkundu.
"Dostum Baekhyun arıyor. Dün seni aramış ama sen açmayınca baya endişelenmiş. Ne demeliyim?"
"Bana ver Kai. Ben konuşayım"
"Emin misin Chan?"
"Evet."
Kai Chanyeol'un kararlı bakışlarıyla hala çalan telefonu ona uzattı.
《Kai Chanyeol'e ulaştın mı?》
《Baek. Benim.》
《C-chan?....L-LANET OLASI NEDEN TELEFONUNU AÇMIYORSUN? SENİ NE KADAR MERAK ETTİM HABERİN VAR MI?》
Chanyeol Baekhyun'un bağırmasıyla suratını buruşturup telefonu kulağından uzaklaştırdı.
《Sakin ol sevgilim. Ben...ben uyuyakalmışım. O y-yüzden aradığını görmemisim. Kai bizde. O da tam seni arıyordu.》
Eunji duyduklarıyla şaşkınlıkla Chanyeol'e baktı. Onun hastalığının şokunu yeni yeni atlatmaya çalışırken bir de sevgilisi olduğunu öğrenmişti. Üstelik bir erkekle...Ne yapmalıydı şimdi?
Hızla Kai ve Chanyeol'e bir baş selamı verip odayı terketti ve en yakın arkadasını aradı.
《IU. Çok kötü şeyler oldu. S-size geliyorum. Konuşmalıyız.》→→→→→→
"Park Chanyeol Hemen buraya gel."
Chanyeol sınıfa adımını atar atmaz sinirli bir Baekhyun'la karşılaşmıştı. Sonunda hesap sorma zamanı gelmişti haa. Baekhyun yine iyi dayanmıştı. Chanyeol onun telefon konuşmasından sonra evi basacağını düşünmüştü.
"Ne o-oldu Baekkie?"
Ortamı yumuşatmak için yaptığı aegyo etkili olmuş Baekhyun derin bir iç çekip uzun olana sarılmıştı.
"Seni aptal. Sana bir şey oldu sanıp o kadar korktum ki. Aisshhh. Beni çok korkuttun şapşal."
Chanyeol gülümsemek istese de bunu başaramadı. Yavaşça Baekhyun'un kollarını üstünden çekip sırasına yöneldi. Çantasını bırakırken mırıldandı.
"Ben iyiyim. Merak etme Baekhyun."
O sırada sınıf kapısı hızla açıldı ve içeri nefes nefese kalmış Eunji girdi.
"C-chanyeol.......seninle...... konuşmalıyım."
Chanyeol nefesleri arasında konuşan kıza kaşlarını çatsa da onu takip etti. Ardında meraklı bir Baekhyun bırakarak..."Ne oldu Eunji"
"Dün söylediğim şeyleri hatırlıyor musun Chanyeol?"
Chanyeol hüzünlü bir onay mırıltısı çıkardı. Evet Eunji'ni söyledikleri yarım kalmıştı ama ilanı aşkını duymuştu Chanyeol.
"Ben dün cevap alamadım. Bu yüzden cevabını şimdi öğrenmek istedim."
"Ben....ben seninle sevgili olamam Eunji. Üzgünüm. ama benim zaten bir sevgilim var."
Eunji derin bir nefes aldı. Böyle olacağını tahmin etmişti zaten. Ama ona göre hazırlanmıştı.Flashback
IU hızla kapıya koştu. Aralıksız çalınan kapıyı açmasıyla karsısında dokunsan ağlayacak bir halde duran Eunji'yi buldu. Hızla kızı içeri çekerken bir yandan da reddedilen birini nasıl teselli edebilirim diye düsünüyordu. Çünkü onun reddedildiğini sanmıştı.
"Jiiii. Tatlım ne oldu sanaa? Niçin böyle kötü görünüyorsun?"
"IU. C-chanyeol'un bir sevgilisi varmış."
"Aahhh..."
IU gözlerini kapatıp neler diyebileceğini düşündü. Ama aklına hiçbir şey gelmiyordu.
"A-ama daha da kötüsü.....o
k-kansermiş IU. Kanser *hıck* kanseer."
Eunji dayanma sınırını geçip patlamış ve ağlamaya başlamıştı. IU ise olayın şaşkınlığını yaşıyordu. Böyle bir durum yalnızca filmlerde olurken şimdi arkadaşının başına gelmişti. Uzun bir süre ağlayan kızı sakinleştirmeye çalıştıktan sonra konuştu.
"Onu gerçekten seviyor musun Ji?"
Eunji burnunu çekti ve konuştu.
"G-galiba."
"Kesin bir cevap istiyorum Eunji."
Eunji IU'nun ona tam adıyla seslenmesiyle olasılıkları kaldırması gerektiğini anladı ve kararlılıkla kızıl saçlıya baktı.
"Evet."
"Onu ölecek olsa bile sevebilir misin peki, buna dayanabilir misin?"
Eunji durup düşündü.
"Evet. Evet IU evet. Onunla vakit geçirmek istiyorum. Onun yüzündeki gülümsemenin nedeni olmak istiyorum. Ne olursa olsun."
"Tamam o zaman. Onunla konuş ve onu kendine aşık et. Sevgilisini bırakacak kadar seni sevmesini sağla. Omu ne olursa olsun kabul edeceğini anlat."
Ağlayan kız duyduklarıyla gözyaşlarını sildi ve kararlılıkla konuştu.
"Evet bunu yapacağım. Kesinlikle beni sevmesini sağlayacağım. Onu kendime aşık ettikten sonra ameliyat için ikna edeceğim ve kurtulacak. Ve beni daha da çok sevecek. Tüm bunlar gerçekleşecek. Gerçekleşmeli."End of The Flashback
"C-chanyeol ben seni gerçekten seviyorum. Ne olur bi şans versen?"
Chanyeol başını iki yana sallayıp yalvarırcasına kıza baktı.
"Eunji lütfen zorlama. Zaten sevgilim varken seninle sevgili olamam."
"Ayrıl ondan."
Chanyeol bu tepki karşısında şaşkınlıkla Eunji'ye bakarken dudaklarından bir 'Ne?' kelimesi kaçırdı. Eunji sert bi ifadeyle Chanyeol'e bakıp tekrardan konuştu.
"Ayrıl ondan Chanyeol. Zaten bırakmak zorundasın. Onu seviyorsan bırak onu Chanyeol."
"N-neden bahsediyorsun sen?"
Eunji onu kazanmak için açık ve kırıcı bir konuşma yapması gerektiğini düşünüp nefes aldı ve hızla konuya girdi.
"Aahh. Chanyeol cidden farkında değil misin? Sen kansersin. Ve ameliyat olmayı kabul etmiyorsun. Ayrıca anladığım üzere bu durumu sevgilin de bilmiyor. Ona söylemeyi de düşünüyor gibi değilsin.....Pekiii sana bir şey olduğunda ona ne olacak? Senin hastalığını çok geç öğrenirse peki? Ona bu acıyı yaşatabilir misin Chanyeol?"
Chanyeol duyduklarıyla beyninden vurulmuşa döndü. Kızın söylediği her kelime doğruydu. Kelimesi kelimesine... Ve Chanyeol bunu düşünememişti. Hastalığını unutmuştu onunlayken. Baekhyun ona her şeyi unutturmuştu. Bunu nasıl yapmış nasıl Baekhyun'la sevgili olmuştu ki? Herkesten uzak durmayı seçerken bi anda ne olmuştu da fikirleri değişmişti? Baekhyun ve Kai'ye acı çektirmekten başka ne işe yarayacaktı bu yaptıkları?Hatırladıkları bacaklarının onu taşıyamamasına ve yere oturur vaziyette düşmesine neden oldu. Eunji bu hareketle irkilse de istediğini almak için konuşmaya devam etti.
"Chanyeol. Ben her şeyi biliyorum ve seni bu şekilde sevmeye gönüllüyüm. Lütfen bize şans ver."
"Haklısın...haklısın....."
Uzun olanın bu kadar kolay kabul edeceğini düşünmeyen Eunji mutluluk ve de şaşkınlıkla konuştu.
"N-ne yani? Şimdi sevgili miyiz biz?"
"Saçmalama Eunji. Seninle sevgili değilim. Ilk söylediklerin konusunda haklısın yalnızca. Bana gerçekleri gösterdiğin için sağol."
Chanyeol cümlesini bitirdi ve ayağa kalktı. Kıza bakma zahmetine bile girmeyip arkasına döndü ve sınıfına ilerledi. Eunji ise donakalmıştı. Böyle olacağını tahmin etmemişti. O aşkı için bunca şey yaparken çok mu aşırıya kaçmıştı ki? Doğru muydu yaptıkları?Işte aşk böyle bi şeydi. Aklını bulandırır ve sana asla yapmayacağın şeyleri yaptırır. En kötü insan bile olmanı göze aldırır. Aşk bu kadar kuvvetli bi duygudur işte. Sana ölümü bile göze aldırır....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Never Give Up
FanfictionOkula yeni nakil olan; uzun boyu, kıvırcık açık kahve saçları ve yakışıklı yüzü ile kızları kendine hayran bırakan ama soğukluğu ile insanları kendinden iten Park Chanyeol... Arkadaşı Kai'nin Chanyeol'le olan samimi ilişkisinden kaynaklı tanışan, ay...