8.Bölüm: "Doğuş"

84 32 6
                                    

Ne yapmam gerekiyor, bir ülke adaletle nasıl yönetilir, herkesi hem mutlu, hem de ülkeyi nasıl ayakta tutabilirim, dünyada ki savaşı nasıl durdurabilirim? Ne zormuş be. 

Nasıl sistemler kullanmalıyım, herkes için en iyi sistem ne? Arkamızdakileri üçe ayrılması gerektiğini söyledim, bunlara ne gibi görevler verilmeli? Kendimize ait bir yer olması gerekiyor, kendimize ait okullar, hastaneler, karakollar ve benzeri şeyler lazım. Ama bunların olabilmesi için para lazım, ülke kuracaksak kendi paramız olmalı, bu ülkenin bir ismi, bir anayasası, gelenek görenekleri, dini serbestlikler ve daha bir sürü şey lazım.

Çok heyecanlıyım, bir ülke kuracağım ve acı çekmiş insanları kurtaracağım. Benim kuracağım ülkede kesinlikle açlık ve sefalet olmamalı, onlar için yeniden doğuş olmalı... Doğuş, Doğuş, Doğuş Devleti. Evet! Bu ülkenin ismi 'Doğuş' olsun, onlar için yeniden doğuş, benim için yeniden yaratma! Harika bir fikir. Bunu hemen Grand'a söylemeliyim.

Odanın kapısına doğru heyecanla yürüdüm, sırtımı kapıya yasladım,heyecandan kalbim deli gibi atıyordu, kapı bir anda açılıncs geriye doğru düşecektim ama Grand belimden tutmuştu. Oh düşmedim, bir an düşüceğim diye korktum, kendimi toparlayıp doğruldum. Ona gülümsedim.

"Sen ne yaptın, Damla?" dedi Grand hafif sesini yükselterek.

Neyden bahsediyor, ben ne yapmışım? Yoksa... Yoksa ülke kurma planları iptal mi oldu,kimse bizimle olmadı mı?

"Sennasıl bir güven duygusu verdin?" dedi Grand.

"Güven duygusu?" dedim anlamayarak.

"Herkes bizimle, herkes çok sevindi bu habere."

"Süper, ben ülke ismi bile düşündüm, 'Doğuş' olsun." dedim yalvararak.

"Sen ne istersen o olsun,ülke senin ülken." dedi Grand.

"Hayır, ben ülke yönetemem, başa sen geç." dedim.

Ben ülke yönetemem, bu karara şimdi vardım, ama Grand yönetebilir, ona güveniyorum.

"Herkes senin geçmeni istiyor, sen yoksan olmayacaklar."dedi Grand

"Grand, bana yardım edersin degil mi? Ben ülke nasıl yönetilir bilmiyorum." dedim dudağımın altını ısırırken.

"Ne saçma soru? Tabii ki de yardım edeceğim." 

"Ayırdın mı üç gruba?"

"Evet."

"Ne yapacağız şimdi? Bize ait bir yer lazım." dedim düşünürerek.

"Aslında bir yer var." dedi Grand.

"Bize yetecek mi? Nüfus fazla." dedim.

"Bilmem, sen bir bak istersen." dedi Grand.

"Olur." dedim.

.............................

Grand'ın dediği yere geldik,yalnız çok uzun sürmüştü, abartmıyorum o lavokla -o zamanın araba ismi, çok hızlı gidiyor, saatte 900km gidiyor- on saat sürmüştü, artık bitkin düşmüştüm, enerji almam lazımdı.yemek yerine yenilen haplardan birisink yuttum. Kendi yemeklerimizi çok özledim, makaranamız vardı hiç değilse, üniversitede makarna ve patates kızartmasından başka bir şey yemezdik, o duruma hep şikayet etmişimdir, ama şimdi hap yutuyorum, ağzıma yemek tadı gelmeden doyduğumu hissediyorum. Çok acı bir şey. Siz siz olun yemek ve suyun değerini bilin. Şü ülke kurma işini bitirsek, suyada çözüm bulacacağım inşallah. 

Burası çok güzel bir yer, deniz kenarında, gökyüzünü kapatan gökdelenler yoktu, onun yerine tek katlı evler vardı. Bu zamanda ilk defa böyle bir yer görüyorum. Burası nasıl böyle sağlam kalabilmişti?

Gelecekteki BenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin