BİR DENEME DAHA

125 41 2
                                    

Yurttan ayrılmıştım artık. Tek başıma, kendi ayaklarım üzerinde duracaktım. Kendi evime çıkacaktım ayrıca. Teresa da mezun olduğu için onunla birlikte ev tutmayı düşünüyorum. Ama bu fikrimi Teresa ya henüz söylemedim. Eminim o da bu düşünceme onay verecektir.

Uzun zamandır bitirmeye çalıştığım büyücülük eğitiminin bitmesiyle birlikte yeni bir heyecana daha atılacağım. Savaşçı olmayı hiç çıkarmamıştım aklımdan. Aklıma koyduğum şeyi de er geç yapardım. Benim hayat felsefem buydu. Savaşçılara birçok talep olduğundan dolayı yeni bir sınıf daha açıldı. Bu fırsatı tabiki kaçırmayacağım. Hem de bu fırsat yarın başlıyor. Bana dinlenmek yok galiba...

Ben bu düşüncelerle beynimi yorarken, bir yandan da bavulumu topluyordum. Ne de olsa artık burada işim bitmişti. En sevdiğim kıyafetlerimi teker teker düzgünce bavuluma yerleştirdim. Aynamı, tarağımı, diş fırçamı, makyaj malzemelerimi de içine attıktan sonra tamamen hazırdım. Kapı açıldı ve içeriye Teresa girdi. Hemen yanına gidip sarıldım ona. Sonra konuşmaya başladık.
--Demek ayrılıyoruz ha. Ne de çabuk geçti zaman böyle...
--Değil mi... Aslında benim aklımda bir fikir var.

Fikri neydi acaba.. İçten içe meraklanmaya başlamıştım.
--Neymiş? Merak etmeye başladım.
--Ee... Ben ikimiz bir eve çıkalım diye düşünmüştüm.
--Gerçekten mi!? Ben de tam sana bunu söylemeyi düşünüyordum...

Tekrar sarıldık. Bu kız buradaki en iyi kişiydi bana göre. Onu çok seviyordum. Çok iyi arkadaştık. Aramızda bir kere bile tartışma çıkmamıştı.

--Tamam hemen hazırlıklara başlayalım o zaman.
--Tamam.

Onun da kendi valizini toplamasını izledim bir süre. O da tamamen hazırdı. İşimiz tamamen bittiğinde akşam olmaya başlamıştı.
--Bugün de mi burada kalsak. Baksana hava kararmaya başladı.
--Tamam. Dedim.
İçim içime sığmıyordu. Tek başıma olsaydım bu işin altından hayatta çıkamazdım. İyi ki varsın Teresa...

Yataklarımıza yattık. Odanın iki ayrı ucunda birbirimizle konuşuyorduk. Aklıma birden yarın savaşçılık eğitimimin olduğu geldi. Yarın taşınamazdık buradan. Ama bunu Teresa ya söyleyemezdim ki.

--Teresa... Yarın taşınmasak olur mu.?
--Neden?
--Kendimi yorgun hissediyorum da. Yarın taşıma işlerinde falan yardımcı olamam. Sadece sana yük olmak istemiyorum. Yarından sonra taşınalım.
--Neden olmasın...
Dedi gülümseyerek. İşte bu kızı bu yüzden çok seviyordum.

                        ..........................

Sabah kalktım. Teresa hâlâ uyuyordu. Sessizce hazırlanıp kahvaltımı yaptım. Tam kapıdan çıkacakken Teresa uyandı.
--Nereye gidiyorsun Emma..?

Ne diyeceğimi bilemiyordum. Derhal birşey uydurmam gerekiyordu.
--Ee ben eski sınıftan bir arkadaşımla buluşacağım da...
--Ne o.. Yoksa Edwart'la mı.?

Yüzüm kıpkırmızı olmuştu. Nereden çıkmıştı şimdi bu.
--Yok canım. Ne alaka onunla. Bir kızla buluşacağım.
Yalanın dibine vurmuştum resmen.
--Tamam o zaman görüşürüz.
--Görüşürüz.

Kendimi Teresa ya yalan söylediğim için çok suçlu hissediyordum. Ama yapacak bir şey yoktu. Kapıyı kapatıp hızlıca merdivenlerden indim. Dersin başlamasına daha çok vardı. Kütüphaneye indim Mary i görmek için. Uzun zamandır konuşmuyorduk onunla. Olup biteni anlatma gereği duymuştum. Hemen kütüphane kapısının önüne geldim. Kapıyı itmeye çalıştım ama bir santim bile ilerlememişti. Kapının hemen kenarındaki kağıda ilişti gözüm.

"Kütüphane uzun bir süre kapalı kalacaktır. "

Bunun sebebi neydi acaba. Benim Mary i görmem gerekiyordu. Bu ilk derse tekrar geç kalmamak için yurttan çıktım ve sınıfa okula doğru ilerledim. İçimde yeniden bir heyecan vardı. Bu sefer başaracaktım. Kendime güvenim tamdı...

                       ........................

Okulun önünde durmaya başladım. Bir süre okulu izledikten sonra içeri girip tuvalete girdim. Aynada kendime bir kez daha baktım. Kendimi hazır hissediyordum. Gözlerimi kapattım ve içimden bir kaç kelime söyledim. Aynaya baktım. Artık görünmez olduğumdan tamamen emindim. 

Lavabodan çıktım ve sınıfa hızlı adımlarla yürümeye başladım. Sınıfın kapısı açıktı. İçeri girdim ve köşeye geçip dikilmesi başladım. Herkeste olan heyecanı sezebiliyordum. İçeriye eğitmen girdi ve kendini tanıtmaya başladı. Sıkılmaya başlamıştım.

Olduğum yerde saçlarımı düzeltmeye çalışırken  birden elim bir kızın su şişesine takıldı ve yere düşürdüm. Herkes benim olduğum tarafa bakıyordu. Aman tanrım. Birisi fark ettiyse eğer hayatıma son verilecekti.
Eğitmen bu tarafa doğru geliyordu.

Bittin Emma. Bittin sen kızım. Ölümün sana doğru geliyor...

                           ......................

Arkadaşlar artık hikayemi daha önceki kadar votelemediğinizi görüyorum ve üzülüyorum. Sizler benim en büyük destekçilerimsiniz.  Votelerinizi bekliyorum. Hepinize iyi okumalar.

Ha ayrıca bu bölümü çok heyecanlı bitirdiğimi düşünüyorum. Sizce de öyle değil mi?!...

6. HİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin