İyi okumalar..Xx
Riva gerçekten korkak gibi davranıyordu ama öylede değildi. Ölümden bile korkmayan bu kız bir öpücükten çekinmişti. Utandı diyeceğim ama bu ona yakışan bir şey değildi.
"Hadi gel bahçeye çıkalım." dedi gözlerini kaçırarak. Lanet olsun onun için adam bile öldürmüştüm.
Peşinden giderken kendimi yine kullanılan bir oyuncaktan farksız hissettim. Bu arada ıssız bir koridorda olduğumuzu fark ettim. Bir anda bana döndüğünde korktum.
"Seni öpmemi çok mu istiyorsun?"
"Ne?"
Bir anda beni omuzlarımdan itti ve dudaklarını benimkilerine bastırdı. Ellerimi beline koyup onu kendime çektim. Aşırı sert ve hızlı öpüşüyorduk. Ellerimi belinden bacaklarına götürdüm ve onu havaya kaldırıp belime dolanmasını sağlayıp, yerlerimizi değiştirip onu duvara yasladım.
Elleri ensem, omuzlarım ve saçlarım arasında gelip gidiyordu. Uzun zamandır kimseyle öpüşmemiştim ve Riva bana ilaç gibi gelmişti. Aslında şuan neden öpüştüğümüzü anlamış değilim.
Nefeslerimiz birbirine karışmıştı ve bu çok etkileyiciydi. Bu kadar güzel öpüştüğünü bilmiyordum. Dudaklarımız ayrıldı ve sert nefeslerimiz aramızda daha güçlü bir sıcaklık oluşturuyordu.
Gözlerimiz birbirine odaklıyordu ve tek kelime etmiyorduk. Şuan bulunduğumuz atmosferde zaman bizim için durmuş gibiydi. Onun gözlerine bakıp içindeki iyiliğin var olduğunu görebiliyordum. Onu yere indirmem gerekiyordu ama o bunu istemiyor gibi bacakları sıkıca etrafımda çaprazlıydı. Gözleri dolmuş ve neredeyse ağlayacaktı. Bu kız neden bir anda kırılganlaşıyor?
"Bir daha lütfen.." dedi ağlamaya başlayarak. "Lütfen Harry! Bana bu duyguyu tekrar göster."
Neden böyle konuştuğunu anlamamıştım. Bu yüzden onu üzmek yerine tekrar istediğini gerçekleştirdim. Akan göz yaşları benim yanaklarıma değiyordu."Ah siktir!" diye gelen sesle ikimizde durduk ve hışımla o kişiye baktık.
"Louis!?" dedim. Salak herif bizi böyle gördü diye kızarmıştı.
"Böldüm mü gençler?"
"Aslında evet!" dediğimde Riva'nın kıkırtısını duydum.
"Odanız yok mu? Pekala burasıda güzel bir yer ama kaç kişi bu olaydan dolayı yakalandı biliyor musunuz?"
"N-Nasıl yakalandı?!" dedi Riva telaşla.
"Şu gördüğünüz kamerayla."
Louis'in parmağıyla işaret ettiği yere baktığımızda kamerayı görmüş olduk. Riva aniden kucağımdan indi ve beni kolumdan çekerek Louis'in olduğu ortamdan uzaklaştırdı.
"Riva senin derdin ne?" dediğimde durdu.
"Derdim şu ki.. Josh bizi geberticek! Josh tüm okulun kameralarına bağlanıp izleyebilecek bir sistem kurdu."
Ah siktir!
"Niye o zaman beni orada öptün?"
"Orada kamera olacağı kimin aklına gelir ki Harry. Çok ıssız bir koridordu. Ayrıca beni sen öptün!"
"Orada dur! Beni durdurup üstüme atlayan sendin!" dediğimde sahte bir kahkaha attı.
"Ben mi senin üstüne atladım.." Kötü bir bakışla baktım. "T-Tamam öyle yaptım denilebilir ama bu senin beni isteyerek öptüğün gerçeğini asla değiştirmez."
"Herneyse bu konuyu tartışmayalım. Şimdi ne yapacağız?"
"Yapacağımız belli.. Geceyarısı olmadan o kayıtları silmeliyiz."
"Neden gece yarısı?" dedim tek kaşımı kaldırarak.
"Çünkü Josh ancak o zaman yalnız kalıp bakıyor. Onu benden kimse iyi tanıyamaz."
Bu gerçeği değiştiremezdim. Benim korktuğum Josh'ın, Riva'ya zarar vermesi. O da bundan korkuyor olmalı. Neden bilmiyorum ama Josh'ın yanında adeta kuzu gibiydi.
"Diğer çocuklardan yardım isteyebiliriz."
"Ne diyeceksin? Biz Riva ile öpüştük ve bu kayıtları kameradan silip Josh'a yakalanmak istemiyoruz mu?... Asla yardım etmezler, onlar korkağın teki Harry." dedi elini beline koyarak.
"Peki ne yapacağız?" dedim sıkılmış sesimle.
"Kayıtlar müdürün odasında ve müdür saat 9'dan önce gelmez. Şuan saat kaç?" dediğinde kolumdaki saate baktım.
"08:45"
"15 dakikamız var! Hadi acele edelim!" dedi ve koşmaya başlayınca bende koşmaya başladım.
Yurt binasından çıkmış okulun ana binasına girmiştik bile. Daha mesai saati başlamamıştı. Sessiz koridorda acele ediyorduk.
"Bu binada kamera olmadığını nereden biliyorsun?"
"Josh bu binayı kontrol etmiyor Harry. O şuanda bizim görevimizin bulunduğu yerleri izliyor."
Büyük merdivenleri çıktıktan sonra sonunda müdürün odasına varmıştık. Riva cebinden bir cihaz çıkar. Çok değişikti. Yuvarlak, parlak gri renkte ve tuşları vardı. Onu kapıya yapıştırdı ve bilmediğim numarayı çevirip kapıyı açtı.
"Bu cihaz her türlü kilitli kapıyı açar.." dedi tanıtarak. "Sen gözetlede kimse gelmeden ben şu işi halledeyim." dedi ve içeri girdi.
O içeri girdi ben ise beklemek zorunda kalmıştım. Bugün çok değişik şeyler olmuştu. Önce sabah Riva ile kavga ettik, sonra ben adamın birini öldürdüm, öpüştük ve şimdide kamera kayıtlarını siliyorduk. Gerçekten tuhaf bir gündü ama bu günü kötü bitirmek istemiyordum.
Her ne kadar bu durumlara yeni alışmaya çalışsam da, sonunun iyi bitmeyeceğini biliyordum. Buradan kurtulmak istiyordum. Nedense bu olayların başından beri kendimi kasıyordum. Belki de şuan sıradan öğrencilerin yaptığını yapıp öpüştüğüm için kayıtları siliyordum ama bir adamı eli silah tutmayan bir öldürdüğünde çok kötü şeyler olabilir. Ve olacakta!
"Tamamdır, hadi gidelim!"
"Buraya girdiğimizi müdür anlamasın."
"Yok yeni bir kayıt kasedi koydum o da 5 dakika sonra kayıt etmeye başlayacak." dedi ve yine koşmaya başladı.
Peşinden giderken nereye gittiğini merak etmiştim. Okuldan çıkmış tekrar yurda giriyordu. "Bekle!" dedim nefes nefese. Ama o beni dinlemiyordu. Merdivenlerden çıktığında odaya gittiğini anladım. Kapıyı açıp içeri girdiğinde bende içeri girip kapıyı kapattım.
"Neden bu kadar hızlı koştun?"
"Ah bilmiyorum bana soru sorma!" dedi ve arkasını döndü. Kartları kapalı oynamak istiyordu anlaşılan.
"Tamam ben biraz dışarı çıkacağım. Burada durmaktan canım sıkıldı.'' dedim ama son kez ona döndüm.
"Bu arada Riva.." dediğimde omzunun üstünden bana baktı. "Güzel dudakların var, bundan bir tane daha istiyorum." deyip odadan çıktım büyük bir cesaretle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Scream [h.s]
FanfictionGizlendiğim hayatta, duyduğum çığlıklar arasında bir tek onun sesi ilahi gibi geliyordu. Zor bir kızdı ama beni tamamlayan zıt kutubum gibiydi. O beni kurtardı, ben ise onu kollarımın arasında öldürdüm. Cennet kadar güzel, cehennem gibi yakıcıydı. Ç...