4. Bölüm "Su Yok!!!"

163 90 10
                                    

     Ben bu insanlara yardım etmeyi kabul ettim ama yapabilecek miyim? Kendime güvenemiyorum, çok şey bekliyorlar benden... Bir savaşı durdurmamı... Çok zor, nerde görülmüş bir kişinin savaşı durdurduğu? Ama elimden geleni yapmam gerekir, hem tek başıma değilim ki Grand ve David var. Onların bir bildiği bir şey vardır elbet.

       "Hayal, sizin zamanınız nasıldı?" dedi Grand ifadesiz bir şekilde

      "Güzel bir zamandı, suyumuz vardı(!). Bir şey sormak istiyorum, şimdi sizde su yok, peki nasıl temizleniyorsunuz?" 

       "Onun için su var, ama o sular sağlıklı değil. " 

       "Peki, teknoloji ne kadar ilerledi?"

      "Sizin zamanınızı bilmiyorum. Ama sokaklar çok dar, iki kişi bile geçemiyor... Yemek yemek yerine hap içiyoruz, yemekler zevk için yeniyor. Ama çok az yemek türü var çünkü yemek için su yok... Arabalar çok küçük ve bir anahtar olabilecek kadar küçülüyor... Gökdelenler çok yüksek..." 

       "Süper be!" 

       "Çok güzel gözüküyor olabilir ama gece olduğunda -sizler gibi- yıldızları izleyemiyoruz, sizler gibi morelimiz bozulduğunda deniz kenarına gidemiyoruz, burada bir ağaç varsa insanlar tuhaf bir şeymiş gibi bakarlar, ama tuhaf gerçekten." 

         "Bizde -heryerde olmasada- ağaçlar vardı... Bir sokakta en az bir ağaç vardı..." 

        "Artık hayatında bunlar olmayacak, kendini hazırlasan iyi olacak."

       "Biliyorum, senin yüzünden. Kolyemi kırmasaydın gidecektim buradan." 

         "Kusura bakma! Bilemezdim."dedi Grand ifadesiz bir şekilde

        "Siz hep bu kadar soğuk musunuz?" dedim merakla

        Grand elini bana uzattı, sorulu bakışlarla Grand'a baktım.

        " Soğuk mu?" dedi Grand ifadesiz bir şekilde

          "O anlamda değil,hani hep ifadesizsin, bizde böyle ifadesiz birilerine soğuk deriz." dedim kahkaha atarak

       "Hmm. Ne bileyim ben?" dedi Grand ifadesiz bir şekilde

       "Azıcık duygu göstermelisin." dedim

       "

Sizin gibi birisine gülüp arkasından mı  konuşalım?" dedi Grand ifadesiz bir şekilde.

     "Hayır, tabi ki de ama senin duygularını okuyabileyim."

   "Ben böyle iyiyim." 

     "Peki, sen öyle iyi ol(!)"

   İçeriye David girdi, çok mutlu gözüküyordu. David bir kahindi yani geçmişi görebilirdi, Kaan'ı görebilirdi, onun ne demek istediğini çok merak ediyorum.

        "Sizden bir şey isteyebilir miyim?" dedim.

       "Tabi." dedi David

       "Özel." dedim Grand'a bakarak.

       David ile odadan çıktık, dar ama uzun koridoru geçtik, bir odaya girdik.

        "Ben... Geçmişi görebilir misiniz?" dedim

        "Evet, senin geçmişin mi?" dedi David

        Başımla onayladım

     "Aslında, benim bir nişanlım vardı, onun geçmişini." dedim

Gelecekteki BenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin