ikinci defa mı ölümden kurtulacağım yoksa bu sefer ölücek miyim? Ölsem benim için bir şey farketmeyecek. Sonuçta artık kendi zamanınmda yaşamıyorum, ailem için ölmüş sayılıyorum büyük ihtimalle o yüzden yaşamamında bir sebebi yok. Ama bu zamanda kurtarmam gereken bir insanlık var.
"Grand mı? Grand yok artık!" dedi ürkütücü adam.
Grand, nerdesin? biliyorum bana ihanet etmedin, seni tanımıyorum ama sana güvenmek istiyorum çünkü yaşasam bile bana buraları anlatacak kişi sen olmalısın.
Bir el beni o adamın elinden çekti, ne olduğunu anlamadan kendimi sırtüstü yerde buldum, nefes nefeseydim. Sırtım acımıştı, karnıma ağrılar giriyordu, yerden kalkacak halim yoktu.
"Grand, bu kız kim?" dedi ürkütücü adam
"Seni ilgilendirmez, sen git sevgili babacığıma (!) haberleri gönder. Ona 'Burada savaş olmayacak artık!' dersin artık." dedi Grand, sesi sert çıkmıştı.
Grand'ı yandan görebiliyordum, yine ifadesizdi.
Grand bu adamı tanıyor muydu?
"Grand, baban sana bir şans verdi, Mars'a geri dönebileceğini söyledi"
"Asla! Ben burada kalacağım ve savaşı yok edeceğim!" dedi Grand
"Nasıl başaracaksın? 3000 yılında büyük darbemizi yapacağız, dünyaya saldıracağız."
"3000 yılına kadar bu dünya yine eskisi gibi mutlu olacak, siz Mars'ta yaşayan nankör insanlar, sinirden deliye döneceksiniz." dedi Grand ifadesiz bir şekilde
"Grand, senin güçlü ve zayıf noktanı söylemekistiyorum, senin bu ifadesizliğin hem güçlü yanın hem de zayıf yanın."
Bu ürkütücü adam bile Grand'ın ifadesizliğini hem zayıf hem güçlü yanı olduğunu söyledi. Bu adam Mars'tan gelmiş, nereye düştüm ben?
"Sizin gibi olmaktan iyi."
"Grand, bu tuhaf görünümlü kız bizden iyi mi? O geçmişten geldi, değil mi?"
Bu adam nerden biliyor benim geçmişten geldiğimi?
"Sen... Nerden biliyorsun?"
Grand resmen aklımı okudu.
"Grand, biz her şeyi biliriz. Baban ne dedi biliyor musun? 'Eğer Grand gelmezse onu öldürebilirsin.' dedi. Şimdi seni öldürmeme izin var. Hep bu anı beklemişimdir."
"Ben ölümden korkmam." dedi Grand sert bir şekilde
"Biliyorum, ama senin yüzünden biri ölürse?"
"Eğer aklındakini yaparsan, seni yaşatmayacağımı biliyorsun."
Ne konuşuyorlar, duyuyorum ama anlayamıyorum, gözlerimi açık tutamıyorum, karnıma ağrılar giriyor, başım çok ağrıyor, bu nasıl bir ağrı?
Ürkütücü adam, yanıma doğru yürüdü, saçlarımdan tuttu ve sürüklemeye başladı, taşlar canımı acıtıyordu, ama karşı çıkamıyordum, karşı çıkamıyorum çünkü kolumu kaldıracak gücüm yok. Bu Grand neden karşı çıkmıyor? Grand'ı göremiyorum.
Canım acıyor ama bağramıyorum, karnıma ağrılar giriyor. Grand nerde ya, neden beni kurtarmıyor? Seside çıkmıyor...
Bir el beni bacaklarımdan ve belimden tutup havaya kaldırdı. Gözümü hafifçe araladım, beni taşıyan Gran'dı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gelecekteki Ben
Ciencia Ficción"Küçükken sorarlardı bize "Bir şey icat etseydin,ne icat edersin?" diye Herkes en az bir kez "Ben eğer bir şey icat etseydim,zaman makinesi icat ederdim," demiştir. "Büyüğünce ne olacaksın?" diye sorarlardı. Herkes en az bir kez "Ben bilim adamı/ka...