16-Gülümseten Sevilir !

716 32 9
                                    

Ben Orçun'a sarılırken Çağan ortalıktan kaybolmuştu.Bense onun söylediklerini unutmaya çalışarak Orçun'a daha sıkı sarılıyordum.

"Orçun."diyebildim sadece.Devamını getiricek gücüm yoktu.

"Efendim?"dedi o da sadece.Ama benim düşündüğüm şey başkaydı.

"Sen kopya değilsin umarım.?"Evet.Bunu sormam gerekiyordu.Eğer kopyaysa çok üzülürdüm.

"Bir kopya 5 seneden fazla yaşayamaz zaten Duru.Rahat ol.Ben Orçun'um.Ve seni çok özledim."

"Hahaha.İşte şimdi anladım."Ondan biraz uzaklaşarak tekrar denizin kenarına doğru yürüdüm.

"Zaten bu kendini beğenmiş tavırlarından gerçek Orçun olduğunu anlamak mümkün."Bu sefer o güldü ve bana sarıldı.

"Nasıl yaşadığımı merak etmiyor musun?"

"Deli misin.O kadar merak ediyorum ki?"

"Tamam sana uzun uzun anlatıcam."diyerek elimi tuttu ve beni arabaya götürdü.Elimi tutunca mutluluktan kulaklarımın açıldığını hissettim.Kendimi tutmaya çalışsam da salak salak gülüyordum.Orçun da bunu anlamış olacak ki o da gülmeye başladı.Sonra beni tuttuğu elimden çekti ve sarıldı.Bu şekilde arabaya kadar yürüdük.

O arabayı kullanırken telefonumun titrediğini farkettim.Başta açmak istemedim ama merak işte açtım.Yazan Çağan'dı.

"Bana duygularının Orçun'la yok olduğunu söyledin.Getirdim işte.Belki şimdi bana olan duygularını hatırlarsın?"

Tabi ya ne kadar salaktım.Çağan beni seviyordu fakat bu sevgisi bencilceydi.Ben Orçun'la mutluydum işte.Ben mutluysam onun da mutlu olması gerekiyordu.O yine eski günlere döneceğimizi düşünerek Or.un'u geri getirmişti.

Bir süre sonra Orçun sessizliği bozarak bana nasıl kurtulduğunu anlatmaya başladı.

"Biz sihirli güçleri olanların yaraları bir süre sonra iyileşir.Ama çok ağır yaralar aldığım için kurtulmam yine de zordu.Ben de kimsenin sana söylememesini sağladım.Yaşayamazsam üzülmeni istemedim."

"Yani yine her şey benden saklandı."Her ne olursa olsun ailenin safı gibi her şeyden en son benim haberimin olması çok kötü bir şeydi.Orçun'da sinirlendiğimi anlayınca boşta durean elimin üstüne elini koydu.Sinirli olduğumda kimseye iyi davranamazdım.Elimi çektim.Orçun'unda kaşları çatıldı ve beni eve bırakırken hiç konuşmadık.

Bu kadar zaman sonra karşılaşmıştık ve birbirimizle doğru düzgün konuşmamıştık.Soğumuş olamazdık heralde?

Kapıyı açmaya çalırken Çağan'ın evinin önünde Eda Çağan'ın sarıldığını gördüm.Eski aşk tekrar mı alevleniyordu yoksa.Eda ağlıyordu.Beni görünce boynuma sarıldı.

"Duru Bora'yla kavga ettik.Hem de çok kötü Antalya'ya geri döndü.Bana daha kaç tane eski aşkın ortaya çıkacak diye sordu."Eda çok kötü ağlıyordu.Burnunun ucu bile kıpkırmızı olmuştu.Dudakları yeni botokslu gibiydi.İçimden çocuk haklı diyemedim tabi.Çağan'a seninle sonra görüşeceğiz bakışı atarak Eda'yı içeri götürdüm.Resmen kızın üzüntüsünden faydalanıyordu.

"Yine de Çağan'a gitmen gerekmezdi." dedim Eda'ya.Eğer bu kız böyle her üzüldüğü kendini bir erkeğin kollarına atacaksa işimiz işti vallahi.

"Ne demek istiyorsun Duru.Güney bir hataydı.Çağan da öyle.Bu benim suçum değil."

"Sakin ol."dedim ve odanın kapısını açtım.Telefonun üst üste 2 kez titreyince açmak zorunda kaldım.İki aşığımdan gelmişti mesajlar.İki aşık.Sanırım havalanmış ben.Bu arada Orçun'un numarasının hala kayıtlı olduğunu farkettim.

Orçun:En azından görüşürüz diyebilirdin.

Çağan:Bakışlarını anlamdırabiliyordum.Ne zaman istersen görüşebilriiz ;)

           bBeni gülümseten Orçun'un değil Çağan'ın mesajıydı...

Sihirli OkulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin