Nasıl girecektim şimdi?? Bu hiç adil değildi. Beynimin yanmasına aldırmadan düşünmeye başladım. Mutlaka girmeliydim sınıfa. Zaten kendi dersime de girememiştim. Sonra aklıma birden camdan girebileceğim geldi. Tabi ya! Neden olmasın ki...
Koşarak okuldan dışarı çıktım. Savaşçılık sınıfı en alt katta olduğu için zor da olsa girebilme ihtimalim vardı. Mutlaka denemeliydim bu yolu. Zaten başka bir çarem de yoktu. İçimden camın açık olması için dualar ettim. Okulun çevresinde dolandım ve camın olduğu yere doğru yürüdüm. İşte benim şansımı göz önüne seren bir olay daha!!! Cam açık değil. Ne kadar da güzel... Artık tek çarem de ellerimin arasından kaçıp gitmişti.
.................................
Yeni bir güne daha uyandım. İlk savaşçılık sınıfına girme çabalarımın üzerinden 3 gün geçmişti. Büyücülük eğitimimin bitmesine de son iki ders kaldı. O gün bütün umudumu kaybedip saatlerce düşünmüştüm. Ben,büyücü olmayı seçmiştim. Kendimi hiç düşünmeden,sadece ailem için bu yolda yürümeye karar vermiştim. Pişman mıyım ?? Hayır. Aksine,mutluyum ama aklımda bir çok soru var. Acaba savaşçı olmayı seçseydim daha mı mutlu olurdum?? Ailemin başına gerçekten nasıl bir şey gelecek??....
Kısacası geçmişimle yüzleştim bu sabah. Yaşadığım her şeyi düşündüm, kendime sorular sordum, sorularıma ise cevap bulamadım. Eski hayatımı özlediğimi ilk defa bu kadar çok hissettim. Ağladım, ağladım...
Teresa geldi yatağımın baş ucuna. Derdimi hiç sormadan gelip sarıldı bana. Neler hissettiğimi bilmiyordu ama üstüme gelmek istemedi herhalde.
--Kalk hadi derse geç kalacaksın.
Boş boş suratına baktım. Çok iyi bir kızdı. İyi ki onu tanımışım dedim içimden. Yataktan doğrulup ayağa kalktım. Dolabımın kapağını açıp ne giyeceğimi düşündüm. Siyah bir kazakla kot pantolon aldım elime. Alışveriş yapmayı çok seven ben, burada bir tane bile kıyafet almamıştım.
Aklımı bunun gibi saçma şeylerle oyalayıp mutlu olmaya çalışırken derse geç kalmak istemediğim için erkenden çıktım. Hasta olmuştum ve üç gündür okula gitmeyip yurtta kalmıştım. Bugün kendimi toparladığım için ve eğitimin bitmesine iki gün kaldığından dolayı okula gitmeye karar vermiştim. Çantamı da sırtıma alıp dışarı çıktım. Önceki gibi neşeli Emma yoktu artık... Yolda gördüğüm taşlara teperek okula doğru yürüdüm.
Sınıfa girdim. Son günler olduğu için bir kaç kişi hariç sınıf boştu diyebilirdim. Edwart da yoktu. Edwart demişken, acaba bana kütüphanede ne diyecekti?? Ona o gün kaba davranmıştım ama hak ettiğini düşünüyorum. Benim arkamdan iş çevirdi sonuçta. Sınıfın duvarında asılı olan saate baktım. Dersin başlamasına 15 dakika vardı daha. Kollarımı sırada birleştirip kafamı kollarımın üzerine koydum. Kafam ağırlaşmıştı. Oysa hastalığımı atlattığımı düşünüyordum. Biraz gözlerimi yumsam iyi olabileceğimi düşünüp uyudum.
Ders zilinin sesine uyandım. Sınıf biraz daha kalabalıklaşmıştı. Eğitmen girdi içeriye. Hepimiz birden ayağa kalktık. Oturacakken tekrar kapı açıldı. Edwart'dı bu gelen. Önceki günlerden daha yakışıklı görünüyordu ama yüzü asıktı. Üzgün olduğu her halinden belliydi. Beni görünce belli belirsiz bir gülümseme oluştu suratında. Hızlı adımlarla geldi yanıma. Oturdu. Bu defa ilk ben konuştum onunla: --Günaydın.. --Sana da günaydın. Son üç gündür yoktun. Ne oldu?? Neden gelmedin?? --Hasta oldum sadece. Önemli bir şey yok. --Hasta olmak önemli değil mi?? --Sen beni boş ver de, benden daha hasta görünüyorsun. Sana ne oldu?? --Bana sen oldun Emma. Gece gündüz seni düşündüm. Her ne kadar seni aklımdan çıkarmak istesem de, sana daha çok bağlandım. Uykusuzluktandır bu solgun halim.
Neler diyordu böyle. Hiç duymadığım cümleleri onun ağzından duyuyordum. Yüzüm kıpkırmızı olmuştu. Çok utanıyordum. Kalbimin alev alev yandığını hissettim. Yerinden çıkacakmışcasına atıyordu kalbim. O da bir şey söylemiyordu. Susuyorduk ikimiz de. Bu suskunluğun sonu iyi değildi...
Arkadaşlar maalesef telefonum bozuldu ve bu bölümleri bilgisayardan yazmak zorunda kaldım ve bilgisayardan yazmaya alışmadığım için benim için bu bölümü yazmak çok zor oldu. Ayrıca yorumlarınız için hepinize çok teşekkür ederim. Beni çok mutlu ediyorsunuz. Bölümü geciktirdiğim için çok üzgünüm inanın. Hepinize şimdiden çok teşekkür ederim...
![](https://img.wattpad.com/cover/62871266-288-k332527.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
6. HİS
Science Fictionİki dünya ve bir insan... Ya bu iki dünyayı da kurtaracak,ya da yaşamına kaldığı yerden devam edip sonunu bekliyecek. Bu yolculukta onunla olmaya var mısınız???