(Handenin ağzından)
Maalesef ki yine peşimizi bırakmadıktan sonra ben (yani Hande)Eceye ve Seline mesaj atıp 70 kilometre uzaklıkta olan cafe gitmemiz gerektiğini çünkü artık bunları çekemeyeceğimi söyledim.Tabi ki onlarda bana katıldı.Ben hemen şöförümüz Ramazan Abiyi aradım.Oda yarım saat içinde yanımızda olacağını söyledi.Yarım saat içinde bunları çekemeyeciğimizden dolayı biraz üzüldük.Fakat zamanın nasıl geçtiğini bile anlamamıştık. Bir anda içeriye Ramazan Abi girdi. Bizde dayanamayıp sevinçten çığlık attık. Cafeye gittiğimizde o güne göre çok sakindi. Bizde bi acayiplik olduğunu düşündük ama yine takmadık. Sonra boş masalardan kahkaha sesi duyunca ben ve Selin korkmaya başladık. Ece ise çok rahattı.Ben ve Selin bu olaylardan sonra oranın garip bir yer olduğunu o günden beri düşündük. Bir hafta sonra hiç bir şey yaşanılmamış gibiydi. Biz doğa yürüyüşü yaptık. Selin gibi bende biraz o kızlardan hoşlanmaya başlamıştım. Yani anneleri kötü diye kızlarıda kötü olacak değil ya. Ama üçümüzünde aklına takılan birşey vardı (Ece biraz umursamasada) o cafeden neden kahkaha sesleri geliyordu anlamadık.
Ama ne olursa olsun parçaları birleştirecektik...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KABUS
HorrorBelki de inanmayacaksınız ama bu hikâye bazı filmlerdeki gibi gerçek yaşanmış olaylardır. Üç kızın tuttuğu bir günlükten alınmıştır. Sadece insanların hayatı tehlikeye girmesin diye karakterler değiştirilmiştir. Hikâyeye bakarsak; Selin, Hande ve Ec...