Multi: sahra'nın hediyesi
Elim otomatik olarak ağzımı kapatan ellere gitti. Ben karanlıktan korkuyordum ve ağzımı birinin kapatması hiç yardımcı olmuyordu. Nefesim gittikçe kesiliyordu. Işıklar aniden açıldığında Hakan'ı gülerken gördüm.
Eller ağzımdan çekilince arkamı döndüm ve gülen Semih ile karşılaştım. Hakan'a ölümcül bakışlarımı attım. Sandalyenın üstündeki yastığı alıp kafasına fırlattım. Hemen kapıyı kapatıp odamdan çıktı.
Ölüyordum ben , o da burada pişmiş kelle gibi sırıtıyordu. Semih'e baktığımda bana sırıtıyordu. Bende sana bir oyun oynamassam
.Nefes alamıyormuş gibi sesler çıkarmaya başladım. Bir an başımı tuttum ve , sandalyeye tutunmak isterken yere düştüm. Semih'in yüzündeki sırıtış solarken koşarak yanıma geldi. "Ne oluyor ? İyi misin?" dedi.
Çok iyiyim , birazdan intikamımı alacağım. Kafamı olumsuz anlamda salladım. "Panik atak mı?" dedi. Gözlerine baktığımda gerçekten korktuğunu anladım , çünkü gözlerinde saf korku vardı.Tam oyunu bitirip 'intikamımı aldım' diyecekken , dudaklarımda bir baskı hissedince gözlerimi kocaman açtım. SEMİH BENİ ÖPÜYORDU!!!
Hemen onu ittim ve bir tokat attım. Semih hala tokatın şokundaydı. Söylemesi ayıp elim sertti. "Sen ne yaptığını sanıyorsun!?!?" diye bağırdım. Semih kaşlarını çatıp ayağa kalktı. " Panik atak geçirdin sandım aptal. " dedi. Bende kalktığımda Semih'e baktım. Ama aramızda boy farkı olduğu için kafamı kaldırmak zorunda kaldım.
Aslında ufak bir kız değildim. Hatta çoğu kıza göre uzundum. Semih'in ayı kadar boyu vardı. Yüzüne alaycı bir sırıtma koyup tavana baktı. Sonra da gözlerini bana çevirdi.
"Beni bu kadar öpmek isteseydin söyleyebilirdin , katil oldum sandım kızım. Ama bir dahaki sefer beni öpmek istersen söylemen yet-" Semih'e en sertinden bir tokat yapıştırdığımda kafa sola döndü.
Semih'in pislik olduğunu hissetmiştim ama bu kadarı onu bile aşardı. Bana ateş saçan gözlerle bakarken onu sırtından itekleyerek odamdan çıkardım ve kapıyı yüzüne kapatıp kilitledim. İlk öpücüğümü bu gıcığa mı verdim ? Yatağıma uzanıp , komodinin üstündeki gece lambamı yaktım. Ve bu kabusun hemen bitmesini diledim.
...................................................................
"Hayal , senin bu kadar tembel olduğunu biliyordum ama bu kadar olduğunu bilmiyordum. Kafandan aşağıya bir bardak su döktüm yine uyanmadın." dedi Sahra.
Dur bi dakika! Sahra!!! Hemen gözlerimi açıp yatakta doğruldum. "Sahra?" dedim. Bu benim evimi nereden biliyordu? "Ya Sahra! Ne sandın ?" dedi. Yataktan kalkarak ona sarıldım. "Sen beni mi takip ettin kız?" dedim mahalle karıları gibi.
"Ne takibi be! Bak dün eve geldiğimde annem üst kata yeni insanların taşındığını söyledi , ben de dedim ki gerçekten mi ? O da dedi ki evet , ben de dedim ki-" sözünü kestim çünkü bu daha giderdi. "Kısa kes kızım sabah , sabah." dedim.
" Tamam , kısacası komşu olduk." dedi. Çığlık attım. Sonra ben çığlık attım. Sonra tekrar o çığlık attı , sonra tam ben çığlık atacakken , Hakan kapıyı kırarcasına açtı"Kızım ne yapıyonuz lan sabah sabah? Uykumun içine sıçtınız." dedi bir gözünü ovarken. Ona cevap vermeden Sahra'ya döndüm."Sen salona geç ben hazırlanıp geliyorum." dedim.
Kapıdan geçerken Hakan'ın omuzuna çarpıp banyoya girdim. Günlük işlerimi halledip çıktım. Odama girip okul üniformalarımı giymeye başladım. Aynanın karşısına geçip kendime baktım. Bir karar aldım. Sanki hiçbirşey olmamış gibi davranacaktım.
Çantamı sırtıma alıp , masadaki telefonumu da aldım ve odadan çıktım. Aşağıya indiğimde annem ve Sahra konuşuyorlardı. Annemin yanağına bir öpücük koyduktan sonra "Günaydın." dedim. "Annem , annelerin en Jenifer Lopez'i , en güzeli , en-"
"Kız , daha dün verdim sana harçlık ne ara bitirdin?" dedi annem.
"Neyse , biz okulda kahvaltı edeceğiz. " dedim ve hemen Sahra'nın koluna girerek evden çıktık.
Okulun yakınlarına geldiğimizde Sahra 'acil bir işim çıktı, ilk derse yetişirim' deyip yanımdan ayrıldı. Sınıfa doğru yürürken , birkaç çift gözün üzerimde olduğunu hissettim. Umursamadan hemen sınıfa girdim. Ayaz ve Eren'e günaydın dedim ve sırama geçtim. Ayaz ve Eren de benim önümdeki sıraya geçtiler. "Hayal , kulun kölen olayım. Al şunu başımdan." dedi Eren , Ayaz'ı göstererek.
"Ne yaptın lan!" dedim Ayaz'a. "Bu kıro , bir kıza yavşamış kız da buna tokat atmış. Hala kızın elinin nasıl yanağına değdiğini anlatıyor." dedi Eren bıkkınca. "Ama o an aramızda bir elktrik oldu. Ben biliyorum hissettim." dedi Ayaz. "Oğlum , Allah çarpmıştır." dedim. Ben ve Eren kahkahalara boğulurken , Ayaz sanırım söylediğimi duymamış yanağına dokunuyordu.
O sırada Sahra elinde bir poşetle sınıfa girdi. Gözleriyle sınıfı taradıktan sonra yanımıza geldi ve poşeti bana uzattı. "Al bakalım. Bizim apartmana hoşgeldin hediyesi." dedi. Poşetin içindeki hediye pakedini çıkartıp açtım.
İçide iki tane T-shirt vardı. Birinin üstünde 'Best' yazıyordu , altında da kocaman bir hamburger vardı. Diğerinde ise patates kızartması vardı , altında ise 'friends' yazıyordu. "Biri senin , biri benim." dedi Sahra. Kalkıp ona kocaman sarıldım. "Demek artık BFF değiliz. Öyle olsun." dedi Ayaz.
Hepimiz güldükten sonra zil çaldı. Hepimiz kendi sıralarımıza geçtikten sonra tarih hocası sınıfa girdi. Günaydınlaştıktan sonra hepimiz yerlerimize oturduk , ben de kafamı maaya koyup uyumaya başladım..................
Sonunda!!!!! Acaba Semih ve Hayal karşılaşınca neler olacak??? Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİRLİKTE (askıda)
Novela JuvenilBu hikaye biraz farklı, Zaten onların karşılaşmaları da farklıydı , Ve , olaylar ilginçleşeceğe benziyor......