-Beril-
''Beril Hanım.'' dedi bayan odaya girerken. Beril başını önündeki dosyalardan istemeyerek kaldırırken, ''Buyrun Bahar Hanım.'' diye cevap verdi. ''Müvekkiliniz Sinan Beyin eşi geldi. Sizinle görüşmek istiyormuş.'' dedi. Beril hiç beklemeden, ''İçeri davet edin.'' dedi. Ardından başını tekrar dosyaya çevirdi. Bu davayı da kazanacak gibi görünüyordu. 5 yıl yanında çalıştığı ceza avukatından çok şey öğrenmişti. Kendisini bu işe adamıştı resmen. Sabahlara kadar davaları çözmekle uğraşır, öğrendiği en ufak şeyi bile kar sayardı. Nihayet o günler geride kalmış, kendisine ait bir ofis açmıştı. Kadın, ''Merhaba Beril Hanım.'' diyince düşüncelerinden arınıp karşısındaki bayana döndü. Yüzündeki kırışıklıkları görmese kendisinden genç olduğunu düşünecekti. Beril 27 yaşında olmasına rağmen ondan olgun görünüyordu. Bir müddet sessizlikten sonra kadın, ''Meşguldunuz galiba. Kusura bakmayın.'' dedi. Beril gülümseyerek, ''Önemli değil. Sizi dinliyorum.'' dedi. Sadede gelmek istiyordu. Bahar içeri girip bayana içeçek bir şeyler ikram ederken ondan orta şekerli türk kahvesi getirmesini rica etti. Kadın, ''İsmim Yeşim.'' dedi. Beril, ''Memnun oldum Yeşim Hanım.'' dedi. Yeşim, ''Eşimin durumu hakkında bir maruzatım var.'' dedi. Beril ellerini birbirine kenetlerken, ''Sizi dinliyorum.'' dedi. Göz teması kurmaktan kaçınmıyordu. Yeşim gözlerini kaçırdı. ''Adamın vurulduğu silah eşime değil, oğluma aitti.'' dedi. Beril bir müddet sessiz kaldı. Duyduklarına anlam vermeye çalışıyordu. Kaşlarını çatarak kahvesinden bir yudum aldı. Ardından, ''Anlamadım.'' dedi. Aslında her şeyin açıklığa kavuştuğunu o da farketmişti. Sadece anlamak istemiyordu. Onun için adalet her şeyden önemliydi. Babasının sözlerini daima hatırlardı: ''Ekmek, su, aş bulmak gecikebilir. Temele taş bulmak gecikebilir. Devlete baş bulmak gecikebilir. Ama adalet gecikmez. Tez elden verilmelidir.''
''Adamı öldüren kişi oğlumdu. Sinan oğlumuzu korumak için kendisinin yaptığını söyledi.'' dedi. Yeşim bakışlarını yere kaydırarak, ''Günlerdir uyuyamıyorum. Sessiz kalarak doğru bir şey yapmadığımı düşünmeye başladım.'' dedi. Beril, ''Evet yapmıyordunuz Yeşim Hanım.'' dedi. Sesi her zamankinden daha gergindi. Ayağa kalkıp pencereye yaklaştı. Gözlerini gökyüzüne dikti. Kulağındaki küpeyi ovalarken düşüncelere daldı. Beril ne zaman gerilse veya sinirlense kulağındaki küpeyle oynardı. Çocukluğundan kalan bir alışkanlıktı bu. Bir süre sonra, ''Adaleti yanıltmamalıydınız.'' dedi bu kez daha kontrollü bir ses tonuyla. ''Lütfen yardım edin Avukat Hanım. Eşimi de oğlumu da kurtarmama yardım edin.'' dedi Yeşim. Beril kollarını göğsünde kavuşturdu. ''Eşinizi kurtarmamda bir sakınca yok Yeşim Hanım.'' dedi. Masasına ilerlerken, ''Neticede masum bir insanın hapishanede olmaması gerekir. Lakin oğlunuz için aynı şeyi söylemem.'' dedi. Yavaşça koltuğuna oturdu. Yeşim'in gözlerine bakarak, ''Oğlunuza teslim olması gerektiğini söyleyin. Size ancak bu şekilde yardımcı olabilirim.'' dedi.
-Erdem-
''Erdem Erez avukatın geldi.'' diye bağırdı gardiyan. Erdem demir parmaklıklardan çıkarken ziyaretçi odasına geçti. Avukat her zamanki ciddiyetini koruyarak, ''Merhaba Erdem Bey.'' dedi. Erdem isteksizce, ''Merhaba Avukat Bey.'' dedi. Başını kaldırıp avukata baktı. Kusursuz yüz hatlarını dikkatlice inceledi. Avukat, ''Savunmanızı yaptım Erdem Bey. Buradan sonrası delil toplamak. En zahmetli kısma geldik.'' dedi. Erdem yavaşça, ''Neyin delili bu sayın Avukatım? Hiç kimse suçsuzluğunu kanıtlamak zorunda değildir.'' dedi. Avukat, ''Hakimi ikna edebilmemiz gerek yoksa gözaltında kalırsınız. Hakkınızda ihbar var. Tam o sırada olay yerinde bulunuyorsunuz. Cesedi bırakıp kaçıyorsunuz. Siz olsanız ne düşünürsünüz?'' dedi. Erdem sinirlenerek, ''Sizin o ceset dediğiniz benim kardeşim, Vural.'' diye kükredi. Bir müddet sessizlikten sonra avukat, ''Acınızı anlıyorum. Lakin hukuk düzeni duygularla değil kanunlarla sağlanır.'' dedi. Erdem sinirle soludu. ''Ne size, ne de sizin hukukunuza inanmıyorum.'' dedi. Avukat, ''Erdem Bey. Size yardımcı olmak istiyorum.'' dedi. Erdem, ''Başka insanların hayatını kurtarın Avukat Bey. Beni artık kurtaramazsınız. Benim kalemim Vural öldürüldüğünde kırıldı.'' dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Masum
Genel KurguHapse giren masum bir adam. Adalet duygusuyla dolup taşan genç bir avukat. Onları bir araya getiren tek şey görünenin ardındaki gerçekler. Hazır olun. Bu kitap ile adaleti sorgulamaya başlayacaksınız.