MAFYA VELİAHT #Wattys2016

KATİL

Ertesi gün
Meriç'ten
Sanırım okula gitmem gerekiyordu.Zaten sabaha kadar uyumamıştım.Lavabonun aynasına baktığımda bu varlık ne ya demiştim kendime düşünün artık.Neyse siyah pantolon,siyah bluz,siyah spor ayakkabılarımı,siyah sırt çantamı alıp saçlarımı at kuyruğu yapıp siyah kasket taktım.Siyah ince hırkamı alıp çıktım.Gecenin bir vakti Gökhan'ı arayıp arabamı şuanda oturduğum evin adresine getirmelerini söyledim.Aşağı indiğimde arabam oradaydı.Okul buraya çok uzak değildi.Okulun bahçesine girdiğimde baya drift yaparak girmiştim herkes bana baya bakmıştı.Otoparka girdiğimde Cüneyt'i' gördüm siyah kemik güneş gözlüklerimden beni tanımamıştı.Ben
-cüno naber
-İyii ne olsun
-İyimiş hadi görüşürüz kanki deyip kantine gitmiştim.Kavhemi almıştım ki birde ne göreyim Atlas Handeyle boş bir masada oturuyorlardı.Banane ya banane içimden diyordum bunları tabii sonra kendimi tutamadım kızın saçınızdaki arkadan çekip bana bakmasını sağladım elimdeki sıcak kahveyi kızın anlına yavaş yavaş acı çektire çektire dökmeye başladım.Dökmeyi bitirdiğimde kızın saçını bıraktığım gibi kız koşa koşa lavaboya gitmişti.Atlas ise oturduğu yerden çatık Kaşlarla bana "sen ne yapıyorsun"gibisinden bir bakış attığında ise ben
-Benim olmazsan kimsenin olamazsın deyip arkamı döndüm.yürümeye başladım.Atlasın arkamdan geldiğini hissediyordum.beni kenara çektiğinde Atlas
-Sen ne yaptığını zannediyorsun dediğinde bileğimi sıkıyordu Can'ım hiç bir şekilde acımıyordu.
-Handenin anlını yaktığımı zannediyorum
-Şu cevapları bırak lütfen
-Bırakmıyorum deyip bileğimi elinden kurtarmıştım.Onun bileğini sıkmaya başlamıştım.

Atlas'tan
Meriç yine durmamış yapacağını yapmıştı.Bileğimi sıktığında bu Nasıl bir güç böyle bileğim kopsa bu kadar acımazdı.Yüzümü ekşittiğimde
-Ne oldu canını mı yaktım benim Can'ım yandı sıra sende bana bir yapana bin yaparım dediğinde o kadar acımıştı ki bileğim yuh yani gözümden bir damla yaş süzülmüştü Meriç
-Ben çok ağladım sıra sende dediğinde gerçekten çok acımıştı.Cebindn çakısını çıkarıp sıktığı bileğime "M" yapmıştı.
-İnşallah bir gün gelir de o ize sarılıp uyursun deyip yanımdan uzaklaşmıştı.Bileğime baktığımda baya kötü kanıyordu.Meriç gittikten sonra Efran yanıma geldi daha ne yüzle geliyordu buraya Efran
-Atlas bak hatanı anladığında çok geç olacak beni dinle lütfen

Efran'dan
Tüm olayı baştan sona anlattım diyaloglarına kadar hatta onu teyzeme bile götürdüm teyzemde baştan sona benimkiyle aynı şeyleri anlatmıştı.Atlas
-Ben gerçekten salağım ya Nasıl yüzüne bakacağım gerçekten bilmiyorum diyordu en sonunda teyzemin evinden çıkıp yeniden okula dönmüştük ben
-Yeni sevgilin Hande mi
-Evet
-Atlas salaklık yapma ne sevgilisi
-Meriçin kıskançlık krizi tutmasını sağlayacağım dediğinde susmuştum.

Atlas'tan
Yaptığım mallık mallık değil ki bildiğin öküzlük.Sınıfa girdiğimde Meriç defter karalıyordu.Yanına oturduğumda
-Neden sevgilinin yanına oturmuyorsun
-İşte dediğimde susmuştu.Hoca soru sorduğunda Meriç'in numarasını söylemişti Meriç cevap vermemişti

Meriç'ten
Hoca numaramı söylemişti ben cevap vermemiştim Efran oradan
-Meriç'in numarası hocam dediğinde hoca
-Neden cevap vermiyorsun
-Üşendim dediğimde
-Kalkıp soruyu çözer misin dediğinde 5 saniye kadar soruya baktım sonra
-Cevap 36,5 dediğimde hoca
-Hayır demişti 20 dakika boyunca soruyu çözmeye çalıştı çözdüğünde bilin bakalım cvap ne çıktı 36,5 hoca bana çirkef çirkef baktı.sonra başka yere döndü Atlas'a nedense bir gözüm kaymıştı neden acaba bir baktım Hande ona öpücük atıyor tabi my is died.Direk çantamı alıp çıktım.Bugün yeterince kıskançlık krizi yaşamıştım az daha unutuyordum.Bugün aile toplantısı var.Konumuz ne iğrenççç dedemin 2 tane karısı olduğu için 2. Karısından 2 amcam ve 1 tane halam var.halamdan nefret ederim tabii üvey olandan 2 amcamı öz amcalardan daha çok severim.Bu toplantıya halam amcamgiller bir de üvey halamın o itici çocukları bulut,ayaz,kumsal.neyse aile toplantısına 30 dakika filan var zaten ben gidene kadarrrr.Toplantı odasına girdiğimde tüm kurul toplanmış.Atlası gördüğümde direk gözlerimi kaçı dimisi sandalyeye oturdum o pislik üvey kuzenlerim
-Biz direk konuya girelim biliyorsunuz Dedem eceliyle ölmedi öldürüldü bize kalırsa dedemi Meriç öldürdü dediğinde iki üvey amcamında yanı Buğra ve tuğberk amcamında bile ağızı açık kalmıştı

Atlas'tan
Bulutun söylediklerinden sonra Meriç telefonundan başını kaldırıp
-öyle mi
-Evet öyle
-Bana kalırsa da siz öldürdünüz
-Biz mi senin dedemi öldürmenin sebebi mirastı baştan beri mirasın peşindeydin dediğinde
-Bir kere dedem 13 yıl önce öldü ben 5 yaşındaydım bence siz öldürdünüz çünkü siz 12 yaşındaydınız değil mi
-Bir Ada'm bıçaklamak o kadar mı zor
-onu size sormalı
-yani
-eee o Zaman neden hala konuşuyorsun
-İtiraf et istersen yoksa bizden mi korkuyorsun dediğinde Meriç'in gözlerinden alev fışkırıyordu.Zaten oturduğumuz masa camdı.Elini yumruk yapıp masay vurdu masa baştan başa çatladı.Meriç
-Sizden korkan sizin gibi olsun lan ne korkması beni sizin gibi çeyrekten az bir aklı olanlar korkutamaz.Eğer benim öldürdüğüme dair bir kanıt bulursanız kafamı sıkarsınız eğer ben bir kanıt bulursam ki şu anda kanıt var elimde ben üçünüzünde kafasına sıkarım
-Neden sen haklı çıkarsan üçümüz ölüyoruz da sen tek ölüyorsun
-Çünkü siz üçünüz bir tane meriçsiniz dediğinde Yasef oradan kahkaha attığında Meriç ona sınırlı sınırlı bakmıştı Yasef
-Ben...ben şey demek istedim dediğinde Meriç
-ne
-Do doğru
-Bende Öyle düşünmüştüm dediğinde ayaz
-Kanıtın yok galiba
-Var deyip duvara yönelmişti duvar zaten kabartma taş desenliydi eline çekici alıp duvara bir kere vurdu eliyle bir kaç taş temizledi sonra bir tane otopsi poşeti çıkardı poşetin içinde çakı gibi birşey vardı.sonra Meriç
-Bilin bakalım bu kimin çakısı ben sizin kadar salak insanlar görmedim sanki senin dedemi öldürdüğün anlaşılmayacaktı salak herif üstünde baştan başa "AYAZ" yazıyor yuh bir dakika siz şimdi dersiniz ki sen onu nerden buldun o küçük beyinleriniz yorulmasın deyip anlatmaya başladı

"Herkes biliyor dedemin otopsisi bir sene önce bitti ben de otopsi merkezine gittim öldürme silahı olarak bu görünüyordu bende çakıyı incelediğimde bu çakıyı bir yerden tanıyorum dedim düşündüm düşündüm sonra bu çakıyı yıllar önce ayazın elinde gördüğümü hatırladım.Sonra çakıyı alıp bu günün gelmesini bekledim.Çünkü biliyordum bir gün bana suç atılacağını  o yüzden çakıyı buraya sakladım"
Meriç anlattıktan sonra üçü aralarında fısıldaşmaya başladı Meriç
-Eğer itiraf ederseniz canınızı bağışlarım dediğinde 5 dakika sessizlik olmuştu.meriç
-Durun size planlarını da anlatayım ilk önce kumsal nöbet tuttu bulut ise o arada dedemin ensesine sopayla vurdu ayazda malum az önce dediğim gibi itiraf edin canınızı bağışlayayım dediğinde yeniden 10 dakika bir sessizlik olduktan sonra kumsal ağlamaklı bir ses tonuyla
-Evet dedeyi biz öldürdük mirası biz hakediyorduk sen değil katil dediğinde sonra
-Sen mirası hiç haketmedin sen o mirasa sahip çıkamayacaksın dediğinde Meriç
-Gelin lan üstüme korkmuyorum sizden korkan sizin gibi köpek olsun Dedi sonra
-Dedemi öldürürken içiniz acımadı mı ha sonra miras bana kalınca pişman olmadınız mı
-Hayır onu öldürdüğümüze çok memnunuz çünkü o çok pislik biriydi dediğinde Meriç
-Bende sizi öldürdükten sonra hiççç pişman olmayacağım dediği gibi bulutun boynunu kırdı ayazında kumsalın ise silahını çıkarıp kafasına sıktı.Meriç
-İçim rahatladı doğrusu oh be ego varmış dediğinde dayım
-Neden onları öldürdün dediğinde Meriç tam odadan çıkıyordu Meriç
-bu gibi durumlarda sağım solum belli olmaz ki dediğinde
-Hadi eywallah gençler ben cesedleri aldıracağım siz hiç ellemeyin deyip odadan çıktı.Ben herkes gibi hala olanlara şaşkın şaşkın bakıyordum.En sonunda bir feryat sesi duyuldu üvey teyzemden (MEriçin üvey halası Atlas'ın üvey teyzesi)  Feryadı duyar duymaz Meriç yine sahneye gelmişti.meriç
-Onlar bunu sonuna kadar hakettiler Halacığım sen dua et zor günler geçiriyorum.Yoksa işkence yöntemlerim çok dediğinde zor günler geçiriyorum derken yüzüme bakmıştı.Ve çıkıp gitmişti.Arkasından gitmek istiyordum ve gittim de arkasından giderken.Arkasını dönüp telefonundan poyrazı aradı poyrazı çağırdı poyraz
-Yarın düğüne geliyorsun değil mi
- ne düğünü