--Alice benim kararım...sav
Marry'nin dedikleri geldi birden aklıma." Büyücüler savaşçılardan daha güçlü. Biliyorum dünyayı ve aileni kurtarmak istiyorsun ama savaşçı olmak bunun için yeterli değil."
--...Büyücülük.
İçimden her ne kadar savaşçı olmak gelse de,ben buraya ailem için gelmiştim. Kendim için değil.
--Umarım kendin için en doğru seçimi yapmışsındır Emma.
--Evet Alice,eminim.
--Tamam. Sana bu konuda biraz bilgi veriyim. Biliyorsun ki büyücülükte kendine bir alan daha seçmelisin. Kendi istediğin şeyi yapabilirsin. Yani seçeceğin bölümde sınırlama yok. İyi düşün. Yarına kadar zamanın var.
--Teşekkürler Alice.
--Görüşürüz Emma.İşte,yine hayatımı değiştirecek bir karar daha vermiştim. Ve bir karar daha beni bekliyor. Ailem için en iyi ne olacaksa onu seçeceğim. Zaten şu ana kadar böyle yapmıştım. Yarın da kararımı verdikten sonra eğitim almaya başlayacaktım. Heyecanlıydım...
Sonunda odama gelmiştim. Kapıyı açtım ve içeriye girdim. Teresa yoktu. Yatağıma uzandım. İstediğim şeyi seçebileceğim için mutluydum. Artık bir sınır yoktu önümde. Fikirlerim hakkında yaratıcı olmalıydım ki en mantıklı kararı verebileyim..
Off. Ne seçeceğim şimdi ben yaa.
Kapı açıldı. Teresa girdi içeri. Çok yorgun görünüyordu.
--Ooo Teresa. Seni yormuşlar bugün.
--Sorma. 2 dakika bile boş zamanımız olmadı. Çok yoğun geçiyor derslerimiz.
--Ne güzel. Ben de seçim yapmaktan kurtulunca,umarım derslere girebilirim artık.
Güldüm. İçimde bir acıyla. Aile özlemimle.
--Eee. Senin iş ne oldu. Hangi grubu seçtin.??
--Büyücüleri..
--Bana savaşçıları seçmek istediğini söylemiştin?!
--Son anda fikrimi değiştirdim.
--Ben de aynı sınıfta oluruz diye içten içe seviniyordum.
--Şu anda hala içimde savaşçı olma isteği var ama ailem için büyücü olamayı tercih ettim. Eğer doğru gücü seçersem savaşçılardan daha güçlü olabilirmişim.
--Anlıyorum. Senin kararın tabi. Eminim en doğru olanı seçtin sen.
--Şimdi de bir güç seçmem lazım. Ama neyi seçeceğimi hiç bilmiyorum. Bana bu konuda yardımcı olabilir misin??
--Çok üzgünüm ama benim bu büyücülük konusunda hiçbir bilgim yok..
--Tamam önemli değil.Bu konuda kime danışmalıydım acaba. Kim beni yönlendirebilir ki.??
Tabii yaa. Koşa koşa aşağıya indim. Yine o büyük kapıyı açtım. Ve işte.!!
Marry oradaydı.--Marry lütfen bana yardım et. Büyücüleri seçtim ama..
--Hangi gücü seçeceğini bilmiyorsun. Ve ailene yardım etmek istiyorsun.
--Evet Marry.
--Yarın gel. Sana gereken gücü ancak yarın söyleyebilirim..
--Tamam. Yarın sabah erkenden burada olacağım.
--Seni bekleyeceğim.Arkamı dönüp gittim. Merdivenlerden çıkıp odama ulaştım.
Banyodan ses geliyordu. Teresa olmalıydı. Yatağıma uzandım. Yine... Annemin gözyaşlarını kalbimin derinlerinde hissediyordum. Ne olurdu sanki onlar da burada olsalardı..?! Onları unutmayı göze almıştım ama bir türlü unutamıyorum. Hepsinin sesi, gülüşü, gözleri, bana seslenişleri... O kadar özledim ki onları.. Onları görebilseydim keşke.......................
--Emma!! Neden ağlıyorsun???
Gözlerimdeki yaşları sildim. Ona bakıp:
--Ailemi çok özledim Teresa.
--Senin ailen hala yaşıyor. Onlar güvende. Ama benim annem ve babam ben daha çok küçükken öldüler. Buna bu kadar üzülmemelisin Emma. Onlar senin sayende güvendeler...
--Biliyorum ama özledim onları.
--Emma unutmalısın artık.
--Biliyorum.
--Tamam o zaman sorun yok. Ooo baksana. Saat 11 olmuş. Bence yatsak iyi olacak...Kendi yatağına gitti. Işığı kapattı ve iyi geceler diledi. Hiç bir şey söylemedim.
İkimiz de gecenin karanlığına gömülmüştük. Saatler geçti ama ben hala uyuyamamıştım
Boş gözlerle tavana bakıyordum. Sonra bir ses geldi.Evet. Teresa'ydı bu. Ağlıyordu. Biliyorum ki benim yüzümden ağlıyordu. Ailesinin ölümünü aklına getirmiştim. Ne kadar da acımasızdım ben. Kendi dertlerimden dolayı başkalarını üzüyordum. Ağlama sesi kesildi. Artık güneş doğmaya başlamıştı..
..................--Evet Marry. Neyi seçmeliyim??
--Görünmezliği.
--Ne?!Görünmezlik mi??Bu şekilde aileme nasıl yardım edebilirim??!
--Biliyorum ki hala savaşçı olmak istiyorsun.Görünmez olarak savaşçılık derslerine girebilirsin. Ve senin için daha da önemli olanı, geçitler arasından geçerek aileni görebilirsin. Bunu istemiyor musun?? Akşam boyunca onların hasretini çektiğin için ağlamadın mı??
--Aslında..kulağa iyi fikir gibi geliyor. Ama merak ettiğim bir şey var. Herkes iki dünya arasındaki geçitlerden geçebiliyor mu??
--Tabii ki de hayır. Görünmez olduğun için bunu yapabilirsin. Eğer yakalanırsan cezan ölüm olur..
Sakın sana söylediklerimi kimseye söyleme.
--Tamam. Bana güvenebilirsin. Kararımı verdim ben. Görünmez olacağım.Koşarak Alice'in yanına gittim.
--Alice ben kararımı verdim.
--Neyi seçtin??
Söylediklerimi bir kağıda yazmak üzere kalem çıkardı.
--Görünmezliği.
--Nasıl yani?? Sen aileni kurtarmak istemiyor muydun??!
--Evet ama bunu seçmek istedim.
--Senin kararın. Ama hiç doğru yolda görünmüyorsun.
--Ben kararımdan eminim. Derslerim ne zaman başlayacak??
--Yarın saat 9:30 da. Sınıfın yerini biliyorsun zaten.
--Tamam. Görüşürüz Alice.Biliyorum bana kızmıştı. Bana değer veriyordu ama ailem için her şeyi yapabileceğimi bilmiyordu. Aklımdan geçenleri de...
.................
Sabah kalktım. Güneş gözüme her zamankinden daha parlak görünüyordu. Neden acaba?!(?)
Kafamı çevirip saate baktım.
Neeeeeeeeee!!!!!!
Saat 09:00. Yarım saatte nasıl yetişirim ben.Hemen dolabımı açtım. Bir pantolonla T-Shirt çıkardım ve hemen giyindim. Saçımı at kuyruğu bağladım ve kahvaltılık bir şeyler hazırladım. Yemeğimi de yedim ve çantama defter ve kalem koyup hemen kapıya koştum.
Teresa'nın arkamdan "görüşürüz" demesine bile cevap verememiştim.Geri çekilin. BEN GELİYORUM..
Arkadaşlar bu bölümü yazmak için çok çabaladım. Beni sevindirip o yıldıza dokunur musunuz??
Sizi seviyorum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
6. HİS
Science Fictionİki dünya ve bir insan... Ya bu iki dünyayı da kurtaracak,ya da yaşamına kaldığı yerden devam edip sonunu bekliyecek. Bu yolculukta onunla olmaya var mısınız???