YENİ SINIFIM

190 51 2
                                        

Artık sınıf kapısının önündeydim. Son bir kez kolumdaki saate baktım. Aman allahım!! Derse on dakika geç kalmıştım. Kapıyı tıklattım. İçeriden gir sesi gelince hemen kapıyı açtım. Eğitmenden özür dileyip sıralara baktım. Evet. En arkadaki sıra boştu. Tek başıma oturduğum için mutlu olmuştum. Eğitmen:
--Ekibimize hoş geldin. Bize kendini tanıtır mısın.
Ayağa kalktım ve:
--Emma Thorne. 19 yaşındayım. Bu dünyaya ailem için geldim. Başka söyleyebileceğim birşey yok galiba.
--Neden büyücülüğü seçtin peki??
--Ailem için. Daha çok fırsatım olacağı için.
--Peki. Ben de Tom Matter. Tekrardan hoş geldin.

Kapı açıldı. İçeriye 19-20 yaşlarında bir çocuk girdi. Çok bakımlı görünüyordu.
--Özür dilerim hocam. Acil bir işim çıktı da.. o yüzden geciktim.
--Tamam Edwart. Yerine geçebilirsin.

Geldi ve yanıma oturdu. Tek boş yer benim yanımdı. Onun yerine oturmuş olmalıydım. Tek başıma oturma sevincim yerle bir olmuştu.
Konuşmaya başladı:
--Selam. Ben Edwart.
-- Ben de Emma. Tanıştığımıza memnun oldum.

Pişkin bir şekilde gülmeye başladı. Neden böyle davranıyordu acaba. Ne saçma bir çocuk bu böyle...

--Evet arkadaşlar. Bugün büyülerimizi nasıl kullanacağımızı öğreneceğiz.
Öncelikle sahip olduğunuz güçleri kimseye söylememeniz gerekir. Bunun sebebini sormayın. Eminim bir gün anlarsınız.
Herkesin farklı bir gücü vardır. Bu güçlerinizi çok gerekli oldukça kullanmalısınız. Aksi takdirde başınıza olumsuz olaylar gelebilir.
Bu güçlerinizi kullanırken de  çok dikkatli olmalısınız. Kimsenin görmemesi gerekir. Bu kurala çok önem vermelisiniz.

--Off. Bu dersler neden var sanki?! Diye isyan etti Edwart sessizce.
Acaba bu dersleri almadan nasıl büyücü olabilecekti.

Sonunda zil çaldı. Eğitmen:
--İyi günler çocuklar. Diğer derste kaldığımız yerden devam edeceğiz. Dersleri aksatmamanız gerekiyor,dedi ve dışarıya çıktı.

İlk ders çok normal geçmişti.Şimdi ise bu dünyanın kurallarını öğrenmek için farklı bir sınıfta, farklı kişilerle ders alacaktık.

Dersi alacağım sınıfa gittim. Sınıfa en son ben girmiştim. Ne var ki yine Edwart'ın yanı boştu. Nasıl bir şansım vardı benim böyle. Yine o saçma çocuk.
--Selam.
--Hıı.Selam.
--Çok fazla konuşamadık. Nereden geldin.
--New York'tan.
--Ben de Chicago'dan.

Hoca içeri girdi. Masasına oturdu. Yoklamayı aldı. Benim adımı okuduktan sonra:
--Hoşgeldin Emma. Kendini tanıtır mısın.
--19 yaşındayım. New York'tan geldim.
Ailem için buradayım. Büyücüyüm.
--Seni tanıdığıma memnun oldum Emma. Ayrıca ben de Peter.

Yerime oturdum. Kendimi tanıtmaktan sıkılmıştım artık.
Edwart bana bakıyordu. Ona doğru çevirdim. Hala bana bakıyordu. Beni rahatsız ettiğinin farkında değildi galiba.
--Bana değil hocaya baksan daha iyi olur. Belki de hayatına yeni şeyler  katabilirsin Edwart..
Gülerek hocaya döndü.
--Arkadaşlar,yaşadığımız yerin adını biliyor musunuz??

Sınıfta hiç kimse bir cevap veremedi.Edwart söz hakkı alıp:
--Nirvana.
--Evet Edwart. Oturabilirsin. Otururken bir yan bakış attı gülerek. Belli ki kendini bizden üstün görüyordu. Ne sanıyordu kendini bu çocuk.

Hoca anlatmaya devam etti:
--Yaşadığımız yerin adı,Edwart'ın da dediği gibi Nirvana. Burada yardımseverlik ve eşitlik temel esastır. Kimse kimseden üstün değildir.
Hoca bunu söyleyince imalı imalı Edwart'a baktım. Yine bana bakıyordu. Tuhaf olmaya başladım. Neden hep bendeydi gözleri. Cevapları aramaya çalışırken ben de onun gözlerine daldım. Acaba onun gücü neydi.

--Emma ve Edwart. Bizimle misiniz???
Daldığım gözlerden başımı çevirdim.
Nasıl utandığımı anlatamam. Yüzüm kıpkırmızı olmuştu. Sessizce:
--Evet hocam..
diyebildim sadece. Edwart da kendini toparladı. Hocanın gözünde yanlış bir izlenim bırakmıştık ikimizde. Kafamı öne eğdim. Artık kimsenin sesini duymuyordum.

                         ...............

Sonunda ders bitti. Sınıftan dışarıya çıkmıştım. Edwart yanıma geldi. Mahcup bir surat ifadesi vardı yüzünde.. Bir süre sessizce yan yana yürüdük. Konuşmaya başladı:
--Emma ben, özür dilerim. Böyle olsun istemezdim..
--Suç sende değil Edwart. Asıl ben özür dilerim...
deyip yanından ayrıldım. Yurt kapısının önüne geldim. Arkamı dönüp baktığımda hala gözleri bendeydi. Biliyordum. Anladım artık. Bu çocuk beni seviyordu.

                      ........................

Bu bölüm için sizleri beklettim.  Dün maalesef yazamadım.
Kitabımı okuyup beğenen herkese çok teşekkür ediyorum...Sizin desteklerinize ihtiyacım var. Umarım kitabımı beğeniyorsunuzdur.

6. HİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin