18-Fırtına

675 32 6
                                    

"Ahh!"Henüz kendimi çok az uyumuş hissetmeme rağmen başımın acısından bağırarak uyanmıştım.Karşımdaki tek kişilk koltukta abuk subuk bir şekilde yatan Orçun bağırmamla hızlı bir şekilde kalktı.

Bu gülümsememe sebep oldu çünkü beni yine yanlız bırakmamıştı.

"Yine beni yanlız bırakmadın."dedim muzip bir gülümsemeyle.

"Alakası yok.Sadece benim yanımda bayıldın."Demek ki Eda ve Çağan beni görmemişti.

"Saçmalama."Saatime baktım ve devam ettim."6 saattir başımdasın ve uyuyakalmışsın.Bana şimdi kim olsa aynısını yapardı muhabbetlerine girme."Ben yine gülümsedim fakat o hiç mutlu görünmüyordu.

"Doruk dışarıda.Seninle konuşmak istiyor."Şimdi huysuzluğunun sebebi anlaşılıyordu.

"Söyle gelmesin."

"Ne söyleyeceksen kendin söylersin"dedi ve kapıyı çarparak kapıdan çıktı.

Doruk mahcup bir şekilde içeri girdi ve elimi tuttu.

"Başını sadece çarpmışsın.İyi ki önemli bir şey olmamış.Yoksa kendimi affetmezdim."

Kafamı pencereye doğru çevirdim.Serum kablolarının bağlı olduğu elimin tersiyle göz yaşlarımı sildim.

"Orçun her şeyi anlattı.Çağan'ın anlattığı gibi değilmiş.Senden dinlemeden ayrıdığım için özür dilerim.Kendimi nasıl affettirebilirim bilmiyorum."

"Sana bunları Çağan mı söyledi yani?"

"Evet.."

                                *     *      *

"Artık seni sevmiyorum."

"Nee?Eda ne diyorsun sen?"

"Merak etme üstüme yaptığın bütün malları sana geri vericem.Kişiliksiz biri değilim."

Yanıma yaklaştı ve elimi tutmaya çalıştı.

"Çağan'a aşık oldum anlıyor musun?Daha doğrusu o günleri hatırladım.Seninle devam edemem üzgünüm.."

"Yanlış yapıyorsun Eda.Bir lise aşkı için yaşanmışlıklarımı terkedemezsin.Böyle olmaz.5 sene sonra beni tekrar gördüğünde Çağan'ı bırakıp bana mı geliceksin?"

"Hayır.Seni Çağan kadar önemli bulmuyorum."

"Sana yalvaramam.Ama evleneceğimiz bütün cemiyete herkese yayılmışken beni ortada bırakman çok koydu Eda.Umarım pişman olmazsın çünkü artık seni her şeyinle idare edecek,her yaptığını anlayışla karşılayacak bir Bora yok.Mutlu ol."

Mutsuz bir şekilde masada duran cüzdanına uzanndı ve kotunun cebine koydu.

"Hoşçakal."

Umrumda değildi.Duru'nun dediği bir kız olamazdım.Bunu için birini seçmem gerekiyordu.Seçim belliydi.Eskiler her zamn daha güzeldi.

Çağan'ın evine doğru yürüyordum.Bu sokaklar aynıydı.Hiçbir şey değişmemişti.Kapıyı çaldım.Çağan'ın saçları ıslaktı.Elinde bir havlu vardı.Muhtemelen bana kapıyı açmadan önce saçını kuruluyordu.Ellerimi saçlarının arasında gezdirmek istedim ama önce konuşmam gerekiyordu.

Kollarımı açarak "Artık seninim."dedim.

O ise anlam verememiş bir şekilde başını salladı.

"Anlamadım?"

"Çağan diyorum kiii seni hala sevdiğimi farkettim ve Bora'dan ayrıldım."

"Ben senden böyle bir şey yapmanı istedim."

"Çağan biz öpüştük ve ben sana olan hislerimin bitmediğini farkettim."

"Bir öpücük mü değiştirdi yani her şeyi?"Bu sözler bana Güney'e söyledikleri hatırlatıyordu.Bende ona aynı şeyi söylemiştim.Şimdi anlıyordum nasıl bir hata yaptığımı.

"Kim o aşkım"diyen bir kadın sesi duydum.

Sonra o sesini duyduğum kadın merdivenlerden aşağı indi.Onunda saçları ıslaktı.Üzerinde benim Çağan'a aldığım bluz vardı.

"O benim sana aldığım bluz ."diyebildim sadece.

"Özür dilerim.Çağan istediğini giy deyince bende bunu giydim."

"Allah..."Sonra durdum ve 

"Sizin için o cümlenin devamı getiremem."dedim ve eve doğru yürüdüm.Sanırım Güney'e gidiyordum.

Sihirli OkulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin