BİRLİKTE (askıda)

10. bölüm

Multimedia: Hayal , Demi Lovato - Stone Cold

Hani bazen boşluğa düşeriz ya, etrafımızda ne olursa olsun umursamayız. Bi nevi duygularımızı erteleriz ya. Benim şuan ona çok ihtiyacım vardı. Ama o da hayattaki şansım gibi en zor zamanımda yoktu. Ne demişler erkeklerin her sözü , her hareketi, her davranışı hatta her bakışı bile yalan olabilir. Ama ağlaması , asla.

Semih sonunda bana sardığı kollarını çektiğinde , yüzüne bakabildim. Yüzü çökmüştü. "Hadi seni eve bırakalım." dedi kolumda tutarak. Tam itiraz edecekken. "Sakın!" dedi. Ben de kelimeleri yutup beni sürüklemesine izin verdim. 

Arabaya bindiğimizde saatin kaç olduğuna bakmayı akıl edebildim. Telefonuma baktığımda , saatin 02:30 olduğunu gördüm.  Araba nın kapısını açıp oturdum. Semih de arabaya  girince ısıtıcıları açtı. Hava soğumuştu. Sıcak hava beni mayıştırırken yavaş , yavaş gözlerim kapanıyordu. Sonunda canım uykuma kavuştum.

-Yazardan-

Genç adam arabayı evin önüne getirdi ve park etti. Yanında duran böceğe baktı. Çok çabuk uyuyordu. Uyukucu böcek. Bakışlarını önüne çevirip camdan dışarı , boş yola baktı. Sonunda burada bir hayat kurmaya başlamıştı. Ama o piç abisi herşey yine mahfetmişti. Ama bu sefer kaçmayacaktı.

Tekrar Hayal'e baktı. Bu kızla uğraşmayı seviyordu. Arabadan indi , Hayal'in kapısının yanına geldi. Kapıyı açtı ve Hayal'i kucağına aldı. Genç kız kıpırdandığında , uyanmasın diye duraksadı Semih. Kucağında eve doğru ilerledi. Şimdi asıl soru  nasıl içeri gireceklerdi?

Bunun için Hayal'i uyandırması gerekiyordu. "Hayal uyan. Hadi Hayal. Hayal." dedi Hayal'e. Ama cevap olarak birkaç mırıltı aldı. Sonunda pes edip Hayal'i yere bıraktı.

"Bu sefer sikicem." dedi gözlerini açarken , Semih kafasını sallayıp küçük bir çocuk gibi azarladı Hayal'i. "Aaa. Bu laflar sana hiç yakışmıyor küçük hanım."dedi sırıtarak. 

-Hayal'den-

En ölümcül bakışlarımı karşımda duran katkısız öküze attım. Hayvan , beni çok sert fırlattı. "Seni de eve bıraktığımıza göre gidebilirim." dedi. Tam arkamı dönmüşken ben de aklıma üşüşen soruyu hemen dile getirdim. "Gerçekten gidiyor musun?" dedim. Durdu ve bana baktı. Yüzünde yine pis sırıtışı vardı.

"Niye , çok mu özlersin?" diye sordu ellerini ceplerine koyarak.' Hadi cevap ver.'

dedi uzun zamandır sahalarda göremediğimiz iç ses. "Yok canım. Ne özleyeceğim be seni. Manda herif.Ben şey için ,  şey ettiydim , de sen şey oldun , sonra şey-" sözümü bitiremeden Semih eliyle ağzımı kapatıp sözümü kesti. "Anladım." dedi. "Yarın okulda görüşürüz." dedi. Bende , "Görüşürüz." dedim. Ama eli ağzımda olduğu için "Goroşoruz" gibi çıkmıştı.

Elini çektikten sonra kafasını sallayıp arabasına doğru ilerledi. Ben de anahtarla kapıyı açıp eve girdim. 

......................................................................

"Yeter be ! Yeter! İnsan mısınız siz? Bu yaptığınız insanlığa sığar mı? Hangi insan sabah sabah kalkar ya." Şu iki saattir okulun baahçesindeki bankta oturmuş , Ayaz'ın ne kadar haklı olduğunu tartışıyorduk. Dün eve geldikten sonra direk yatmıştım ama uyuyamamıştım. Sabah annem odama girip beni uyanık görünce önce ateşime baktı , sonra da 'sonunda delirdin dimi' dedi.

"Ayaz bir kez daha aynı şeyi tekrar edersen senin burada fıcırığını çıkartırım." dedi Sahra. "Fıcırık ne lo?" dedi Ayaz. Sonunda zil çaldığında sınıflara geçtik. Eren "Benim sıram dolu." dedi. Eren'in oturduğ sıraya baktığımda iki kızın orada oturduğunu gördüm.

 "Benim sıram Bosh." diye onadan beklenilemeyecek iğrenç bir espiri yaptı Sahra. "Benim ki de Beko." diye devam ettirdi Ayaz. Yeter artık hayattan soğudum lan. "Allah'ım neydi günahım!" diye arabeske bağladım.

Sınıfa Vedat hocanın girmesiyle yerlerimize geçtik. "Evet çocuklar-" sözünü bitiremeden kapı açıldı ve içeri Müdür ve müdür yardımcısı girdi. Biz ayağa kalktığımızda bize eliyle oturmamızı işaret etti. "Evet , çocuklar bu yıl sizin için bir kamp planlamayı düşündük. Bilgiler , gideceğimiz yerler vesaire hepsi koridordaki afişte yazıyor. İyi dersler." deyip sınıftan çıktılar.

GECİKME İÇİN ÜZGÜNÜM!!. Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum.