-Beril-
Beril ne yapacağını bilemeyerek, ''Ben...'' dedi. Ayaz, Beril'e sinirli bakışlarını yollarken kapı açıldı. Yağız içeri girince karşısında Ayaz'ı gördü ve olduğu yerde kaldı. Ayaz başını Yağız'a çevirince o da anın şokuyla donakaldı. Beril bunu fırsat bilip galeriye girdi. Ayaz'ın sigara içerken çekinmiş bir fotoğrafını bulunca rahatlayarak Ayaz'a döndü. ''Ayaz. Bu Yağız. Müvekkillerimden bir tanesinin arkadaşı. Kendisi bana çok yardımcı oldu.'' dedi. Ayaz gülümseyerek Yağız'a doğru elini uzattı. ''Memnun oldum.'' dedi dişlerinin arasından. Aslında gülümsemek için kendini zorlamıştı ve gülümsemesi oldukça yapmacıktı. Yağız da gülümseyerek elini tuttu. Yağız Ayaz'ın elini tutar tutmaz, Ayaz Yağız'ı elinden tutup kendine çekti. Kulağına fısıldayarak, ''Senin ne işin var lan burada?'' diye sordu. Yağız gülümseyerek geri çekildi. ''Ben de sizi nereden hatırlıyorum diyordum.'' dedi. Beril olayın daha fazla karışmaması için sesini çıkarmadı. Ayaz Beril'e dönerek, ''Beril, Yağız Bey müvekkilimdi bir zamanlar. Kendisiyle kısa bir konuşma yapacağım izninle.'' dedi. Beril gülümseyerek başını salladı. Ayaz, ''Bu arada telefonumda ne yapıyordun?'' diye sordu. Beril telefonunun ekranını göstererek, ''Fotoğraflarına bakıyordum. Sigara kullandığını bilmiyordum. Şaşırdım açıkçası.'' dedi. Ayaz telefonu alarak, ''Uzun zaman önce çekilmiş bir fotoğraf.'' dedi. Beril başını salladı. ''Özür dilerim. Telefonunu izinsiz kullandım.'' dedi. Ayaz gülümseyerek, ''Sorun değil.'' dedi. Ardından, ''İzninle.'' dedi ve Yağız'a onu takip etmesi için bir bakış attı. Yağız kapıdan çıkmadan önce Beril'e son bir kez baktı. Beril'in endişeli bakışlarını görünce ona bakarak gülümsedi ve dışarı çıktı.
Ayaz, Yağız'ı iki yakasından tutup kendisine çekti. ''Ne işin var lan senin burada? Her şeyi berbat mı etmeye çalışıyorsun?'' diye sordu. Yağız ondan uzun olduğu için başını biraz eğdi. ''Berbat etmiyorum. Kızı az daha öldürüyordun. Onu kurtardım.'' dedi. Ayaz, ''Onu kurtaran sen miydin?'' diye sordu. Yağız, ''Evet.'' dedi düz bir sesle. Ayaz gözlerini kısarak, ''Öyleyse seni neden müvekkilimin arkadaşı diye tanıttı.'' diye sordu. Yağız, ''Erdem'in arkadaşı olarak tanıttım kendimi.'' dedi. Ardından iç çekerek, ''Bunları geç. Adamlar beni aralarına almıyorlar.'' dedi. Ayaz, Yağız'ın yakasını bırakıp, ''Almıyor olmaları normal.'' dedi. Yağız, ''İstediğin her şeyi yaptım. Artık bırak peşimi.'' dedi. Ayaz, ''Daha değil. Henüz bitmedi. Beril'i Erdem'in suçlu olduğuna inandırmam gerek.'' dedi. Yağız, ''Benim yapabileceğim bir şey kalmadı. Beni bırak.'' dedi. Ayaz, ''Dediklerimi yapacaksın. Yoksa kardeşinin başına gelecekleri biliyorsun.'' dedi. Yağız sinirle soludu. ''Ne istiyorsun?'' diye sordu. Ayaz, ''Onlardan gibi görün. Sana inansınlar. Erdem zaten sana inanıyor. Beril'i kendine çek. Sonrasını ben halledeceğim.'' dedi.
Yağız içeri girince Beril doğrularak, ''Ne konuştunuz?'' diye sordu. Yağız, ''Havadan sudan.'' diye cevapladı. Beril iç çekerek, ''Sen haklıydın. Ayaz yalan söylüyor.'' dedi. Yağız içinden, ''Mesajları okumuş olmalı.'' diye düşündü. Sandalyeyi çekip yanına oturdu. ''Beril Hanım.'' dedi. Beril ona dönünce, ''Umarım artık bize inanıyorsunuzdur.'' dedi. Beril başını salladı. Ardından, ''Korkuyorum.'' dedi. Yağız bir an tereddüt etse de Beril'in elini tuttu. Gülümseyerek, ''Ben yanınızda olacağım merak etmeyin.'' dedi. Beril başını yana sallarken, ''Erdem için endişeleniyorum.'' dedi. Yağız gülerek, ''Emin olun. Erdem şuan en güvenilir yerde.'' dedi. Beril, ''Ya Ayaz'ın hapishaneden tanıdıkları içerideyse?'' diye sordu. Yağız başını yana salladı. ''Hepsi dışarıda.'' dedi. Beril, ''Suçsuzun hapishanede olup, suçlunun özgür olması.'' dedi. Derin bir iç çekti ardından. ''Vicdanım rahat durmuyor. Erdem'in hapishanede geçirdiği her gün, kalbime bir ok gibi saplanıyor.'' dedi. Bir süre sessizlikten sonra Yağız sessizliği böldü. ''Benim gitmem gerek.'' dedi. Ardından ayağa kalktı. ''Bahar Hanımdan rica ettim. Herhangi bir ihtiyacınız olursa bana bildirecek.'' dedi. Ardından kapıya doğru yürüyünce Beril, ''Bekleyin.'' dedi. ''Ayaz neden bunları yapıyor? Neden onlarla iş birliği içinde?'' diye sordu. Yağız'ın gözleri bir an boşluğa kaydı. Düşüncelerini topladıktan sonra, ''Bilmiyorum Avukat Hanım. Tek bildiğim; Ayaz kimseyle iş birliği yapmaz. Kendi çıkarları için insanları harcar.'' dedi. Ardından, ''İyi istirahatler.'' dedi.
-Erdem-
Ziyaretçi odasına doğru ilerlerken düşüncelerini toplamaya çalışıyordu. Kafasını en çok kurcalayan ise Beril'di. Yağız'ı görünce içinde bir rahatlama oldu. Erdem yutkunarak, ''İyi mi?'' diye sordu. Yağız başını sallamakla yetindi. Erdem derin bir nefes aldı. Yağız, ''Ayaz bana güveniyor. İstediği her şeyi yaparsam güvenmeye de devam edecek.'' dedi. Erdem, ''Seher'i ne yaptın?'' diye sordu. Yağız, ''Seher'i hallettim. Bir sonraki duruşmada bize göre hareket edecek.'' dedi. ''Asıl sorun Beril.'' dedi. Erdem, ''Ne olmuş Beril'e?'' diye sordu hemen. Yağız, ''Ayaz onun yerine girmemeli duruşmaya. Kendisini zorluyor duruşmaya girebilmek için.'' dedi. Erdem yumruğunu sıkarak, ''Beril duruşmaya girmezse her şey biter.'' dedi. Elini kumral rengi saçlarından geçirdi. Yağız, ''Merak etme. Duruşmaya kadar toparlar.'' dedi. Erdem başını sallamakla yetindi. Yağız'a dönüp, ''Sana borçluyum.'' dedi.
25 Nisan 2016 saat 10:30
-2. Duruşma-
Bahar, ''Beril iyi misin?'' diye sordu. Beril, ''İyiyim Bahar.'' dedi. Salona ilerleyip yerine oturdu. Derin bir nefes aldı. Ayaz en arkaya oturmuştu. Beril'le göz göze gelince tebessüm etmekle yetindi. Beril ise başını çevirdi. Hakim Erdem'i çağırınca başını kaldırıp kapıya döndü. Erdem kapıdan girer girmez gözleri Beril'i aradı. Beril'in solgun yüzünü görünce içindeki çiçekler adeta solmuştu. Yerine geçtiğinde bile gözlerini Beril'den ayırmadan onu izlemeye devam etti. Hakim, ''Elinizde yeni deliller var mı savunma makamı?'' diyince başını istemeyerek hakime çevirdi. Beril, ''Hayır yok efendim.'' dedi. Erdem Beril'in gür çıkan sesini duyunca biraz da olsa rahatlamıştı. ''Lakin tanık fikrini değiştirdiğini, tekrar tanıklık yapmak istediğini ileri sürdü.'' dedi. Hakim başını sallayarak, ''Tanık gelsin.'' dedi. Seher içeri girince Beril'le birkaç saniye göz göze geldi. Tanık kürsüsüne çıktı. Hakim, ''Evet. Dinliyoruz Seher Hanım. İlk ifadenizin yalan olduğunu hepimiz biliyoruz. Gerçekleri anlatırsınız umarım bu kez.'' dedi. Seher başını sallayarak, ''Anlatacağım.'' dedi. Derin bir nefes aldı. ''Polisler uyuşturucu kaçakçılarını buldukları gün bir çatışma yaşandı. Çoğu polis ölmüştü. Sadece birkaç tanesi kalmıştı. Vural'ı öldüren Erdem değildi.'' dedi. Hakim, ''Peki kimdi?'' diye sordu. Seher düşüncelerini toplamaya çalıştı. ''Hatırlamıyorum.'' dedi. Hakim, ''Devam edin.'' dedi. ''Erdem'in polis için çalıştığını öğrenmişlerdi. Bu yüzden onun da başını yakmak için Erdem'i ihbar ettiler. Ama Erdem olay anında orada hiç olmamıştı. Ellerinde mal kalmadığını beyan edip Erdem'i depoya gönderdiler. Ben de Erdem'i arayıp onu uyardım gelmemesi için. O geldiğinde de polisler çoktan gelmişti.'' dedi. Hakim başını sallamakla yetindi. Mübaşir kapıdan verilen bir belgeyi alıp Beril'e götürdü. Beril belgeyi açıp inceledi. Gördüklerine inanamayarak kapıya döndü. Yağız aralık bırakılmış kapıdan Beril'e bakıp gülümsedi ve gözden kayboldu. ''Sayın mahkeme reisi, az önce elime yeni bir delil ulaştı.'' dedi. Belgeleri mübaşire uzattı. Mübaşir belgeleri hakime uzattı. Hakim belgeyi incelerken, ''Erdem Erez'in, Vural Yücel'in ifadelerinde geçtiğine dair belge.'' dedi. Hakim belgeleri savcıya uzatırken, ''Siz ne diyorsunuz idda makamı.'' diye sordu. Savcı başını sallayarak, ''Yapılan araştırmalar sonucu orjinal belgeleri bulduk. Lakin belirtmek isterim ki, birisi Vural Yücel'in ifadesini değiştirmiş. Ve bu hakkaniyete uygun değildir. Erdem Erez'in bu ifadeleri kendisinin değiştirmeyeceğini düşünecek olursak, birisinin kendisine iftira atıyor olduğu tezini doğrulamamız pek ala mümkündür.'' dedi. Beril derin bir nefes alarak hakime döndü. ''Lütfen.'' diye iç geçirdi. Mahkeme heyeti kendi arasında görüşe başlayınca Beril, ''Lütfen Allahım.'' diye düşündü. Mahkeme reisi, ''Deliller ve tanığın ifadesiyle, sanığın tutuksuz yargılanmasına, ayrıca soruşturmanın derinleştirilmesi için, yeni delillerin ve ifadelerin incelenebilmesi için duruşmanın 27 Mayıs 2016 Saat 10:30'a ertelenmesine karar verilmiştir.'' dedi.
Beril yüzünde bir gülümsemeyle Erdem'e döndü. Gözleri rahatlamış bir şekilde odada dolanırken Ayaz'a takıldı. Yüz ifadesine anlam veremiyordu. Ayaz gülüyordu. Ve bu onu korkutmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Masum
General FictionHapse giren masum bir adam. Adalet duygusuyla dolup taşan genç bir avukat. Onları bir araya getiren tek şey görünenin ardındaki gerçekler. Hazır olun. Bu kitap ile adaleti sorgulamaya başlayacaksınız.